HAYATI

XIX. yüzyıl halk ozanlarından. 1838’de Çorum’a bağlı Sarımbey köyünde dünyaya geldi. 1898’de doğduğu köyde ölmüş ve oraya defnedilmiştir. Asıl adı Hanefi’dir. Köyün kurucuları Binboğalar tarafından geldiği, sık sık oralara ziyarete için gidildiğinden onun Güneyli bir aşık olduğu kabul edilirdi. Aslen, Elbistan tarafından gelen Kuyumcu aşiretine mensuptur.

Deli Boran’ın Hacca ve Kerbela’ya gittiğini, Irak ve Suriye taraflarını dolaştığını, hakkında anlatılanlardan ve şiirlerinden çıkarabilmekteyiz. Bektaşi olduğu, üç yıl kadar dilinin tutulduğu, Keskin’in Haydar Sultan köyünde oturduğu da bilinmektedir. Dili, Hasandede köyünde açılmıştır.

Sade sayılabilecek bir dil ile söylediği şiirlerinde dikkati çeken husus dini ibarelerin çokluğudur. 1897 Türk-Rus Savaşı için söylediği destan, Deli Boran’ın bir destan şairi olduğu intibahını uyandırmaktadır.

Deli Boran’ın hayatı ile ilgili pek çok hikaye de anlatılmıştır. Bu hikayelerinden en bilineni ise Küpeli Hatun adlı bir kıza aşık olan Deli Boran’ın başından geçtiği kabul edilen ve bir kısmı aşırı hayal gücüne dayalı olan olaylar mutlu bir sonla, sevdalıların evlenmesi ile noktalanmaktadır.

ESERLERİ

Deli Boran’ın şiirlerine Sivas (Kangal-Karanlık köyü) kaynaklı 26 şaire ait 58 şiirin bulunduğu bir cönkte rastlanmaktadır.

ESER ÖRNEKLERİ

DELİ BORAN ŞİİRLERİ

I

Osman Paşa der ki vardık beriden
Bize kuvvet verdi Mevla’m Yaradan
Gözledim bir imdad gelmez geriden
Tükendi cephanem gittim yesire

Uyurdum rüyamda girdi düşüme
On iki çoban geldi durdu karşıma
Seksen bin evladı verdim boşuna
Kalmadım geri gittim yesire

Bir taburda çevirdiler tuttular
Hesapsız da neferim mahvettiler
Beş taburu bir vapura kattılar
Yedi sancak içre gittim yesire

Edirne kapusu hem Gelibolu
Tuna boyundadır Moskof’un yolu
Boşuna elden gitti bu Rumeli
Bozuldu ittifak gittim yesire

Deli Boran bunu söyle söyledi
İndi aşkın deryasını boyladı
Moskof yesirini Muhammed neyledi
Çok iltifat eder Moskof yesiri

II

Gam yiyüp kayırma divane gönlüm,
Daima bu dünya başa dar olmaz.
Hakk’ın kelâmını bırakma dilden,
Hak’ta özge yar adama yar olmaz.

Tarlasında bağlı yiğidin atı,
Aslı pâk olanın söylenir zatı,
Altuna batsa da iyi olmaz kötü,
Aslı ham demirden cevahir olmaz.

Atı olan ata biner atlanır,
Er yiğitler her cefaya katlanır,
Yiğit gölgesinde yiğit saklanır,
Kötünün gölgesi olmaz dal’olmaz.

Deli Boran bütün cümleden ganı,
Evvel Allah yaratır alır canı,
Sen seni yokla da ne fani, tanı,
Boğaz kırk boğumdur, dilde sır olmaz.

KAYNAKÇA: Kocatürk, Vasfi Mahir (1963). Saz Şiiri Antolojisi. Ankara: Ayyıldız Matbaası.

 

Paylaş