HAYATI
XIII. ve XIV. yüzyıl şairlerinden. Yunus Emre’nin yolunda yürüyenlerin en eskilerinden sayılan Said Emre’nin yaşamı üzerine herhangi bir bilgi yok. Şiirlerinden Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli’ye derviş olduğu, daha sonra onun halifelerinden Koluaçık Hacım Sultan’a başlandığı anlaşılıyor. Şiirlerinde Said, Sa’d, Said Emre ve Said Ata mahlaslarını da kullanan şairin, Hacı Bektaş’ın Makalata’ını Türkçeye çeviren Aksaraylı Molla Sa’deddin olduğu ileri sürülmüştür (A. Gölpınarlı). Eldeki veriler bu yargıyı doğrular niteliktedir.
Şiirleri Yunus Emre ile karıştırılan Said Emre’nin büyük bir şair olduğu söylenemez. Ustasının yolunda yürüyen, öz açısından aynı temleri işleyen bir öğrencidir. Pek çok şiirinin Yunus Emre’ye nazire olduğu görülür.
ESERLERİ
Said Emre’nin şiirleri, Abdülbaki Gölpınarlı tarafından yayımlandı: Yunus Emre ve Tasavvuf, s:280, İst, 1961
ESER ÖRNEKLERİ
I
Eydün göyne halimüz döne döne
Düşdük ışkun odına can gönül yana yana
*
Ne olduk bilemezüz bir yerde olamazuz
Aklımuz diremezuz ne diyelum sorana
*
Nedür neyi sevelüm neden ne isteyelüm
Nerden nere varalum olduk mest ü divane
*
Akl ü can yavı kalduk sermest ü şeyda olduk
Yüz bin can feda kılduk bizi bizden alana
*
Varlık içre barışduk kadimliğe karışduk
Kopduk tenden kavuşduk Said’e can olana
II
Zahir batın bir gerek birlik eri halinde
Dünya ahret bir adım ışk erinün yolında
*
Zahirini bırakmış külli batına bakmış
Sıfat-ı ışka akmış varlığı ışk elinde
*
Ayrulığı unutmuş birlik kendüne bitmiş
Varlığını gark itmiş yağmur ile selinde
*
Kendü adın eyitmez kendünden kabul itmez
Bileğin unutmaz ayrulık yok yolında
*
Dirliğin ışka yazar varlıktan külli bizar
Yolın yoklığa düzer yürir yokluk ilinde
*
Said eydür zi dirlik dost ile olsa birlik
Yolın yoklığa düzer yürir yokluk ilinde
III
Bu makama kim ire işbu nakdi kim dire
Varlığın Hakk’a vire cümle alem içinde
*
Varlık yokluk birdürür ışk u siva birdürür
Dünya ahret birdürür ışk-ı kadim içinde
*
Kim bu sırra irmedi kendözini dirmedi
Bu ışktan esrimedi ömri zalam içinde
IV
Banladı şol müezzin geldi kamet eyledi
Kıbleye karşu durup münacat eyledi
*
Secdeye indi yüzüm bir didar gördi gözüm
Dağıldı aklum bilüm taatum mat eyledi
*
Ne taat kaldı selam ne dua teşbih kelam
Bu beş vakit namazun ışkun garet eyledi
*
Şol benüm secde-gahum Tur dağıdurur meğer
Musi’leyin gözlerüm Tür münacat eyledi
*
Yanıldı bir kez zahid estağfirullah didi
Sözleri hatasına hoş kefaret eyledi.
V
Gine bir ün işidüm Huda bilür üninden
Soru hisab yoğ imiş aşıklarun canından
*
Tanrı hazır er deyüp duran aşıklar
Talcınmadı geçdiler siyaset meydanından
*
Sıdık birle meydana gelen talibler bu gün
Hanümanı terk idüb geçer cümle varından
*
Adum Said değülken cümmle müşkil kal iken
Bir ayet okumuşam Hünkar’un esrarından
KAYNAKÇA: Abdülbaki Gölpınarlı, Yunus Emre ve Tasavvuf, s:280, İst, 1961