HAYATI

Şair. 1 Ocak 1978 günü Çorum’a bağlı Sungurlu ilçesinde dünyaya geldi. Sultan Hanım ile Yaşar Köylü’nün kızı. İlkokulu bitirdikten sonra öğrenimine 6 yıl ara verdi, ortaokulu dışarıdan bitirdi. Sungurlu Lisesi’nden mezun oldu. AÜ İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon-Sinema Bölümü’nü bitirdi. Gazetecilik yapıyor. İstanbul’da yaşıyor. Şiirleri Yazılıkaya, Varlık, İnsan, Bahçe, Özgür Edebiyat gibi dergilerde yayımlandı. 

ÖDÜLLERİ

  • “Son Arzum Gül ve Kedi” dosyasıyla 1997 Arkadaş Z. Özger Şiir Ödülü 
  • Son Arzum Gül ve Kedi ile 1998 Sabri Altınel Şiir Ödülü (üçüncülük, reddetti) 
  • 1999 Orhon Murat Arıburnu En İyi Şiir Kitabı Ödülü. 

ESERLERİ

Şiir:  

  • Son Arzum Gül ve Kedi, İzmir: Mayıs, 1998 
  • İlk Ağacı Öperek, İst.: Everest, 2007. 

ESER ÖRNEKLERİ

KAYBOLDU DAĞ BİR AYIN ARKASINDA

Kayboldu dağ bir ayın arkasında
yüzünü geceyle yıkıyorlardı
isli lambalarla büyüyen gölge
hep gizledi ırmağın aktığını
büyük makaslı terzi

ağacın kabuğundan bir ğ alıp
susmasının başına koydu
-bekliyoruz zamanın kendinden geçmesini

bıçak paslı
ve yaslı tuttu deniz
yalnızlığın benzersiz sevildiği ağırlaşmış akşamı
ağrıyordu içinden harfler geçen Çığ
düşmekten korkuyordu
uçmaktan
kırk gün boyunca vurulmaktan
arasında gözler biriken ağzı

ölü: mavi çarşaflarda sağ
-bacaklarından tutun

sonra yağmur yağdı dut yaprağına
uyudu bileklerinde küçük kalpli kuş
ayın bacaklarında

LEDA ŞİİRLERİ
Uyanış

ne acı bu denli geç rastlamak sana
ve böylesine erken ayn kalmak sonunda
(Voznosenskı)

avcumdaki ırmağa göğsünü yaslar leda
parmaklarımdan geçer rüzgârın yalnızlığı
taşların ruhuyum yağmurun dalgınlığı
dua edemem artık
geç kaldım tanrıya

kimsenin avlusu olarnam şimdi arka bahçelerin
korkusuz karanlığı
terk ettiğim kuyularda dinlenir hayat
yüzümde unutur şaşkınlığını

kendini sulara anlatır leda
gecenin beklediği
bulut sesi
olmak için
kimsesiz acıyı tanır mı toprak
girebilir miyim
göğsündeki ormana
bir nehir bulmalıyım
bakmak için sana

yalnızlığı yalnızca aşk ürkütür
beni hatırlama uyandığında

GİT DE AYKIRI GELME

Git de aykırı gelme

gece gömleğini sever
deniz ıslak tutar güz mevsimini
unutur tarih yazan: yüzüme sığan
sesin parçası olduğunu
“git de aykırı gelme” dedi annem
kimsem yoktu cam kırığını kesen
ayışığından başka

duvar diplerinde kumru gölgelerini
yakasına takar komşu kızların
bahçedeki erik ağacına tırmanırım
bir bildiği vardır elbet acının
böyle gün ortası kimliksiz gelir
n’olur baba uzağıma dokunma
bir de ellerimin serçe parmağına

göğün mavi olduğunu söylemiştiniz
tırnaklarınızın arasında kan çığlıkları
siren sesleri olmadığını
oysa çocukluğunu aldatır herkes
neresindeyim, der bu kurmacanın
erken başlar kırılmaya

uzlaştığım ve uzaklaştığım şehirler
gömer tanrısını hiçliğin sularına
suda yanar ellerim
aykırı geldim anne

KAYNAKÇA: TBE Ansiklopedisi (2001), Mehmet Çetin / Tanzimattan Günümüze Türk Şiiri Antolojisi (c. 4, 2002).

Paylaş