[et_pb_section bb_built=”1″][et_pb_row][et_pb_column type=”4_4″][et_pb_text]
HAYATI
Şair ve yazar. 1952 yılında Ankara’da dünyaya geldi. 7 Aralık 2009 günü İstanbul’da yaşama veda etti. İlk öğretimini Ankara’da gördü. Yıldırım Beyazıt Lisesi’ni bitirdi. AÜ Eczacılık Fakültesi’nde okudu. Üç dönem Edebiyatçılar Derneği yönetim kurulunda, bir dönem Türkiye Yazarlar Sendikası Ankara Temsilciliği görevinde bulundu. Memurluktan emekli. Ankara’da yaşıyor. Yazı ve şiirleri, Damar, Dize, Evrensel Kültür gibi dergilerde ve Evrensel gazetesinde yayımlandı.
ÖDÜLLERİ
- 1994 Salih Bilgin Şiir Ödülü; 1998 Yenigün gazetesi (Almanya) Şiir Ödülü ikinciliği
- 2000 Behçet Aysan Şiir Ödülü’nde övgüye değer
- 2002 Homeros Şiir Ödülü.
ESERLERİ
Şiir:
- İnsanı Ararken Ağlayacaksın, 1994
- Bütün Fotoğraflarım Siyah Çıkıyor, 1996
- Gecikmiş Bir Çocuk, 2000
- Ömrüm Yeni Baştan, 2003
- Beni Senden Sorarlar, Ank.: Kanguru, 2007
Deneme:
- Hep Aklımda Kaldı, 2004
ESER ÖRNEKLERİ
FİRUZE
koyaklarda ışık topluyordum. susuyordum
damarlarına nisan akıyordu kentin
yaralı gövdemde bir kuytu
oldum diyordum mermere kalp…
durmadan taş yontuyordum
çığlık sürüyordum dudağıma
sırsız aynalarda…
turna sürüleri… gökyüzünde
alnı dövmeliyi vurmalı
hem dedim o … ah! kanadı yaralı
hem onun suçu ne
gümüş gövdesinde akrep mi ki…
ödünç aldığımız her umut
sığmamış bir çocuklu ömrümüze
bu yüzden, savurduğumuz düşlere
afişler asıldı… gece siyahı…
ağartmıyor lacivert gecemi
firı1zenin rengi
gül döküyorum kanayan yerlerime…
ufukta kırılan dal, oraya bakıyorum
hatıranızı öpüyorum…
GİTTİN
Gittin/bütün asmalar bağ bozumunda şimdi
Tek bir gül diktim toprağa
Gülü boyuyoruz çocuklarla
Sen giderken de yanıyordu yıldızlar
Bir bardak çay avuçlarımızda
Bölüşüyorduk cinneti. Dağlanırken
Gözpınarlarımızdaki yaş
Bu yük çok ağır kollarımda.
Yüzümü camlara dayıyorum
Yüzüm yitiyor. Yüzümü bulamıyorum
Sensiz/nasıl çıkılır hayatın çukurundan
Gittin/ankara yağmur ışıdı
Kil rengi bir ay gözlerinden çatırdadı
Gecenin bütün tonları ağladı.
Kitaplarıma da yasak koydum artık
İçli bir rapsodi gibi hayat anlatmayın
Suskuya inat bir eylem yapacağım
Yenilgilerini diyorum yaşanmışlığın
Kızılay meydanında yakacağım
Çoğalacağım…çoğalacağım…çoğalacağım
Tabansız bir dünyayı yokederken
Sensiz/bu zafer nasıl kutsanır…
Gittin/ıssız duvarları okşadım usulca
Bir kuş geçti içimden bozkıra
Kefilim şimdi gecenin bütün suçlarına
Bir haritalara gökkuşağı çizerdik
Maskelerdiz buza kesmiş her bir sabahı
Kırağılar çiçeklenirdi dağ başlarında
Renklerinden hasret armağandı analara
Ki o çocuklar:
Ömürsüz hayata dönük yüreklerin deseniydi
Gülüşlerini öper
Arındırırdık onlarla gövdelerimizi
Sensiz/nasıl takılır saçlarım bulutlara
Gittin/biliyorum dönüşünden tanıyacağım
Yaşanmamış düşler benim yanılgım olsun
Çığlık, deprem; cinnet: biraz durun
Ah çarpan bir yüreğin gezgin acıları
Usta alıcı-toy satıcı
Koşturuyor şimdi atını kavuşmalara
Bıçağın ucunda bilenirken hayat
Dedindi “Hezaren çiçeğini tanır mısın?
Güzeliğinde zehir yazgılı”
Her güzellik bedeliyle (mi) gelir?
Ödenir aşkın da bedeli…
KAYNAKÇA: İhsan Işık / Yazarlar Sözlüğü (1990, 1998) – Türkiye Yazarlar Ansiklopedisi (2001, 2004) – Encyclopedia of Turkish Authors (2005) – Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2007, 2009) – Ünlü Edebiyatçılar (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 4, 2013) – Encyclopedia of Turkey’s Fomous People (2013) – Diyarbakır Ansiklopedisi (2013)
[/et_pb_text][/et_pb_column][/et_pb_row][/et_pb_section]