HAYATI
Şair. 5 Haziran 1966 günü Ankara’da dünyaya geldi. Elife Hanım ile esnaf Yaşar Olmuş’un oğlu. İlk ve orta öğrenimini Ankara Çubuk’ta tamamladı; ODTÜ Elektrik ve Elektronik Mühendisliği’ni bitirdi (1989). Aynı bölümde iki yıl, ODTÜ Felsefe Bölümü’nde dört yıl süreyle yüksek lisans öğrenimi gördü. 1999’dan beri özel bir şirkette pazarlama mühendisi olarak çalışıyor. İstanbul’da yaşıyor; evli, bir çocuk babası.
“Mizahi şiir” olarak nitelendirdiği ilk şiiri 1987’de Fırt’ta çıktı. Şiirlerini Yeni Şiir, Varlık, Argos, Sombahar, Gösteri, Şiir-lik ve Adam Sanat dergilerinde yayımladı. Argoya dayalı mizahi bir dille yazdığı erotik şiirleriyle dikkat çekti.
ESERLERİ
Şiir:
- Vişneçürüğü Aşklar, Ank.: Gece, 1992
- Pan Flüt Çetesi, İst.: Korsan, 1995
- Kuduruk Kalpler Malikanesi, İst.: Yasak Meyve, 2008.
ESER ÖRNEKLERİ
Vişneçürüğü Aşklar
dullar: yüzlerinde hep vişneçürüğü bir aşk saklar
saklamaz sekiz silindirli chevroletlere binerdin
binek atları kesilince ağzında kesme şekerleri
emerdin sessizce -emily: emzikli bir çingene
kılığına girmeden üflerdin sûr düdüğünü surdibinde
sekiz beygir kesilince sesin -duyulmaz: kekeme
teyyarelerin bildiri dağıttığı yıllar
-ah! tangolar-
susmazdı -sabaha kadar açmayınca sardunyalar
apartman boşluğuna açılırdı bir pencere: camsız
ve apansız girdin gerdeğe: ilgiye mazhar
-çekirdeksiz bir mandalin-
gibiydin.üstelik ekşi ve henüz soyulmamış
kadınları hep sen keşfederdin: kâşif amundsen
ah! keşke sevmeseydin.çürüdüğünde vişneler
boyanır aşk
ve iksir -çok eskidir- içmedikçe ekşir
dulların yüzü: sekiz silindirli bir chevrolettir
bagajında kırık bir çeyiz sandığı: sırf ceviz
kabuğunu doldurmayan bir aşk yüzünden
kesilirse sekiz beygirin sekizi de birden
penceredeki sardunyalar vişneçürüğü açsın lütfen!
taş plakta tangolar: uzadıkça uzasın
emily diye çağırdığım tüm cücelerin boyu
-kısalmasın-
ağzında kesme şekerlerinin en uzun ömrü
dökülünce boyası chevroletlerin: boyanır aşk
ve iksir -çok eskidir- içmesen de eksilir
dulların yüzü: çekirdeksiz bir mandalin kadar ekşidir
Pan Flüt Çetesi
sokak kavgalarında hep dayak yedim ağbisizlikten
ekmek almaya bile gidemezdim çeteye girmesem
sustalıyı çekemezdim öyle şak diye şakaktan
faça atmayı bilmediğimden hep faka basardım
kimle dalaşsam: sonunda çalıyı dolaşan yine ben
-çelimsizlikten: bana müsaade-
ah! bir kere çamura düşürülmeden dönebilsem eve
asla girmezdim çeteye; çember çevirmenin dışında
bir keyif olduğunu bilmezdim çocukluğun: hep kavga
içinde büyüdüğüm sokaktan başka: arka çıkan yoksa
-ağbisizlikten: bana müsaade-
kardeşim orhan ve once upon a time in america
pan flütüyle başlayan o buhran: bir bilet lütfen
tren daha kalkmadan nasılsa geçmiş tutar elimden
ah! lunaparka gidemediğimiz yıllar: bir coca-cola
kapağından çıkan plastik topla: patlar ilk tokat
izi hâlâ yanağında.olsun üzülme, ben varım ya!
-artık kimse dokunamaz sana-
bir sürü bilet alacağım hem de çarpışan otolara
KAYNAKÇA: küçük İskender, “Şiirlideğnek”, Gösteri, S. 139 (Haziran 1992); M. Celâl, “Şiir Okuma Notları”, Varlık, Mart 1996; B. Asiltürk, “Osman Olmuş’un Yeni Şiirleri”, Gösteri, S. 191 (Ekim 1996); G. Cengizhan, “Çetenin Şairi: Osman Olmuş”, Aydınlık, 27 Nisan 1997