HAYATI
Divan şairi ve tarih yazarı. İstanbul’da dünyaya geldiği bilinen Raşid’in doğum tarihi hakkında herhangi bir bilgi yok. 1735’te İstanbul’da vefat etmiş ve burada toprağa verilmiştir. Malatyalı Mustafa Efendi adlı bir kadının oğludur. Bazı kaynaklarda Râşid’in Şeyhülislâm müfettişi İdris Efendi’nin kızı ile evlendiği yazılıdır.
İstanbul’da medrese öğrenimi görerek yetişen Raşid, öğrencilik döneminde kazasker Abdülbaki Efendi’den hat dersleri aldı. Eğitimini tamamladıktan sonra müderris oldu. Müderrislik görevinin yanında 1714’te kendisine vakanüvislik görevi verildi. Bu görevle 1715’te Mora, 1716’da Varadin seferlerine katıldı. Bayrampaşa, Ayasofya ve Süleymaniye medreselerinde çalıştı. 1723’te müderrislik görevini tamamlayan Raşid, Halep kadılığı görevine getirildi. Bir yıl sonra bu görevinden azli üzerine İstanbul’a döndü. İstanbul kadılığına atandı. 1730’da meydana gelen Patrona Halil İsyanı, devrilen iktidarla yakın ilişki içinde olan devlet ileri gelenlerini de rahatsız etti. Bu sebeple Raşid önce İstanköy, sonra da Bursa ve Limni’ye sürüldü. Üç yıl kadar süren sürgün hayatından sonra 1734’te bağışlandı ve İstanbul’a döndü. Hekimoğlu Ali Paşa’nın sadrazamlığı sırasında yeniden devlet hizmetine dönerek Anadolu kazaskerliği görevine atandı. Bu görevdeyken öldü.
Raşid, ünlü bir tarihçi, özellikle talik yazıda usta bir hattat ve çağının tanınmış şairlerinden biridir. Şiirlerinde, 18. yüzyıl şiirine Nedim ile birlikte damgasını vurmuş olan Nabi’nin etkisi görülür. Bu sebeple şiirlerinde hikemi taraf ağır basar. Fakat Raşid’in en önemli eseri tarihidir. Naima Tarihi’nin zeyli olan bu eser 1660-1722 yılları arasında yaşanan olayları anlatır.
ESERLERİ
- Divan
- Raşid Tarihi
ESER ÖRNEKLERİ
RAŞİD DİVANI’NDAN
GAZELLER
GAZEL I
Mecnun-ı laubali-i aşk reviş budur
Kar-azmude-i akıl isen işte iş budur
Uşşaka kasd-ı lutf iledir bezme avdeti
Gitmek bera-yı naz idi amma geliş budur
Mihman-nevaz-ı mastaba-i aşk isen eğer
Hun-ı ciğerle besle gamı perveriş budur
Pür-jeng-i ye’stir bana ayine-i emel
Suret-nüma-i hahiş olur gösteriş budur
Sen can ver ol peri vericek ruhsat-ı visal
Raşid cihan-ı aşkda dad u dihiş budur
GAZEL II
Ne bahttan ne felekden şikayetim vardır
Tamam guşe-i uzlette rahatım vardır
Neval-i buse-i ruyun n’ola edersen ümid
Şikest-i ruze-i hicrana niyyetim vardır
Netice canıma da geçse ta’ne ağyar
O şuhdan geçebilmem mahabbetim vardır
Cefa-i perest-i bütanım muhalif-i uşşak
Tarık-ı aşkda bir başka adetim vardır
Ne mümkün ola müdava-pezir hiç Raşid
Benim ki derd-i Sühan gibi illetim vardır
GAZEL III
Hulus-ı alemi nakş-ı ber-abdır derler
Vefa zamanede aynı serabdır derler
Cihanda devlet eder aybın ademin mestur
Günah ederse de farza sevabdır derler
Çıkınca namı mey-aşamlıkla bir rindin
Elinde ab görülse şarabdır derler
Ümid-i vuslat ederken firak-ı cananı
Egerçi çekmedik amma azabdır derler
Ol afetin ham-ı zülfünde nale kıl Raşid
Dua-yı nim-şebi müstecabdır derler
KAYNAKÇA: Biltekin, Halit (1993). Vak’a-nüvis Râşid Efendi ve Divanı’nın Tenkitli Metni. Yüksek Lisans Tezi. Ankara. Ankara Üniversitesi. 13-14.