HAYATI
Şair. Asıl adı Şeyh Mehmet Dede Sultan. Ataları Türkistan’dan gelerek Eğridir’e yerleşmiş bir ailenin çocuğudur. Yaşamı hakkında fazla bilgimiz yoktur.
Eğridir ve çevresinde büyük bir şöhret kazanan şair, şiirlerinde Muhiddin ve Dolu mahlaslarını kullanır. Şiirlerinde bilhassa üslup bakımından Yunus Emre ve Aşık Paşa yolunu takip eder. Muhiddin Dolu, Hızır-name adlı eserinde dini eppoler arasında çok enteresan ve orijinal bir şahsiyetle göze çarpar. Eser emsali gibi didaktik olmayıp dervişlikle, maddi ve manevi alemlerle ilgili hayatının destanı mahiyetindedir.
Dolu’nun asıl büyük önemi ise, emsali dervişler gibi mahdut ve mücerret vahdet-i telakkileri içinde, sadece ilahi aşkın ferdi heyecanlarını terennüm etmeyip o devirler halkının ruhunda yaşadığı şekilde, erenleri aynı zamanda hayata ve cemiyete mal etmesi, riyazet ve miskinlikten uzak bir ruhla onları millet için çalışan ilahi kahramanlar şeklinde göstermesidir.
ESERLERİ
Muhiddin Dolu’nun çeşitli manzumelerden meydana gelen yazma bir Divan’ı ile, tek nüshası Isparta Halil Mahid Paşa Kitaplığı’nda bulunan Hızır-name adlı dini eseridir.
ESER ÖRNEKLERİ
I
Hünkar Hacı’nın Bektaş gelür
Şad oldı divane gönül
Uryan Şücailer yürür
Şad oldı divane gönül
*
Dağ taş erenler doldılar
Atlı yayanlar irdiler
Hünkar ilen hep geldiler
Şad oldı divane gönül
*
Çün Hacı Bektaş’um gelür
Ben kulına ol görinür
Çagırdıgumda bulınur
Şad oldı divane gönül
*
Bir boz ata binmiş gelür
Önünce sancaklar yürür
Kamuşı ak sancakdürür
Şad oldı divane gönük
*
Hep cümlesi bizi bilür
Saf saf olup leşker gelür
Hünkar bizi alup varur
Şad oldı divane gönül
*
Ben Dolu yüzler süridüm
Atı yanınca yüridüm
Bindürdi atına beni
Şad oldı divane gönül
*
Bindürdi Hünkar atına
Hem virdi leşker katuma
Var yağıyı döndür didi
Şad oldı divane gönül
*
Var bekle şarkın yolların
Hem gözle Osman illerin
Sen hod bilürsin yolların
Şad oldı divane gönül
*
Kırmağa igen kıymagil
Yad ile leşker yaymagil
Hem değme söze uymagil
Şad oldı divane gönül
*
Oku bu ismi dahi vur
Düşman kamusı ola kür
Gözle acem yolını dur
Şad oldı divane gönül
*
Dir on bir er koşdum sana
Dahi gerekse de bana
Bin bin dahi virem sana
Şad oldı divane gönül
*
Kendü silahın kuşadup
Kendü atına bindürüp
Himmet dua yoldaş idüp
Şad oldı divane gönül
*
Miskin Dolu aldın elin
Tutdı çü şarkistan yolın
Bir sarp işe bağlar belin
Şad oldı divane gönül
*
Cem’ oldı leşker cümlesi
Hep Konya meydanında çün
Akşam namazın kıldılar
Şad oldı divane gönül
*
Emreyleyüp dür var yüri
Gel gir Erzincan’a tiz
Anda salat-ı subhi kıl
Şad oldı divane gönül
*
Girdük çü Erzincan’a pes
Kılduk firarda hep namaz
Geçüp acem yolın tutup
Şad oldı divane gönül
*
Serhadde çün varduk ayan
Yanumda leşker bi-keran
Dilümde Hızr ismi revan
Şad oldı divane gönül
*
Emr olınan oldı eda
Def’olup kamu a’da
İrdi Hüda’dan çok ata
Şad oldı divane gönül
*
Oldı icazet döndiler
Yerli yerine vardılar
Tanrın rızası buldılar
Şad oldı divane gönül
*
Muhyiddin olmuşdur Dolu
Candan Hızır Han’un kulı
Vardur her işlerde eli
Şad oldı divane gönül
KAYNAKÇA: Kocatürk, Vasfi Mahir (1968). Tekke Şiiri Antolojisi. Ankara: Edebiyat Yay.