HAYATI

Yazar. Edirne’de doğduğu bilinen Mecdi’nin doğum tarihi hakkında bilgi yok. 1590’da İstanbul’da vefat etmiş ve Edirnekapı dışında Emir Buhari Tekkesi yakınlarına gömülmüştür. Kaynaklarda Baki ve Nev’i ile medrese arkadaşlığı yaptığı belirtilir. Rumeli’de kadılık görevlerinde bulundu.

Edirneli Mehmet Mecdi, Taşkörüzade Ahmet’in Şakaiku’n-Nu’maniye adlı yapıtının çevirmeni olarak ünlenmiştir. Hadaiku’ş-Şakaik adını taşıyan bu çeviri, öteki ekler ve tezkireler gözden geçirilerek genişletilmiş bir çeviridir. Abdülkadir Kureşi’nin El-Cevahirü’l-Mudie fi Tabakati’l-Hanefiyye adlı yapıtını da Türkçeye çeviren Mecdi’nin bir de eksik Divan’ı vardır.

ESERLERİ
  • Divan
  • Hadaiku’ş-Şakaik
ESER ÖRNEKLERİ
TERCÜME-İ ŞAKAAYIK’DAN

ARİF BİLLAH GEYİKLİ BABA

Ol pir-i tarikat masırun ism-i samilerine zafer müyesser olmadı. Cenab-ı ni’me’l-meabına gazal-i vahşi musahhar olub ekser evkatda ahu-süvar oldığı ecilden elsine-i hasda lakab-ı mesfurla mulakkab oldı. Mevlid-i aslisa bilad-ı Azeybaycan’dan Hoy nam kasabadur. Merhum Sultan Orhan Han aleyhi’rahmeti ve’l-gufran zamanında bum-ı Rum savbına rıhlet eyledi. Memalik-i Osmaniye’de mahrusa-i Bursa saniha’l-lahu Teala ani’l-besa malikü’l-mülk hazretlerinün vufür-ı mevhibetiyle Sultan Orhan Han Gazi’nün elinde feth olındukda ol-pir-şişe-i hakikat u hizebr-mişe-i tarifat gazale suvar olub padişah-ı Gazanfer-fer ile bire hazır oldı. Mahrusa-i mezkürenin bir kuşesinde tavattun idüb birkaç eyyam karar ü aram eyledükten sonra raht-ı ikameti daru’s-sürur fendan menzilgah-ı bekaaya nakl eyledüp mevzi’-i mezburda defn olındı. Mu’terek-i müteberrik-i ashab-ı hacat olsun içün şeyhün kabri üstinde padişah hezretleri bir türbe-i azimü’r-rütbe vü kubbe-i felek-mertebe ve bir cami ve bir zaviye dahi ihdas eyledi. Ol zamandan berü cümle hala’ik merhumun kabr-i şerifini ziyaret eyleyüp asar-ı ruhanniyet ü envar-ı nurayetiyle teberrük iderler. Müddet-i ömrinde ala’ik-i halaikden münkati ve alayiş’-i arayiş-i dünyevinden müctenib ü mümteni olup mütecerrid ü müteferrid ve mütezehhid ü müteabbid kimesne idi. Füyuzat-ı fütühat-ı ilahiye ile cezebat-ı azime vü halecat-ı cesimeye mezhar olup keramet-ı seniyye-i semiyye ü havavrik-ı adat-ı behiyye-i zehiyyesi zahir oldı. Mü’ellif-i Şakaayık hikayet eyledi ki bir zamanda merhumun kabr-i şerifini ziyaret eyeyüp ol kabrün kurbında bir mezar dahi görüp türbedardan ol mezarun sahibini kimdür deyü istifsar itdüğümde cevab virüp ümera-i salifeden emir-i Germiyan’un evlad-ı emcadından bir talib-i hakikat terk-i imaret eyleyüp şeyh hazretlerinün hıdmetlerinde meratib-i seniyye vü me’arib-i semiyyeye vasıl ü na’il olmışıdı.

….

KAYNAKÇA: Ekinci, Ramazan (hzl.) (2013). Hâfız Hüseyin Ayvânsarâyî-Vefeyât-ı Ayvânsarâyî (İnceleme-Tenkitli Metin). ed. Âdem Ceyhan. İstanbul: Buhara Yay.

 

 

Paylaş