HAYATI
1874 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. 3 Aralık 1932 günü Ankara’da hayatını kaybetti. Tam adı Mustafa Samih Rıfat’tır. Askeri kaymakamlardan Hasan Rıfat Bey’in oğlu, besteci Ali Rıfat Çağatay’ın kardeşi, şair Oktay Rıfat oğlu ve çevirmen Samih Rıfat torunudur. İlköğrenimini babasından gördü. Kocamustafapaşa Askeri Rüştiyesi ve Darüttedris’te bir süre öğrenim gördü ancak sağlık durumu elvermediği için öğrenimine devam edemedi. Denizlili müderris Şakir Efendi’den Arapça, Camcızade Rıza Efendi’den Farsça ve kendi kendine Fransızca öğrendi. 1892 yılında Kantar İdaresi’nde memur olarak çalışmaya başladı; 1984’te Şehremaneti Muhasebesi’nde görev aldı. 1899 yılında buradan istifa ederek Dahiliye Mektubi Kalemi’ne girdi. Tesri-i Muamelat müyezzinliğine atandı. 1908 yılında Dahiliye Mektubi Kalemi mümeyyizini oldu. Bu sıralarda Mercan İdadisi’nde edebiyat dersini okuttu. Meşrutiyet’in ilanından sonra İttifak adlı bir gazete çıkardı. Biga ve Karesi mutasarrıflığı, Konya ve Trabzon ve Erzurum valiliklerinde bulundu. Talat Paşa’nın nazırlığı döneminde Dahiliye müsteşarlığına getirildi. Milli Mücadele döneminde Anadolu’ya geçerek nutuklarıyla ulusal bilincin uyanması için çalıştı. Maarif Vekaleti’ne bağlı Telif ve Tercüme heyeti üyeliği ve başkanlığı yaptı. Vekalet müsteşarı oldu. 1923-1931 yılları arasında Çanakkale vekili olarak mecliste bulundu. Bu dönemde Atatürk’ün yakın çevresi içinde yer aldı. Türk Dil Kurumu’nun ilk başkanıydı. Son olarak Birinci Türk Tarih Kongresi ile Birinci Dil Kurultayı’na katılmıştı.
Hazine-i Fünun’da çıkan ilk şiirlerinde Muallim Naci, Recaizade Ekrem ve Abdulhak Hamit Tarhan gibi şairlerin, 1898 yılından itibaren Terakki’de çıkan şiirlerinde ise Tevfik Fikret’in etkisi görüldü. 1896 yılında Maarif dergisinin yönetimini üstlendi. Resimli Gazete’nin başyazılarını kaleme aldı. Mektep, İrtika, Sabah gibi dergi ve gazetelerde şiir ve yazıları yayımlandı. İkdam gazetesinde Servet-i Fünuncu’lara karşı çıkan yazılar yazdı. 1918 yılından sonra Celal Nuri İleri’nin çıkardığı Ati gazetesinde ve Edebiyat-ı Umumiye degisinde Süleyman Nazif ile ırkçılık konusunda tartışmalara girişti. Yeni Gün ve Hakimiyet-i Milliye gazetelerinde Türk dili ve müziği gibi çeşitli konularda makaleler kaleme aldı. 1921 yılında hazırladığı “Türkçede Tasrif-i hurüf Kanunları ve Tekellümün Menşei” konulu raporu ile eleştirilere maruz kaldı. 1925 yılından sonra halk kültürü incelemelerine yöneldi Halkıyat adlı eserinin iki forması basıldı.
Samih Rıfat Milli Edebiyat akımını benimsedi. Dilde yalınlaşmayı savunan yazıları ve özellikle milli duyguları yansıtan şiirleriyle tanındı. Ancak H. Sevük, “asıl emsalsiz mümtaz derinliği nefeslerindedir” der. Hece ölçüsü ile kaleme aldığı ünlü şiiri “Akdeniz Kıyılarında” (Yaslı Gittim, Şen Geldim) bestelendi. S. N. Ergun tarafından hazırlanan “Samih Rıfat: Hayatı ve Eserleri” adlı kitapta şairin şu eserleri bulunmaktadır: Nedim, Selam Nedir, Türk Parkları, Osmanlılarda Din Telakkileri, Tarihten Evvelki Devirlerin Tetkikinde Müracaat Olunacak Menvalar, Milliyet Düsturları, Divan-ı Lügat’ı Türk Tercümesi ve Türk Lügatı. Bu kitaptaki şiirleri ise “Divan Edebiyatı Taklidi Şiirler”, “Bektaşi Nefesleri”, “Teceddüt Edebiyatı Tesiri Altında Yazılan Şiirler”, “Milli Şiirler” ve “Vatani Şiirler” başlıkları altında toplanmıştır.
ESERLERİ
ROMAN: Nadim. Araştırma-İnceleme: Selâm Nedir?, Türk Paktları, Osmanlılarda Din Anlayışı, Tarihten Evvelki Devirlerin Tetkikinde Müracaat Edilecek Membalar, Milliyet Düsturları, Divan-ı Lûgati’t-Türk Tercümesi, Türk Lugatı.
ŞİİR: Samih Rifat Hayatı ve Şiirleri (yay. haz. Sadettin Nüzhet Ergün, 1934)