HAYATI
Şair. 1932 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. İstanbul’da desinatörlük ve yöneticilik yaptı, 1965’te Almanya’ya gitti. Döndükten sonra İzmir’e yerleşti (1999). 60’lı yıllarda arkadaşları ile birlikte Si-sa, Beşgen, Denge dergilerini çıkardı. 2000’li yıllarda tekrar edebiyata döndü; 2004’den beri kendi adına şiir ödülü veriyor. Şiirleri Onüç, Çağrı, Pazar Postası, Yelken, Yaprak, Ataç, Papirüs, Evrensel Kültür dergilerinde yayımlandı.
ESERLERİ
Şiir:
- Gülün Kara Yazıtı, (Bütün Şiirleri 1) Ank.: Karşı, 2000
- Yaprak Dökümü, (Bütün Şiirleri 2) Ank.: Karşı, 2001
ESER ÖRNEKLERİ
OPUS CCCXIX
ben sana birşey demedim dünya
bulut ağartan gözlerini yere indir
bu tren kalkacak birgün
ki hani istasyon mu ne denir
dosta düşmana el salladığımız limandan
ben sana birşey demedim dünya
daha yolüstü konakladığımız yerdeyim
yüreğim tok karnım acıkmaz
ki sorarlarsa seninleyim ordayım
selam dostlara kaçak bindiğim geminden
ben sana birşey demedim dünya
beni kan susamaklara bağışla yorgunum
geceydi ya varsın bitmesindi
ki uyurken alınan soluğa vurgunum
sen utan insanı yere çaldığın zamandan
YAPRAK DÖKÜMÜ
düşbahçeme baykuş nezaman kondu
daha gülümü budamamışken
kanatlı yazların pupayelken tuvaline
çizip bıraktığım
bir engelli koşuda unutulmuş
suüstü görüntümün tersyüz salıncakları
kuşmevsimi göçüyor sürgüne evcil çiçek
elimle büyüttüğüm
kasımpatlarım daha açmamışken
düşkırığı mutların düzayak belleğinde
sonsuza ip-atlamalar yeşilince çocuksu
dönüp baktığım
güzsarkacına hiç el değmemiş
bir yaprakdökümü galerimdeki son resim
düşbahçeme baykuş nezaman kondu
daha gülümü budamamışken
Denize Söylediğim Şarkı
ün en soluklu yazlar açarken düşlerimde
o menekşelerin harcanmış yıllarını
unutmadımsa da
artık senli aynalara kırgınım
gözbağımın sancısı
sensiz az seninle çok oldu baktım
bir üçüncü özleyiş içimde
dün son kuşları göçerken buruk sevilerin
o yalansız tapınaklar cennetine YAPRAKDÖKÜMÜ
düşbahçeme baykuş nezaman kondu
daha gülümü budamamışken
üşenmedimse de
artık senli anılarla yorgunum
gülbahçemin yoncası
seni kıyıda köpüren suya bıraktım
ben başka denizlere gidiyorum
GÜLÜN KARA YAZITI
susuz kalmış gülün kara yazıtı
yangını dinmiyor şakayık sokaklarının
sağır bir bulut adını heceliyor
papatya kırlarında
gözlerimize daha ışımadı gün
kanatları yolunmuşken ebemkuşağının
seviden konuşmak işte
bana şimdi öylesi ağır geliyor
ayın sesi kısıktı salıncaklarda
denizkızını öptük suluboya bir resimdi
belli ki yüzü yoktu göstermediler
yazmasam olmayacak
ödağacı giyimli bu sıcaklarda
çok değil güle soyunmuş birkaç dize
unutma dünyayı bize
yaşayalım diye vermediler
KAYNAKÇA: Işık 06, 2758.