HAYATI

Mizah yazarı. 11 Mart 1931’de Giresun’da dünyaya geldi. 16 Mayıs 1990’da İstanbul’da yaşama veda etti. İlk ve orta öğrenimini İstanbul’da yaptı. Daha sonra matbuat işine girdi; çeşitli işlerde çalıştı. İlk ürünlerini 1946’dan başlayarak Marko Paşa dergisi ile Milliyet gazetesinde yayımladı. 1959’da Akbaba mizah dergisinin yayın kadrosunda yer aldı. 1975’ten ölümüne dek Çarşaf dergisinin yazı kadrosunda çalıştı. Yirmili yaşlarında yayımladığı mizah yazıları ile edebiyat yaşamına girdikten sonra, 1969’da çıkardığı Ortalık Neden Karıştı adlı mizah kitabıyla dikkatleri çekti. Asıl tanınması Akıllı Köyün Delisi adlı öykü kitabıyla oldu. Ölümünden önce “Vesikalık Yıllar” adlı otobiyografik romanı üstünde çalışıyordu.

ÖDÜLLERİ

  • “Öğrenmenin Yaşı Yoktur” ile Uluslararası Altın Kirpi Mizah Hikâyeleri Yarışması (Bulgaristan) Gümüş Kirpi Ödülü.

ESERLERİ

Mizah Öyküsü:

  • Ortalık Neden Karıştı, İst.: E, 1969
  • Akıllı Köyün Delisi, İst.: Ararat, 1972
  • Bombalı Paket, İst.: Gür, 1980.

ESER ÖRNEKLERİ

AKILLI KÖYÜN DELİSİ’NDEN

– Gariplik toplumda değil, sizde Sultanım, diyerek  baklayı ağzından çıkardı. Canı burnuna gelen halk sesi­nin yettiğince bağırıyor, milletin feryadından yer yerin­den oynuyor, fakat bu sesi yalnız siz duyamıyorsunuz!

Kızmakla celladı çağırmak arasında bir kararsızlık  geçirdi Sultan:

– Ne demek istiyorsun yani?

 – Demek istediğim şu ki, rahatsızlık sizin kulaklarınızda!

Yurdum manzarası.. dün.. bugün..

-Hiç değilse birer kaşık tadın. Hani yerli olsa ney­se… Amerikan pirinci de …

Başımdan aşağı kaynar sular döküldü sanki! Kaş göz  edeyim derken yanıma sokulup:

 – Canım ne kızarıp bozarıyorsun öyle? diye fısıl­dadı. Yalan mı?

Yalan değildi ama, piyasada başka pirinç bulunma­dığı için herkes gibi biz de Amerikan pirinci yiyoruz di­yemedim.

Kabinenin gizli toplantısında konuşan hükfunet sözcüsü: – İki şıktan birini kabul etmek zorundayız arkadaş­lar, dedi. Ya Ay’a giden bu insanla temasa geçip, kul­landığı aracın planı ve özellikleri hakkında bilgi edine­ceğiz, ya da haberleşmek mümkün olmadığı takdirde içinde bulunduğumuz güç durumdan kurtulmak amacıy­la «Hükumete bilgi vermeden yola çıktığı» gerekçesiyle, bu adamı vatandaşlıktan çıkardığımızı bütün dünyaya ilan edeceğiz! … Ay’a çıkan vatandaşımız şu cevabı ve­riyordu: «İsmim, İsmail Yaya … Ömrüm boyunca yediğim kazıkları biribirine ekleyerek geldim Ay’a … Bacaklarım kırılsın bir daha dönersem hayat olduğu söylenen dünya­ya!»

KAYNAKÇA: “Saygel, Vedat”, TDEA, VII, 469; Karaalioğlu, 478; M. Semih, “Mizah, Güler Yüzlü Bir Kavga Yöntemidir” (söyleşi), Milliyet Sanat, S. 241 (1 Haziran 1990).

Paylaş