HAYATI
15 Nisan 1945’te Bursa’da dünyaya geldi. İlk ve ortaokulu Bursa’da, liseyi New York’ta okudu. Robert Koleji Yüksek Bölümü’nü bitirdikten sonra Fransa’da Sorbonne Üniversitesi’nde “Yirminci Yüzyıl Tiyatrosunda Gerçeklik ve Yanılsama” konulu tez çalışması ile doktorasını verdi. Bir süre Ankara Devlet Tiyatrosu’nda dramaturg olarak çalıştıktan sonra İstanbul’a yerleşti ve burada çeviriler yaptı.
Öğrenci iken kaleme aldığı “İki Başlı Adamın Tek Eli” adlı oyunu önce Ankara’da, daha sonra İstanbul’da Uluslararası Kültür Şenliği’nde sahnelendi. “Kuru Kuru Kurbanın Olam” oyunu Fransızcaya çevrildi, Paris’te oynandı. Daha sonra “tiyatrosunun anlatım aracı olarak kendisine yetmediğini” görerek öykü yazmaya başladı. İlk öyküleri 1971-73 arasında Dost dergisinde yayımlandı. Daha sonra Yazko Edebiyat, Varlık, Milliyet Sanat ve Gösteri gibi dergilerde yayımlanan öyküleri ile tanındı.
İlk romanı “Yarın… Yarın…”da entelektüel burjuva-devrimci gençleri yetkinlikle ele aldığı kabul edildi. Fethi Naci’ye göre “sömürülenlerin pek bol ama sömürenlerin pek az olduğu edebiyatımıza bir sömürücü çevreyi başarıyla” sokan Pınar Kür’ün bu çevreyi iyi tanıdığı bellidir, “çünkü bu çevrenin kişileri anlatırken, küçük bir ayrıntıdan hareketle bir roman kişisi yaratmayı biliyor. Romanın bir solukta okunmasının dışında Pınar Kür’ün başarılarından biri de budur”.
Küçük Oyuncu ve Asılacak Kadın, bireysel gerçeklikle toplumsal gerçekliğin birlikte kavranmaya çalışıldığı ve biçim olarak da yetkinlik taşıyan yapıtlar olarak değerlendirildi. Füsun Akatlı’ya göre Bitmeyen Aşk’ta özgül bir aşk ele alınıp inceleniyor ve insan bilimlerinin yararlandığı kimi yöntemler örneksenerek kuramsal bir çözümlemeye ulaşılıyor. Bu anlamda roman kahramanları Bitmeyen Aşk’ın denekleri olarak ortaya çıkmaktadır. Romanın iki önemli başkişisinin yanı sıra yazarın ortaya soktuğu üçüncü başkişi yazarın kendisidir. Böylece, romandaki yazarın düşüncelerini Pınar Kür’ün ağzından öğrenmiş oluruz. Bu romanda en ilgi çekici ve üstesinden ustalıkla gelinmiş kurgu ve biçim özelliği, metnin bu tabakalı yapılanışıdır.
Pınar Kür’ün romancılığında, “postmodern doğrultuda yeni bir aşama” olarak kabul edilen Bir Cinayet Romanı ise Türk romanında yeni arayışlara örnek gösterilir: “Pınar Kür hem içinde cinayet işlenen polisiye türde bir roman sunuyor bize, hem de bu roman aracılığıyla polisiye tür üzerine yazılmış bir üst kurmaca” (B. Moran).
Bir Deli Ağaç ve Akışı Olmayan Sular adlı öykü kitaplarında kişilerin iç dünyalarını yansıtırken onları kuşatan çevreyi ve İstanbul’un yakın geçmişteki güzelliklerini işledi. Konuları bakımından birbirlerini tamamlayan ilk öykülerinde, yaşamdan kopuk insanların dünyalarını ele aldı. Akışı Olmayan Sular’da ise duygusal yanı ağır basan ve erkeklerin ağzından anlatılan öyküleri topladı.
Yarın… Yarın…, Küçük Oyuncu, Bitmeyen Aşk ve Bir Cinayet Romanı müstehcenlik savı ile toplatıldı. Ancak romanları daha sonra aklanarak serbest kaldı.
“Asılacak Kadın” (1986, B. Sabuncu) ve “Yarın… Yarın” (1987, S. Güçlü) tarafından filme çekildi. “Asılacak Kadın” filmi sansüre uğradı ve pek çok tartışmaya neden oldu.
Nazan Aksoy, Pınar Kür hakkında: Hikâyelerin her biri okuru bekleyen ince eleştiriler, duygularla dolu, yazar hiçbir şeyi okurun gözüne sokmuyor, ama kimi yerde bir kelime, kimi yerde bir cümle başka bir düşünceyi daha getiriyor akla, gitgide zenginleşiyor, büyüyor metin. Öte yandan hikâyelerin hepsi zihnin esrarı üzerine sorulmuş kocaman bir soru belki de… Yaşadığımız hiçbir şey unutulmuyor, biz unutsak bile zihin unutmuyor, biz geçmişten kaçmaya çalışsak da, o bizi bir hayalet gibi izliyor, geçmişe ait şey her neyse, zihin onunla işini bitirmediyse, o defteri kapatmadıysa, biz hiç farkında olmasak da, onu çağırıyor” değerlendirmesini yapmıştır.
ESERLERİ
ROMAN: Yarın Yarın (1976), Küçük Oyuncu (1977), Asılacak Kadın (1979), Bitmeyen Aşk (1986), Bir Cinayet Romanı (1989), Sonuncu Sonbahar (1992), Beşpeşe (Bülent Erkmen, Celil Oker, Elif Şafak, Faruk Ulay ve Murathan Mungan ile, 2004).
ÖYKÜ: Bir Deli Ağaç (1981), Akışı Olmayan Sular (1983), Hayalet Hikâyeleri (2004).
ÇEVİRİ: Dörtlü (1985)-Geniş Geniş Bir Deniz (1989)-Karanlıkta Yolculuk (1989)-Günaydın Geceyarısı (1990)-Dalda Duran Kuşlar (1991) (Jean Rhys’tan), Adem’den Önce (Jack London’dan, 1994), Karanlıkta Kahkaha (Vladimir Nabokov’dan, 1993), Theo’ya Mektuplar (Vincent Van Gogh’tan, 1996), Bir Aşkın Anatomisi Hannah Arendt- Martin Heidegger (Elzbieta Ettinger’dan, 1996), Diana / Yalnız Avlanan Tanrıça (Carlos Fuentes’ten, 1996), Durulmayan Bir Kafa Bir Delilik ve Duygudurumları Güncesi (Kay RedꝠeld Jamison, 1996), Doğmamış Bir Çocuğa Mektup (Oriana Fallaci’den, 1997), Küçük g: Bir Yaz Masalı (Patricia Highsmith’ten, 1998), Altın (Peter Greenaway, 2004), Yabancı Kucak (Ian McEwan’dan, 2004), Çeşm-i Bülbülün İçindeki Cin (A. S. Byatt’tan),
YAYIMA HAZIRLAMA: Short Fiction in English (editör olarak, 2001).