HAYATI

Divan şairi. 1570’de İstanbul’da dünyaya geldi. 1631’de İstanbul’da yaşama veda etti. Pir Mehmet Azmi’nin oğludur. Hoca Sadettin Efendi’den mülazemet aldıktan sonra yirmi bir yaşında müderris oldu. Süleymaniye Medresesi’nde müderrislik yaptı. Sırasıyla Şam, Mısır, Bursa, Edirne ve İstanbul kadısı, Anadolu ardından da Rumeli kazaskeri oldu. 1628’de kendisine Silistre arpalığı verildi ve emekliye ayrıldı. Öldüğü zaman evinde dört bine yakın, düzeltilmiş ve eklemeler yapılmış bulunduğu söylenir. Azmizade Haleti, iyi bir öğrenim görmesine ve çabuk yükselmesine karşın düzenli bir yaşamı olmamış, pek çok kez azledilmiş, açıkta kalmış, kendi deyişi ile ilim ve hünerinin zararından başka bir şey görmemiştir. “Ruh-i pakine dembedem rahmet (H. 1040)” dizesi şairin ölüm tarihini gösterir.

Fıkıh, usul, nahiv ve ahlak konularında ürün veren Azmizade Haleti, yaşadığı dönemde “Üstad-ı Rübai” olarak adlandırılmıştır. Nef’i, Naili ve Neşati gibi şairlerin yetiştiği bir dönemde sivrilebilmiş, gazellerinde ve kasidelerinde,

“Gönülde saklamağa aşkı kudretim yoktur

Ne saklayım güzelim sabra takatim yoktur”

diyerek ya duygularını ya da uğradığı haksızlıkları dile getirmiştir. Ama önce de belirttiğimiz gibi bir rubai ustasıdır. Rubailerinde, tasavvufla beslenmiş düşüncelerini ustalıkla şiire yerleştirdiği, yaşam karşısında rindçe bir tavır aldığı görülür:

“Mahzun oluruz kaçanki dilşad olsak

Viran kalırız eğer ki abad olsak

Ol mürg-i cefapereset-i aşkız biz kim

Dame düşeriz kafesten azad olsa”

ESERLERİ
  • Divan
  • Sakinname
  • Rubailer: Divan nüshalarında rastlanır. Divan’ının dışında küçük bir kitap olacak kadar rubaisi vardır.
  • Münşeat

Ayrıca çağının bilimleriyle ilgili şu yapıtları sayılabilir:

  • Melek ve Dürer’e Haşiyesi: (usul ve fıkıh ile ilgili bir yapıt)
  • Muğni’l- Şerhi (nahiv’den)
  • Hidaye ve Miftah (şerhlerine talikatı)
ESER ÖRNEKLERİ
RUBAİLER

I

Aşkınla bana sıdk u safa ver ya Rab

Her derdime derdin ile deva ver ya Rab

Hakister-i düzah-ı bela kıl temini

Tek ayine-i dile cila ver ya Rab

II

Derd ehli odur ki sormayıp rah-ı necat

Yanında bir ola har u gül zehr ü nebat

Hükmün veremez bu kar-zar-ı aşkın

Şemşir-i belayı bilmeyen ab-ı hayat

III

Ey derd-keş-i firak her şeb ah et

Hasret nice olur melekleri agah et

Çün bağ-ı visale ermeğe yol çare

Gülzar-ı hayal-i yâri nüzhet-gah et

IV

Ol dem ki tecelliyat-ı aşk etdi zuhur

Kıldı dil-i bi-kararı fevvare-i nur

Şol ateş-i aşka düşmüşem ben kim

Bir lem’asına tahammül etmez bir Tür

V

Esrarına dil zaman zaman söyler imiş

Hengame-i gamda dasitan söyle imiş

Aşk ehli olub da mihnet-i hicrana

Ben sabr ederin deyen yalan söyler imiş

VI

Mahzun oluruz kaçan ki dil-şad olsak

Viran kalırız eğer ki abad olsak

Ol murg-ı cefa-perest-i aşıkız biz kim

Dama düşeriz kafesden azad olsak

VII

Ya Rab, beni sen bu h’abdan bidar et

Mest-i Mey-i gaflet olmaşam hüsyar et

Derd-i dil ü eşk-i hasretem lütfundan

Bir yire getür sehab-ı rahmet-bar et

VIII

Akl ile idüp hemişe ceng ü naverd

Gam ma’rekesinde namım itmem na-merd

Vadi-i belada kamran-ı aşkım

Oldı bana girdbad-ı bir rah-averd

IX

Evza’-i sipihr hatırım zar eyler

Hemvare zebün-ı baht-ı bed-kar eyler

Ahenger-i dehr her ne zaman san’atını

Kufl-ı der-i devletimde izhar eyler

X

Biz bade-i gamle canı mest eylemişiz

Murg-ı dil-i zarı pay-best eylemişiz

Biz jeng-i melal bilmeziz zira kim biz

Mir’at vücudumuzda şikest eylemişiz

XI

Bu dahme-i gam-fezadaki hak-i melal

Çok kelle-i şahı eyledi mal-amal

Sen gerdiş-i çarh neydüğin bilmezsin

Ey saye-nişan-i şahsar-ı amal

XII

Geldikçe hayal-i yar pür-cüş olurum

İrdikçe peyamı ser-be-ser guş olurum

Nagah görünse saye-i divarı

Çün merdüm-i sayedar bihuş olurum

XIII

Esrar-ı gamından eylesem fethü’l-bab

Etme dilimi şikeste-i seng-i itab

Şuride-i aşk raz tutmaz hergiz

Turmaz kafes içre bad gırbalda ab

KAYNAKÇA: Sungurhan Eyduran, Aysun (hzl) (2009). Kınalızâde Hasan Çelebi Tezkiretü’ş-Şuarâ- Metin.http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/belge/1-83504/kinalizade-hasan-celebitezkiretus-suara.html [erişim tarihi: 30.06.2013]. 228-228, İpekten, Haluk (1994). Eski Türk Edebiyatı Nazım Şekilleri ve Aruz. İstanbul: Dergâh Yay, Gökyay, Orhan Şaik (hzl.) (1996). Evliyâ Çelebi, Evliya Çelebi Seyahatnâmesi, Topkapı Sarayı Bağdat 304 Yazmasının Transkripsiyonu-Dizini. C. 1. İstanbul: Yapı Kredi Yay, Açıkgöz, Namık (1999). Riyâzî Dîvânı’ndan Seçmeler. Ankara: KB Yay.

Paylaş