HAYATI
Osmanlı padişahı ve divan şairi. 1590’da Manisa’da dünyaya geldi. 1617’de İstanbul’da yaşama veda etti. Adını taşıdığı Sultan Ahmet Cami’nin yanında toprağa verildi. III. Mehmet’in oğludur. Babasının ölümü üzerine tahta çıkan I. Ahmet, geleneğe uyarak kardeşlerini katletmedi. Batıda Avusturya seferi, Doğuda İran ile yapılan barış anlaşması, Anadolu’daki Celali isyanları dönemin en belirgin özellikleridir. Medrese, darişşifa gibi kurumlar ile birlikte Sultan Ahmet Cami’ni yaptırmış ve genç yaşta hayatını kaybetmiştir.
Bahti mahlasını kullanan Sultan Ahmet (I. Ahmet), Türkçe ve Farsça şiirler yazmış, bir de divan düzenlemiştir. Mevlevi eğilimli olduğu Mevlana’yı öven şu gazelinden anlaşılmaktadır:
“Bahtiya bendesi ol hazret-i Mevlana’nın
Taht-ı manide odur padişehi devranın”
ESERLERİ
- Divan (basılmadı)
ESER ÖRNEKLERİ
DİVAN’DAN
GAZEL I
Yenilendi bu köhne alem erince heman Nevruz
Cihana makdemiyle bahş edübdür taze can Nevruz
*
Nola hep büstan-ı alem ezhar ile pür ola
Getürdi bağa çok dürlü şükufe armağan Nevruz
*
Gülün vasfında bir taze murabba’ bağlamış bülbül
Makamın kılmış üstadane ey gonçe-dehan Nevruz
*
Meded ref’ eyle gitsün gün yüzünden ey peri zülfün
Ki ebr olmaz heva yüzünde olsa-güman Nevruz
*
Kudumiyle güzellenmiş durur alem yeni başdan
Kıluptur güzellenmiş durur alem yeni başdan
GAZEL II
Buy irse can meşamına fasl-ı bahardan
Mürgan sadası gelse yine mürg-zardan
*
Bulsa nevada gül gibi bu besteler zuhur
Kim taze nakş ü savt işidilse hazerdan
*
Nevruz irişse yas edüp ol eski demleri
Her kimse alsa dadını bu rüzgardan
*
Gülşende bülbülan giceyi gündüze katup
Başlasalar terennüme her şeb nehardan
*
Bahti erişse hasılı eyyam-ı Nevbahar
Ayrılmasak çemende leb-i cübardan
KIT’ALAR
I
Ben gül yüzüni görmeyeli hayli zamandur
Kim anun içün gözlerümün yaşı revandur
Rahm eyle meded halüme gel eyle terahhum
Öldürme beni cevr ile nahak yire kandur
II
Atsa müjgan oklarun ta nice kim can tendedür
Sinemi nişan iderdüm nitekim can tendedür
Yüz çevirmez Bahti her dem gelsen hicran ü alem
Sevdüğüm benden olupdur nitekim can tendedür
III
Beni ferdaya salma kim gönül bir dem karlar itmez
Gözüm yaşı akar seylab-veş her dem karlar itmez
Yiter naz eyledüğün bu Bahtiya güldür benüm canum
Kim sensüz akl u fikrim ey peri bir dem karar itmez
IV
Cam-ı Cem elden gider ol dil-sitanı göricek
Hayrer alur ademi gonca dehanın göricek
Gam yine gel Bahtiya böyle nigarun var iken
Yoluna can ü dili terk eyle anı göricek
V
Çünki yarum bi-vefadur ey gönül sabr eylegil
Aşıka kan cefadur ey gönül sabr eylegil
Her ne denlü Bahtiya cevr itse ol mah gam yime
Ol da bir özge safadur ey gönül sabr eylegil
NA’T-I ŞERİF
Ya Resullah kamer alnun yüzündür afitab
Kim göre şekl-i cemalün ola ol al-i cenab
*
Lütf edüb didi Huda çün “rahmet’en-lil-alemin”
Nat’i pakünle dolu hazil olubdur dört kitab
*
Ol Resül’ün medhi içre tuti-i güya olup
Sükker-i vasfıyla ya Rab kalbüme vir feth-i bab
*
Ümmet üzre saye salaldan berü ol şah-ı din
Sayesinde geldi rahmet gitdi ahir ızdırab
*
Çün hayal-i vaslün ile eğlenür bu Ahmedi
Oldı bi-huş fikr-i vaslunla ana saçun gül-ab
KAYNAKÇA: Tayyarzade Ahmed Ata (1291-1293). Târîh-i Atâ. C. 4-5. İstanbul: Yahya Efendi Matbaası, İsen, Mustafa vd. (2012). Sultanların Şiirleri Şiirlerin Sultanları. İstanbul: Kapı Yay. 162, Bursalı Mehmed Tâhir (2000). Osmanlı Müellifleri ve Ahmed Remzi Akyürek Miftâhu’l-Kütüb Ve Esâmî-i Müellifîn Fihristi. C. 2. Ankara: Bizim Büro Basımevi. 77-78, Kocatürk, Vasfi Mahir (1964). Türk Edebiyatı Tarihi. Ankara: Edebiyat Yay. 431.