HAYATI
Şair. Doğum ve ölüm tarihleri hakkında bir bilgi yoktur. XVI. Yüzyılda yaşamıştır. Menafiü’n Nas adlı yapıtından öğrenildiğine göre “Ankara hakinden (toprağından) olup” seyahat amacıyla gittiği Kırım’da Han Sahip Giray’a hocalık yaptı. Han’ın elçisi olarak Kanuni Sultan Süleyman’a gönderildi. Kendisini çekemeyenler karaçalmasıyla Kırım’a dönüşünde zindana atıldı ve hapiste yedi yıl geçirip hapisten çıktıktan sonra tıp ilmini öğrendi. Kırım’dan ayrılarak Konya’ya geldi ve Şehzade Selim’e kapılandı, Mevlevi oldu. Bu nedenle Derviş Nidai adı ile de anıldı. 1566’da Kanuni’nin ölümü üzerine II. Selim’le birlikte İstanbul’a geldiği, hekimbaşılığa getirildiği biliniyor.
Nidai, Kanuni Sultan Süleyman’ın hekimlerinden Kaysunizade ile karıştırılmıştır. Kaysunizade’nin Arap asıllı olduğu, doğru dürüst Türkçe konuşamadığı, Kanuni’nin Zigetver seferinde bulunduğu ve padişahın cesedini tahnit ettiği bilinmektedir. Nidai’nin yapıtlarının bu ünlü hekime mal edildiği, kütüphanelerde Kaysunizade adına kaydedildiği görülmekte, bu da söz konusu karışıklığa yol açmaktadır. Nidai, güçlü bir şair değildir. Ama elimizde bulunan hemen hemen hepsi manzum olan yapıtlarında öğreticilik amaçladığı için yalın bir dil kullandığı görülmektedir. Nidai’nin risalelerinde ise temsili hikayeler ile tasavvuf anlatılmakta, muhayyel gülistanlar, işret yerleri, sevgililer tasvir edilmekte ve öğüt verilmektedir. Üç risale kaleme alan Nidai, risalelerinin her üçü de aynı ruhta, aynı edadır. Emsalları arasında büyük bir önem göstermemektedir. Dil, 14 ve 15. yüzyıl şairlerinin edasını andırır şekilde arkaik, fakat sağlam, canlı, cazibeli ve hatta oldukça parlaktır.
ESERLERİ
- Esrar- Genç c-i Mana (tasavvufla ilgili)
- Rebiü’s Selame (veba ve tedavisi ile ilgili bilgiler, Agah Sırrı Levend’deki nüshada Nidai, Fuzuli’nin öldüğü yıl olan 1556’da Bağdat’a gittiği yazmaktadır).
- Tıb Manzumes (hastalıkların nedenleri ve ilk tedavilerle ilgilidir; yapıt kütüphane kataloglarında değişik adlarla geçirilmiştir).
- Menafiü’n Nas (nazım-nesir karışık, genel bir tıp kitabı, frengiden ve tedavisinden de söz edilmesi önemini arttırır).
ESER ÖRNEKLERİ
Mideye çün denildi beyt-i ana
Hazer et bulduğunu koyma ana
Ger mizaca muvafık ola taam
Kesret ile yeme vü gözle nizam
Şol muhalif gıdadan eyle hazer
Görmeyesin cihanda renc ü zarar
Sağlığın başı çok sakınmaktır
Eyle perhiz bu sözlerim haktır.
KAYNAKÇA: Dr. Veli Behçet Kurdoğlu, Şair Tabibler, s:104, Agah Sırrı Levend, Türk Dili, c:8, s:90, 1959, Nurten Çankaya, “Osmanlılarda Manzum Tıp Eserleri: Hekim Nidâi ve ed-Dürrü’l-Manzûm”, P Sanat Kültür Antika, sy. 27, İstanbul 2002, s. 80-91.