HAYATI
Şair ve çevirmen. 6 Mart 1963 günü İstanbul’da dünyaya geldi. Şair ve çevirmen Erdoğan Alkan ile Birsen Hanım’ın oğlu, şair Elif Su Alkan’ın kardeşi. İlk öğrenimini Namık Kemal İlkokulu’nda ortaöğrenimini İstanbul’da Galatasaray Lisesi’nde gördü. Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezunu. İÜ Yabancı Diller Yüksek Okulu’nda okutmanlık yaptı. Ç.N. Çeviri Edebiyatı dergisinin yayın yönetmeni. PEN ve Edebiyatçılar Derneği üyesi. Charles Baudelaire, Lord Byron, Victor Hugo, William Blake D. H. Lawrence gibi yazarlardan çeviriler yaptı. İstanbul’da yaşıyor; evli, bir çocuğu var. Şiir ve çevirileri Kuzey Yıldızı, Üç Nokta, Edebiyat ve Eleştiri, Varlık gibi dergilerde yayımlandı.
ESERLERİ
Şiir:
- Zaman ve Maske, İst.: Don Kişot, 2003
- Kalbin Akşamüzerleri, İst.: Don Kişot, 2005
- Ve Rüzgâr, İst.: Artshop, 2007
Düzyazı Çeviri:
- Balthasar (Anatole France’tan, 2002)
- Masallar (Ezop’tan, 2003)
- Tavşancıklar / Bunnies (Luo Ying’den, 2013)
- Boş Kadehler ve Boş Masalar (Luo Ying’den, 2013).
Şiir Çeviri:
- Abydos’lu Nişanlı Kız (Lord Byron’dan, 1999)
- Seçme Şiirler (Victor Hugo’dan, 2003)
- Reading Hapishanesi Baladı (Oscar Wilde’dan, 2003)
- Masumiyet ve Deneyim Şarkıları (William Blake’ten, 2003)
- Cennet ve Cehennemin Evliliği (William Blake’ten, 2004)
- Seçme Şiirler (William Blake’ten, 2004)
- Seçme Şiirler (Emily Dickinson’dan, 2005)
- Seçme Şiirler (Lord Byron’dan, 2005)
- Dadaism ve Tristan Tzara (2005)
- 1789 Fransız Devrimi Şarkıları (2005)
- Cehennem Kuşu (Philippe Soupault’dan, 2006)
- Kehanet Kitapları 1 (William Blake’ten, 2006)
- Kehanet Kitapları 2 (William Blake’ten, 2006)
- Uçurumun Dibindeki Doğrular (Victor Hugo’dan, 2016)
- Denize Doğru (Alfonsina Storni’den, 2016).
Deneme-İnceleme:
- Çevirdim Dilim Yandı (2014)
- Çeviri Dedikleri (2015).
ESER ÖRNEKLERİ
HARF HARF DURUYORSUN ALNIMDA
harf harf duruyorsun alnımda öylece dur
şiirden ipekten bir yazın ortasında
bir çizgiyi anlatıyorsun hecelerle çiz
biz bütün kesişmelerin çıkmaz sokağıyız
dışarda kuşlar başka, aşk başka.
kıştan kalma bir şemsiye var şapkamızda
ıslaklık var bakışlarımızda yaramazlık var
kıyı uzar gider, gözlerimiz uzak, yelkenlerimiz
var bütün sevişmelere, başka?
dışarda yağmur, dışarda ağaç, dışarda..
AĞIRLIK
yıllar var ki yün ören
kadınlar kadar geçmişim kendimden
parkeleri küflenmiş bir evin
uçuruma açılan koridorlarında
nefesimi tuta tuta ölüyorum
vaktin ağrılarını içime çekerek
bağışlanmak için çok geç,
bağışlamak içinse erken
iki bayram arasında hayatla yüzleşilmez
kendime sakladığım her masum söz
beni yaralar ilk, yani hiç kimse
daha gerçek değil gölgesinden
bundan böyle hiçliğin hükmü sürecek
neyi anlamaya çalışsam anlamsız
yağmur kirpiktir, deniz kara, çocuk kum saati
bir yerlerde taze bir sabah var
günaydın iyi kuşlar,
gidip o sabahı beklemem gerek.
BOŞLUĞA İNEN AYET
herkes bozuk saat gibi kendini
taşıyor kesik bileğinde
tül ve siyah, ruh ve suret ve tuz…
bundandır yazının büyük günahı
sözün kendini vurrnası bundan
çünkü hayatta her söz daha az söz
her vazgeçiş daha az sancılı bundan
ilk böyle yazıldı: “dağıl kavmim ey”
elimden tut beni yalnızlıklara götür,
ölmek ne can sıkıcı ömrüm ey
ilk ölüm, eski ölüm; töresiz ölÜm
ayet gibi, karanlıkta, sessizce,
ölüm yüzüme indi ve gördüm
iyilik olsun diye sustum ve öldüm.
KAYNAKÇA: İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006, 2007)