- HAYATI
Şair, gazeteci ve yazar. 1959 yılında Ankara’da dünyaya geldi. İlkokulu İzmir Eczacıbaşı İlkokulu’nda okuyan Ünal Ersözlü, orta ve lise eğitimini Manisa Şehitler Ortaokulu, İzmir Bornova Suphi Koyuncuoğlu ve Adana Karşıyaka Lisesi’nde tamamladı. Yükseköğrenimini ise Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde yaptı. Gazeteciliğe, 1987’de haftalık haber dergisi Yeni Gündem’de muhabir olarak başladı. Daha sonra çeşitli gazetede ve televizyon kanallarında çalıştı.
Ünal Ersözlü’nün şiirleri Broy, Şairin Atölyesi ve Ütopya dergilerinde yer aldı. Ersözlü’nün şiiri, eleştirmenler tarafından, gündelik hayattan beslenen, derin ve dokunaklı, insana dair her ayrıntıyı yansıtan; toplumcu, lirik, izlenimci bir çizgide yorumlandı.
ÖDÜLLERİ
- “Okyanusların Not Defteri” adlı ilk kitabıyla 1990 Akademi Kitabevi Şiir Başarı Ödülü
- “Gidiyorum Adım Unutuluş Olsun Diye” adlı kitabıyla, 1998 Behçet Aysan Şiir Ödülü
ESERLERİ
Şiir:
- Okyanusların Not Defterinden (1990)
- Gidiyorum, Adım Unutuluş Olsun Diye (1998)
- Zaman, Ayna ve Bıçak (1999)
- Aşk-ı Hakiki (2004)
- Gençliğin Dün Gecesi (2008)
- Kapıyı Çalıyorum(2012)
- Sarmaşk (2014)
- Dört Gün Buda, Üç Gün Zorba (2017)
- Tanrının Yaşam Kılavuzu (2019)
- Yeryüzü Misafiri (2020)
ESER ÖRNEKLERİ
İHANETE DAİR
Dünyanın duvarları çatlıyor ortasından
çıkmaz sokaklarda yine genelevler
fahişeler yine yalnız
yıkıntılar ve cenaze törenleri çoğaldı
kendisiyle büyüyorken acı
incecikten kan sızıyor odama
Ürküyoruz ihanetlerden
insandan ürküyoruz
üstümüze yürüyor
nefret orduları
utancımız devriliyor durmadan
hançer eskimiş bir şarap
onunla yıllanıyoruz
GÜLÜMSEYİŞ
…
Ağlıyordum oğlum, tanrısızdım
Yaşantım kanatlanıyordu alnımda
Bazen gülümseyen bir dizeydi ölüm
İspanya
ve Lorca’nın dudaklarında
Ağlıyordum oğlum, tanrısızdım
Aşktım
ve kimsesiz bir gözyaşıydım gecede
Özlüyordum oğlum
Sen, çıldırasıya koşturuyordun tenimde
Ölüyordum oğlum, tanrısızdım
Bir eşkıyaydı hayat
Sanki Nazi paletleri altında Paris’te
Eziliyordum, kendi kendimi kanırtarak
Birden, gülümseyişin uçuverdi resminden
Oğlum, Şafağım, hey Şafak
Yüzümü saçlarına gömdüm
ve gördüm, gecenin alnacında sancıyarak
Gülücüklerinize çarpı atmışlar
Bir duman demetiyle karartmışlardı aklın
ve aşkın başkaldırısını oğlum
KENDİME FISILTILAR
…
yüzü ve gök kubbe gibi her şey
Ruhlardır onlar kadar karmaşık
Benden bana doğru bakmak
Daha çok sevmek kendimizi
Kırkından sonra öğrenilir ancak
Ey insan, insan,
Yüreğiyle insan olur
Tavında dövülen demir soğur
Acı hissedilirse büyünür
Aşka açılmaktır doyasıya ağlamak
Aklı gündüz, gecesi vicdan
Fermanında ateşler yazılı
Çığlıkları bulvarlarında boğulan
Ah naftalin kokulu ülkem
Bir fotoğraf karesinde çöl yolculuğu
Gece tanıklığıdır hayat bazen
Tımarhanelerin sessizliğinde,
Yürürsün içinde çılgın bir ses
Deli aklı, yakarışlar gizlidir
İnsanın dibinde, yani kendisinde
…
KAYNAKÇA: unalersozlu.com/biyografi, Okan Yüksel / İzmirli Ozan Gazeteciler (1997), Mehmet Çetin / Tanzimattan Günümüze Türk Şiiri Antolojisi (c. 4, 2002).