HAYATI

Şair. Gerçek adı Ali. 1851’de İstanbul’da dünyaya geldi. 1910’da İstanbul’da yaşama veda etti. Draman Camisi’ne, babasının yanına gömüldü. Draman tekkesi şeyhi Mahmut Raşit Efendi’nin oğludur. Babasından ve Ahveyn Hoca Mustafa’dan özel ders görerek yetişti. Babasının vefat etmesi üzerine yerine şeyh oldu. Fatih Rüştiyesinde Osmanlıca, Mekteb-i Kuzat’ta kitabet dersleri verdi. Meclis-i Müşayih üyeliği yaptı. Muallim Naci ile birlikte Tercüman-ı Hakikat, Saadet ve Mürüvvet gazetelerinde bulundu, eskiyi savunan şiirler ve yazılar yazdı.

Muallim Naci ile, şiirlerini ona düzelttirecek, kimi şiirlerine kendi adını koyacak ölçüde yakın dost olan Şeyh Vasfi, eski ve yeni tartışmasının, eski şiiri savunan, bu yolda örnekler veren belli başlı temsilcilerinden biridir. Muallim Naci, Tercüman-ı Hakikat gazetesinin edebiyat sayfasını yönetirken, Şeyh Vasfi’nin şiirlerine çokça yer vermiş olması, şeyhi yanından ayırmaması, yeni şiir taraftarı Ahmet Mithat Efendi’yi kızdırmış, bu nedenle Muallim Naci, Tercüman-ı Hakikat gazetesinden uzaklaştırılmıştı. Bir beyir:

“Sanma bica ben harabat içre feryad eylerim

Bir perinin Allah Allah ismini yad eylerim”

ESERLERİ
  • Cezabet (şiir, 1885)
  • Berika (Yavuz Sultan Selim’in Farsça şiirlerinin çevirileri, 1891)
  • Feyzabad (ünlü İslam yazarlarının yapıtlarından seçmeler ve çeviriler, 1891)
  • Bedayi (şiir, 1892)
  • Şöy’e Böyle (Muallim Naci ile birlikte)
  • Münşeat Şeyh Vasfi, Muharrerat-ı Şeyh Vasfi, Muhadarat (mensur öyküler)
  • Reyahin
ESER ÖRNEKLERİ

Reyâhîn Sa‘dî’nin Gulistân ve Bûstân’ından

Birisi ucuna bindiği dalın dibini kesiyormuş.

Bostan sahibi bunu görünce demiş ki: Bu adam bana değil, kendine fenalık ediyor.

*

Bir köylü kadın, kızına şu sözleri ne güzel söylemiş: Vüs‘at zamanında levâzım-ı taayyüşü ihzâr et.

Kırbanı, destini daima dolu tut, çünkü her zaman köyün ırmağı akmaz.

*

Bir deve yavrusu anasına demiş ki: Bu kadar yürümek yeter. Biraz da yat.

Anası demiş ki: Yular elimde olsaydı katarda yük çektiğimi kimse görmezdi.

*

Birisi oğluna akıllı olan babanın sözünü tut, diye şu öğüdü vermiş:

Oğlum! Bir gün eline güç geçerse âcizlere zulmetme.

*

İşittiğime göre, kırdan bir hırsız gelip Sistan pazarından geçmiş.

Bakkalın biri onun değersiz bir şeyini çalınca zavallı hırsız feryat ederek şöyle demiş:

İlâhî! Gece hırsızlık edeni ateşte yakma. Zira Sistanlılar gündüz haydutluk ediyorlar.

KAYNAKÇA: Türk Dünyası Edebiyatçıları Ansiklopedisi (2007). “Vasfî”. C. VIII. Ankara: AKM Yay, Bursalı Mehmed Tahir (1333). Osmanlı Müellifleri. C. II. İstanbul.

 

 

 

 

Paylaş