HAYATI
Divan şairi. Asıl adı Ramazan Çelebi’dir. Doğum tarihi tam olarak bilinmeyen Figani, Trabzon’da dünyaya geldi. 1532’de İstanbul’da yaşama veda etti. Doğduğu ve İstanbul’a geldiği tarih tam olarak bilinmemekte, XVI. yüzyılın başlarında doğduğu sanılmaktadır. Kısa süren medrese eğitiminden sonra mukataa katipliği görevinde bulunmuş, bir ara tıp öğrenimine heveslenerek İsfahan’a gitmişse de, çok geçmeden geri dönüp şiir ve edebiyat ile uğraşmıştır. Aşık Çelebi, Galata meyhanelerinde serserice bir yaşam sürdüğünü, maddi sıkıntıdan kurtulup kendini şiire veremediğini söyler. Defterdar İskender Çelebi’nin bir adamından başka koruyucu bulamamış, katiplikten ayrılmamıştı. Latifi, Figani’nin “dili yüzünden” öldüğünü belirtir. Sadrazam İbrahim Paşa hakkında söylediği Farsça bir beyitin ellerde ve dillerde dolaşması genç yaşta öldürülmesine yol açmıştır. Bahsi geçen olay şudur: İbrahim Paşa, Budin’den getirdiği heykeli, Atmeydanı’nda bulunan sarayının karşısına diktirir. Figani’nin söylediği Farsça bir beyit sadrazamın kulağına gider. Şair, Tahtakale’de subaşı tarafından yakalanıp iyice dövülür ve bir eşeğe bindirilerek kentte gezdirilir, ardından da iskele başına getirilip asılır.
Figani’den söz eden tezkireciler, onun genç yaşta dikkat çektiğini, eğer yaşasaydı, çağının büyük şairlerinden biri olacağını dile getirirler. Gerçekten de “ince hisleri, adiliğe düşmeyen zarif ve hayalleri, pek çok muasırları arasında ona mümtaz bir mevki temin etmişti (Mehmet Fuat Köprülü). Tumturaklı bir dil ile kasideler söyleyen Figani’nin gazellerinde,
“Busuna dil kani olmaz vaslının şeydasıdır
Dostum mazur tut dünya tama dünyasıdır
***
Figani yaşını dök rüz-ı hecr-i zülfünde
Ak akça kara gün için durur meseldir bu”
Gibi atasözlerine dayalı beyitler ve:
“Şemim-i kakülün anmış nesim gülşende
Dimiş ki sümbüle sende emanet olsun bu”
Benzeri güzel beyitlere rastlamak mümkündür. Hele yaşama sevincini yansıtan şu beyit:
“Bahar erdi yine arttı cününum”
Gerçekten de bir yeteneğin zorbaca susturulduğu gösterir.
ESERLERİ
Figani’nin Divançe’si, bir önsöz ve inceleme ile Abdülkadir Karahan tarafından 1966’da Figani ve Divançesi adı ile yayımlandı. Ayrıca şairin daha önce Sultan Mustafa’nın sünnet düğünü için yazdığı “Suriyye” kasidesi ile tanındığı eklenmelidir.
ESER ÖRNEKLERİ
DİVAN’DAN
GAZELLER
GAZEL I
Sevda-yı zülf-i yar ile aşüfte- hatıruz
Gâhi Arab’da gâhi Acem’de misafiriz
Birkaç geda-yı sakin-i fakr u ferğatuz
Ma’zur tut şeha bizi hidmetde kaasıruz
Abdal-ı ber bürehne-i Battal Gaaziyüz
Sultan evinde bir nice yıldur mücavirüz
Divaneyüz çü külfet-i tekliften beri
Sözün ötesi bu ki ne mü’min ne kafirüz
Meclisde bade şevkine anıp Figani’yi
Fürkatde geçdi ömri diyu ağlar acıruz
GAZEL II
Ey sehi-kad gam-ı zülfünle perişan-halem
Saye-veş hakde üftadeyem ü pa-malem
Dedüm ey ah nesin zivaye-i gerdünda
Baş açuk yalın ayak dedi ki bir abdelem
Paymal olduğına aşık-ı sevda-zedeler
Başdan ol zülf-i siyahun der imiş ben dalem
Gam-ı hattunla olan aha desem kimsin der
Ravza-i çarhda tavus-ı zümürrüd- balem
Şeb-i hicranda Figani bu kara bahtumdan
Kakül-i yar gibi şöyle müşevveş halem
GAZEL III
Cihana aşk ile geldüm ne malum ne menalüm var
Kana’at gencine kani’ olalı hoşça halum var
Gerekmez zerrece zahid cihanun mihr ile mahı
Benüm bir yüzi gün alnı kamer kaşı hilalüm var
Dehanun sırrına yokdur sözüm kim zerrece cana
Miyanun vasfın etmekde veli ince hayalüm var
Efendim sana layık candan özge nesne yok amma
Eşigün itlerine kase-i serden sifalüm var
Kaba-yi atlas-i çarha değişmem Tanrı hakkı içün
Bu gün egnümde rindane Figani köhne şalum var
GAZEL IV
Lebüñ kim cān u dil derdine emdür
Anı ben ẖasteye luṭf eyle emdür
Ḳo aḳsun pāyüñe eşk-i revānum
Gözüm yaşı benüm ey serv nemdür
Belā iḳlīminüñ sulṭānıdur dil
Ġam u ġuṣṣa aña ẖayl ü ḥaşemdür
Dehān u ḳāmet ü zülfüñden ayru
Nigārā hem-demüm ancaḳ elemdür
Seni bülbül gibi zār eyleyen hep
Fiġānī ol yüzi gül ġonca-femdür
KAYNAKÇA: Karahan’ın adı geçen yapıtlarından başka, İslam Ansiklopedisi, c:IV, Agah Sırrı Levend, Figani ve Divançesi Üzerine, TDK, Belleten, 1970, Latifi Tezkiresi, s:267, Behçet Necatigil / Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü (18. bas. 1999), Şükran Kurdakul / Şairler ve Yazarlar Sözlüğü (6. bas. 1999), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006, gen. 2. bas. 2007)