HAYATI
1961 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. 1939’da İstanbul’da hayatını kaybetti. Tam adı Süleyman Tevfik Özzorluoğlu’dur. Mabeyin katiplerinden Zorluzade Hacı’nın (Aziz) oğludur. Avnullah Kazımi kardeşi, H. N. Zorlutuna ile İ. Kür yeğenleridir.
Oldukça iyi bir öğrenim görerek yetişen Süleyman Tevfik, Fransızca, İtalyanca ve Arapça dillerini bilmekteydi. 1881 yılında Antep’te Fransızca öğretmeni olarak görev yaptı. Daha sonra Halep ve Selanik’te çeşitli memurluklarda bulundu. 1987 yılında Sabah gazetesinin muhabiri olarak Osmanlı-Yunan Savaşı’na katıldı. 1906’da Meclis-i Kebir-i Maarif üyesi oldu. Bir süre Cumhuriyet gazetesinde görev yaptıktan sonra çeşitli dergi ve gazetelerin yönetimlerinde yer aldı.
Yaşadığı dönemin en üretken yazarlarından biri olarak kabul edilmekte olan Süleyman Tevfik’in din, edebiyat, folklor, tarih, yemek ve dil konularında yüz elliden fazla telif ve çeviri eseri belirlenmiştir. Çok çeşitli konularda eserler kaleme almış, özellikle fıkra ve masal türünde eserler yayımlanmış, halk öykülerini yeni harfler ile yayımlayan ilk yazar olmuştur.
31 Mart Vakası’nı dışarıdan yaşayan yazarlardan biri olan Süleyman Tevfik, o dönem hakkında önemli bilgiler vermektedir. 31 Mart Vakası’nın çok karışık bir olay olduğunu sezen ve bunun ancak dışarıdan hazırlanmış bir komple olduğunu sezdiği yapıtlarından anlaşılmaktadır.
ESERLERİ
GEZİ-ANI: Devlet-i Aliyye-i Osmaniye ve Yunan Muharebesi (Abdullah Zühtü ile, 1897), Tesalya’da Bir Cevelan ve Dört Aylık Seyahatim (1897).
HALK ÖYKÜSÜ ve MASALI: Şah ile Aşık (1917), İncili Çavuş (1918), Baba Hasan’ın Sihirbazlığı, (Doğu Masalları) (1923), İskender’in Aynası (1923), Şehzade Cihangir (1923), Şahreman Hikâyesi (1925, yeni bas., 1931), Bolu Bey’inin Gelini (Türk Masalları, 1925), Arzu ile Kamber (1930), Asuman ile Zeycan (1930), Ferhat ile Şirin (1930), Derdiyok ile Zülfü Siyah (1930), Hurşit ile Mahmiri (1930), Elif ile Mahmut (1930), Leyla ile Mecnun (1930), Melek Şah ile Güllü Hanım (1930), Razmihan ile Mahruze (1930), Seylmülûk (1930), Köroğlu (1930), Yusuf ile Züleyha (1930), Avcu Behram (1931), Behmen Şahın Hikâyesi (1931), Hayber Kalesi Gazası ve Fethi (1931), Mahanın Felaketleri (1931), Çoban Kızı Ayşe (1931), Sihirbaz Sultan (1931), Şah İsmail (1931), Yemlihanın Karısı (1931), Esirci Şahin (1931), Veysel Karani Hikâyesi (1933), Kerbelâ (1933), Dürrü Yekta (1933), Gül ile Sitemkâr (1933), Tahir ile Zühre (1936).
DERLEME: Âşık Ömer Divanı (1932), Yunus Emre Divanı (1937).
DİĞER ESERLERİ: Kendi Kendine Konservecilik (1918), Güzel Mektup Numuneleri (193?), Letaif Cüzdanı (1930), Kahraman Katil (1930), Yedi Âlimler (1931), Muhiddini Arabi Ta’birnamesi, (Latin Hareriyle, 1932), Yeni Mektup Örnekleri (1932), Serencam (1933), Vasiyetname (1933), Hürriyet ve Mahmure, Kamil’ul- Kelam ve Bânû Cihan (1997), Tutîname (1997).