HAYATI

Şair. Doğum tarihiyle ilgili bilgi olmayan Süleyman Çelebi, 1422’de Bursa’da yaşama veda etti ve Bursa’da Çekirge yolu üzerinde toprağa verildi. Yaşamı üzerine bilinenler sınırlı. Orhan Gazi döneminin ileri gelen bilginlerinden Şeyh Mahmut’un torunu olduğu biliniyor. Öğrenimi konusunda kaynaklarda bilgiye rastlanmasa da, yapıtı ve yaptığı görevler iyi bir dinsel eğitimden geçtiğini göstermektedir. Yıldırım Beyazıt’a divan-ı hümayun imamlığı yapmış, Emir Buhari’nin tavsiyesi ile 1400’de yapımı biten Ulu Cami imamlığı görevine getirilmiştir.

Süleyman Çelebi’nin tek yapıtı Vesiletü’n Necat adlı mesnevisidir. Ancak bu yapıt Mevlid adı ile ünlenmiş, daha sonra yüzlerce benzeri arasından günümüze kadar gelmiştir. Süleyman Çelebi, Mevlid’i ile dinsel edebiyat alanından çığır açmakla kalmamış, gerek dili, gerekse söyleyiş ustalığı ile adını günümüze kadar sürdürmüştür.

ESERLERİ

Mevlid (Vesiletü’n Necat): Günümüze kadar pek çok basımı yapılan bu eser, Peygamber’in doğumunu, mucizelerini ve ölümünü konu alır. Diğer bütün İslami dini eserler gibi Mevlid de Allah’ın büyüklüğüne ait bir manzume ile başlamaktadır. Bu başlangıç, eserin en duygulu yerlerinden biridir.

ESER ÖRNEKLERİ
MEVLİD (VESİLETÜ’N NECAT)

MÜNACAT

Allah adın zikr edelim evvela

Vacip oldur cümle işte her kula

Allah adın her kim ol evvel ana,

Her işi asan eder Allah ana

Allah adı olsa her işin önü

Hergiz ebter olmaya anın sonu

Her nefeste Allah adın de müdam

Allah adıyla olur her iş tamam

Bir kez Allah dese aşk ile lisan

Dökülür cümle güneh misl-i hazan

İsm-i pakin pak olur zikr eyliyen

Her murada erişir Allah diyen

Birdir ol birliğine şek yok dürür

Gerçi yanlış söyleyenler çok dürür

Varı yok yoğu var eden oldurur

Dünyada her olanı ol ol-durur

Cümle alem yoğ iken ol var idi

Yaradılmıştan gani cebbar idi

Var iken ol yoğ idi ins ü melek

Arş u ferş ü ay güneş hem nüh felek

Sun ile bunları ol var eyledi

Birliğine cümle ikrar eyledi

Kudretinden izhar edip hem ol celil

Birliğine bunları kıldı delil

Bari ne hacet kılarız sözü çok

Birdürür ol ondan artık Tanrı yok

Haşredek ger denilirse bu kelam

Nice haşr ola bu olmaya tamam

Ger dilersiz bulasız oddan necat

Aşk ile derd ile eydin esselat

YAZAN İÇİN DUA İSTENMESİ KITABIN ÖZÜRLERİNİN BAĞIŞLANMASI

Ey azizler işte başlarız söze

Bir vasiyyet kılarız illa size

Ol vasiyyet kim derim her kim tuta

Misk gibi kokusu canlarda tüte

Hak ta’ala rahmet eyleye ona

Kim beni ol bir dua ile ana

Her ki diler bu duada buluna

Fatiha ihsan ede ben kuluna

Allah ona daima lutf işliye

Kim sevabın okuyup bağışlaya

Ol kişi dünyadan imanla göçe

Kim bana bundan dua kılıp geçe

Dahi her kime ki’erişe bu kitap

Kılmaya bize hatası için itap

Lutf ede ma’zur tuta eksiğini

Demeye hiç kimseye eksiğini

Şairi gibi bunun eksiği çok

Olmaya bir beyti kim eksiği yok

Gel nazar kılsalar eksik sözüne

Uğramayanlar bir eksiksizine

Gerçi tamm ü nakısı kamil bilir

Kamil olan cümleyi kamil bilir

Onların kim eksiği çok işinin

Eksiğin gözler olur her kişinin

Her kişi kim ola ol eksiksiz er

Kılmaz ol hiç kimse aybına nazar

Lutf-edip aybını setredin bunun

Hem bu olur işi lütf ıssının

Eksiğime kıldım uş ben i’tifat

Her kim ehl-i lütf ola kıl mu’af

Leyk her yerde ki ola ihtilal

Lutf edip islah ede ehl-i kemal

Hasrederek ger denilirse bu kelam

Nice haşrola bu olmaya tamam

Ger dilersiz bulasız oddan necat

Aşk ile derd ile eydin esselat

DOĞUMDAN ÖNCEKİ ALAMETLERİN ANLATILMASI

Amine Hatun Muhammed annesi

K’ol sedeften oldu ol dür danesi

Çünkü Abadullah’tan oldu hamile

Vakt erişti hafta vü eyyam ile

Hem Muhammed gelmesi oldu yakin

Çok alametler belirdi gelmeden

Şol kitaplar içinde söylenen haber

Zahir oldu vü göründü serteser

Halkı alem gözleri ile gördüler

Görmiyenlere haberler verdiler

Amine Hatu gözüyle gördüğün

Ol gecede nice lütfa erdiğin

Raviler verdi haberler hem bize

Biz dahi yazdık uş söyleriz size

Dinleniz kim binde birin eyderiz

Tutiler gibi şekkerler yeriz

Dinimiz mülkünü abad edelim

İşindeler canını şad edelim

Aşk ile her kim dinlerse bunu

Açıla gönlünde rahmet gülşeni

Hem hidayet bülbülü onda öte

Hem saadet servi canında bite

Mustafa’nın canibinden bigüman

Erişe buy-ı şefaat her zaman

Kim ki dinlerse bu sözü aşk ile

Lacerem Tanrı ona rahmet kıla

Mustafa’nın Mevlid’didir bu kelam

Sanmanız bunu kelam- her avam

İzzetini key sakının bu sözün

Devletinize sebeptir bu sizin

Mevlid’ine her k’anın izzet kıla

Mustafa’dan ol dahi izzet bula

Haşrederek ger denilirse bu kelam

Nice haşr-ola bu olmaya tamam

Ger dilersiz bulasız oddan necat

Aşk ile derd ile eydin esselat

PEYGAMBERİN DOĞUMU

Amine Hatun Muhammet anesi

Ol sedeften doğru ol dür danesi

Ol gece kim doğdu ol Hayr-ül-beşer

Anesi anda neler gördü neler

Dedi: Gördüm, ol Habibin anesi

Bir acep nur kim güneş pervanesi

Berk urup çıktı evimden nagehan

Gökleredek nur ile doldu cihan

İndiler gökten melekler saf saf,

Kabe gibi kıldılar evim tavaf

Bildim anlardan ki ol Halkın Beyi

Kim yakın oldu cihana gelmeği

Amine eyüdür: Çü vakt doldu tamam

Kim vücuda gele ol Hayr’ül enam

Susadı cismim hararetten katı

Sundular bir cam dolusu şerbeti

Kardan ak idi ve hem soğuk idi

Lezzeti dahi şekerde yok idi

İçtim anı oldu cismim nura gark

Edemezdim nurdan kendimi fark

Geldi bir ak kuş, kanadıyla revan

Arkamı sığadı kuvvetle heman

Doğdu ol saatte ol Sultan-ı Din

Nura gark oldu semavat ü zeman

DOĞUM BÖLÜMÜ

Ol gecede kim doğdu ol hayrülbeşer

Anası onda neler gördü neler

Her ne kim göründü ise gözüne

Hem dahi vaki olanı özüne

Ol rebiüevvel ayı nicesi

On ikinci gece isneyn gecesi

Doğduğun bildirdi ol halka tamam

Ne dediğin işit imdi ey human

Dedi gördüm ol habibin anesi

Bir acep nur kim güneş pervanesi

Dedi bir nur çıktı evimden nagihan

Göklereden nur ile doldu cihan

Hem hava üzre döşendi bir döşek

Adı Sündüs döşeyen onu melek

Gökler açıldı vü fetholdu zulem

Üç melek gördüm elinde üç alem

Üç alem dahi dikildi üç yere

Eydeyin her birine nire nire

Biri maşrik biri mağripte onun

Biri damında dikildi Kabe’nin

Bildim onlardan ki ol halkın yeği

Kim yakın oldu cihana gelmeği

İndiler gökten melekler saf u saf

Kabe gibi kıldılar evim tavaf

Çünkü bu işler bana oldu yakın

Ben evimde otururken yalnızım

Erdi huriler bölük bölük buğur

Yüzleri nurundan evim oldu nur

Yarılıp divar çıktı nagihan

İç bile huri bana oldu ayan

Bazıları derler ki ol üç dilberin

Asiye’ydi biri ol mehpeykerin

Biri Meryem Hatun idi aşikar

Birisi hem hurilerden bir nigar

Çevre yanıma gelip oturdular

Mustafa’yı birbirlerine muştular

Dediler oğlun gibi hiçbir oğul

Yaradılalı cihan gelmiş değil

Bu senin oğlun gibi kadri cemil

Bir anaya vermemiştir ol celil

Ulu devlet buldun el dildare sen

Doğiserdir senden ol hulk-i hasen

Bu gelen ilm-i ledün sultanıdır

Bu gelen tevhid-i irfan kanıdır

Vasfını bu resme tertib ettiler

Ol mübarek nuru tergib ettiler

Hasrederek ger denilirse bu kelam

Nice haşrola bu olmaya tamam

Ger dilersiz bulasız oddan necat

Aşk ile derd ile eydin esselat

KAYNAKÇA: Behçet Necatigil / Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü (18. bas. 1999), Şükran Kurdakul / Şairler ve Yazarlar Sözlüğü (gen. 6. bas. 1999), İhsan Işık / Yazarlar Sözlüğü (1990, 1998) – Türkiye Yazarlar Ansiklopedisi (2001, 2004) – Encyclopedia of Turkish Authors (2005) – Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006, gen. 2. bas. 2007) – Ünlü Edebiyatçılar (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 4, 2013) – Encyclopedia of Turkey’s Famous People (2013).

 

 

Paylaş