HAYATI
1925 yılında Eskişehir’de dünyaya geldi. 14 Mayıs 1995 günü İstanbul’da hayatını kaybetti. Bazı eserlerinde Salih Tepe ve Samih Emre imzalarını kullandı. İlkokulu babasının işi sebebi ile bulunduğu Kütahya’da tamamladı. 1942’de İstanbul Erkek Lisesi’ni bitirdi. 1946’da İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu. Ahmet Hamdi Tanpınar, Sadrettin Celal Antel ve Ali Nihat Tarlan’dan dersler aldı. Antalya, Kastamanu (1950-1955) ve Edirne (1957-1959) liselerinde edebiyat öğretmenliği yaptı. Bir süre İstanbul Arkeoloji Müzesi kitaplığında çalıştıktan sonra Fatih Kız Lisesi’ne atandı ve son olarak Atatürk Lisesi’nde edebiyat öğretmenliği yaparken kendi isteği ile emekliye ayrıldı (1974). Ardından çeşitli yayınevleri ve ansiklopedilerde çalıştı. İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsü ve Devlet Tatbiki Sanatlar Yüksekokulu’nda dersler verdi. Danışmanlığını yaptığı Gerçek Yayınevi’nin “100 Soruda” dizisine yardımcı edebiyat kitapları, antolojiler ve derlemeler hazırladı.
Rauf Mutluay’ın ilk öyküsü “Bir Selam” 1946 yılında Gün dergisinde yayımlandı. Daha sonra eserleri Hür, Vatan, Dünya, Kim, Yön, Cumhuriyet, Dostluk, Varlık, Türk Dili, Yeni Ufuklar, Papirüs, Yeditepe ile Milliyet Sanat gibi dergi ve gazetelerde yer buldu. Cumhuriyet gazetesinde “Edebiyat Sohbetleri” başlığı altında yazılar kaleme aldı. Bu arada “İnci”, “Korku” ve “Pençe” öykülerini yayımladı.
Döneminin eleştirmenlerinin en önemlilerinden biri olarak kabul edilen Rauf Mutluay, eski ve yeni edebiyatımızın sorunlarını işleyen yazılarının yanı sıra roman kişilerini kendi çağları içine oturtarak inceleyen ve yazı dizininin eleştiri edebiyatımıza yeni bir tat getirmiş olduğu ileri sürüldü.
“Mutluay kısa denemelerinde zaman zaman temel kuramsal sorunlara değinip geçer. Ayrıntılı çözümlemeler ne yazık ki hiçbir yazıda yer almaz. (…)” (Ali Galip Yener)
“Terörün tırmandırıldığı 1979 yazında bir bomba atıldı Rauf’un evine; o sırada evde olan küçük oğul (Emre), bu bombayı tutup sokağa fırlatınca anlaşıldı bombanın tahrip gücü! (…) 1979’daki bomba, Rauf’un yaşamını allak bullak etti. İlişkilerini daralttı. İçine kapandı. Yazı yazmaz oldu. Kendini unutturmaya çalışıyordu. Unutturdu da. Edebiyat okurlarının bellekleri pek güçlü değildir. Ve unutmaya hazırdırlar. Kimi insanların ‘tek’ ölümü olmuyor; 1979, Rauf’un ‘ilk’ ölüm yılı oldu. (Fethi Naci)
ESERLERİ
İNCELEME-DERLEME: 100 Soruda Türk Edebiyatı (1970’te), 100 Soruda 19. Yüzyıl Türk Edebiyatı (1970’te), 100 Soruda Edebiyat Bilgileri (1972’de), Türk Halk Şiiri Antolojisi (1972’de), 100 Soruda Çağdaş Türk Edebiyatı (1973’te), 50 Yılın Türk Edebiyatı (1973’te), Tanzimattan Günümüze Kadar Türk Şiiri (1973’te).
DENEME: Pas Demiri Yiyor (1974’te), Bende Yaşayanlar (1977’de), Yaz Dersleri (1985-88 yılları arasında yayımlanmış denemeleri, 1997’de), Sebiller Su Vermiyor (1969-78 arası Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan yazıları, 2002’de).