HAYATI
Şair. 1975 yılında Kayseri’de dünyaya geldi. 13 Eylül 2002 günü Eskişehir’de skişehir Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde araştırma görevlisi olarak çalıştığı dönemde odasının kapısına kendini kemeriyle astı ve kendi isteği ile aramızdan ayrıldı.
Zafer Ekin Karabay’ın ilk şiiri 1995’te İnsancıl dergisinde yayınlandı. Şairin sonraki yıllarda çalışmaları Bahçe, Damar, Dize, Edebiyat ve Eleştiri, İnsancıl, Islık, Kavram-Karmaşa, Kül ve Varlık gibi pek çok dergide yer aldı. Şiirlerini toplumcu-gerçekçi bir anlayışla kaleme aldı.
ÖDÜLLERİ
- 1999 Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri’ni şiir dalında
- 2000 Arkadaş Zekai Özger Şiir Ödülü Jüri Özel Ödülü
ESERLERİ
Şiir:
- Şubatta Saklambaç, Mayıs Yayınları
ESER ÖRNEKLERİ
Yenik Bir Aşk Öyküsü
(Denizlerin en durgun mevsiminde bir körfezim
ve hala dalgalıdır kıyılarım. Karasularımda bir
yelkenlidir aşk, sarsılır ama batmaz. Ve bir güver-
tedir aşklarım.)
I.
Sen körebesin bütün oyunlarda
ve destanlarda küçük bir göçebesin.
Ben bir beraat takviminde günahkarım.
Kaldırıma yasak düşer, mekruh yaşarım
Bir de bilirim
ne sözlerim ne de dizelerim bengidir
bilirim
saçların rüzgarla kafiye
elerin bu aşka teşnedir.
Kum Saati
rüzgârla bozduğun sessizliğini dinledim;
seni bırakan yaprağın sesini, kuma dokununca
ve çölde çizilmiş bir ağaç gibi resmini.
oysa süngerde kalmış damlasıydım sana
ulaşamayan suyun, yanında üşürken
Suskunluk Ülkesinde İhtilal
(Her insan bir ülkedir
ve bir ülke suskun, ya
ihtilal nerededir.)
&Rüzgarlı bahçede hep aynı çocuk ağlardı ve
o çocuk hep bendim. İnip yaşamın rahmine
içerdim denizi.Her insan bir ülkedir, ben de
suskunluk ülkesi.&
Önce gözaltına alındım
-gözlerinin altına-
Elif içtim
yağmur giydim.Çıktım.
çıktım da,özgürlük içerde kaldı
çıktım da kendimi bir sokakta bıraktım.
Sonra…sonra yitirdim orada kendimi
hükümsüzüm!
Cehennem tak tak vurdu kapımıza
Kapımızda eylüllerin ıssız fırtınası
adımıza
adım
adım
yaklaştı yasaklıklar
mevsime kuraklıklar karıştı.
Gün oldu
tutuklu yargılandı gözyaşlarım
bu ülkenin cuntasında
ve puntasında bir gazetenin
kilitlendi dudaklarım.
Açtım gözlerimi: Sıkıyönetim
sıkıya yönelir tim
ve hürriyete vurur
kurur gözlerimden düşen bir yaş masamda
hiç ölmemeliyim çok yaşamasamda.
&Rüzgarlı bahçede artık yağmur yağıyordu.
Kokuyordu beni yaratan toprak ve bir çığlık
geliyordu.&
Biriktirdim kendimi mısra oldum
biriktirdim
kıta,
topladım
şiir oldum.
çıktım suskunluktan ve çığlıkta
kayboldum.
Artık yerini güneşe bırakır bir hilal ve suskunluk
ülkesinde çan sesleri;ihtilal
ihtilal
ihtilal!..
KAYNAKÇA: Varlık Dergisi (Ekim 2002), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006, 2007)