HAYATI
Şair. 18 Nisan 1963 günü İstanbul’da dünyaya geldi. İlk, orta ve lise eğitimini Samandağ ve Uzunköprü’de tamamladı. Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden 1987’de mezun oldu. Yüksek lisans çalışmasını aynı fakültenin Antropoloji Anabilim Dalında “Değişme Sürecindeki Türk Toplumu ve İsmet Özel’de Kimlik Sorunu” adlı tez çalışmasıyla (1992) yaptı. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden doktora derecesi aldı.
İlk eleştiri yazısı “Arabesk’in Toplumsal İşlevi” 1984’te Yazko Somut dergisinde çıkmıştı. Sonraki yıllarda şiir ve yazılarını; Cumhuriyet Kitap, Şiir-lik, Yeni Biçem, Virgül, İskenderiye Yazıları, Promete, Edebiyat Dostları, Varlık, Edebiyat ve Eleştiri ve Ütopya dergilerinde yayımladı.
ÖDÜLLERİ
1984 Sanat Rehberi Dergisi Şiir ve 1987 Milliyet Sanat Dergisi Abdi İpekçi Roman / Öykü Eleştirisi Yarışmalarında üçüncülük aldı.
ESERLERİ
Şiir:
- Ay Işığı Karanlığı Yırtarken (1983)
- Hoşbulduk Cehennem (1994)
- Aşkla Satranç (1995)
- Girdap ve Safir (1998)
- Kendime Savurduğum Hançer (2005).
ESER ÖRNEKLERİ
AŞKLA SATRANÇ
İlk hamle kendi kalbine çekincesiz
Duru bir suyun çamur içinden akarak
yeni yolculuklara vurması gibi. Kuşlar
ne kadar yalnız bekleme anlarında bir treni
Uzun öten düdükler telaşını kamçılayan yeni senaryo.
Vezir iki kale arasında korumasız
Burcuna korsan bayrakları asılı
Gemiler yanaşıyor korkulu gözlerine, içinde çalkalanan
hiç durmadan çalkalanan bir deniz çılgınlığı
Öldürdükçe ölümden sıyrıldığını sanıyor.
Atlar güya dizginlerinden kurtulmuş özgür koşmakta
Yanlış haritalar çiğniyor nalları
Onlar batıya sarktıkça izleri doğuya büyüyor
Güneş ters yönde doğuyor, ışıtmıyor yıldızlar
Bu ikileme aşk diyor bazıları.
Filler uzun bir yolculuğun ağır aksak kelimeleri
Yönü belirsiz cümlelere yük taşıyan.
Hangi taşı çiğneseler hüzünlü bir öykü yazılmakta
Yitik anıları kurtarmak adına ayakları
En çok ayakları yoruluyor geçmişe uzandıkça.
Şah diye bir şey yok bu yenilgiler evreninde
Belki herkes şahlığını rakibinden gizliyor
Henüz ikinci hamlede devrik bütün piyonlar
Devrik, anlatılması güç bir komplo kadar
Şah esir düşmekte masal sonlarına.
Son hamle yine kalbine çekincesiz
Gökyüzüne bağımlı bulutların arasından
sızan o yağmur tanesi, belki şaşkın bir yıldız
nasıl incitirse ve ansızın yeni korkular yüklerse
öyle şimdi dilinde donup kalan söz -aşk mat!
KAYNAKÇA: Mehmet Çetin / Tanzimattan Günümüze Türk Şiiri Antolojisi (c. 4, 2002), Vitrindekiler (Cumhuriyet Kitap, 24.2.2005), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2. bas., 2009).