HAYATI
Şair. 13 Mayıs 1954 günü Priznen /Kosova’da dünyaya geldi. 13 Eylül 2018’de Priznen / Kosova’da yaşama veda etti. Cenazesi, 14 Eylül 2018 Cuma günü öğle namazını müteakip Terzimahalle Camiinden kaldırılarak Prizren kent mezarlığında toprağa verildi. Öğrenimini Prizren’de tamamladı. Bay (Balkan Aydınları ve Yazarları) adıyla bir kültür ve sanat dergisi, inci çocuk dergisi, Genç Bay gençlik dergisi ve Balkan Haftalık Siyasi gazeteyi çıkardı.
1980’den itibaren Yugoslavya’da çıkan Türkçe dergilerde şiirleri yayımlandı. Şiirleri Sırpça, Hırvatça, Arnavutça, İtalyanca, romence’ye çevrildi. Çok sayıda ödül kazandı.
ESERLERİ
Şiir:
- Beş Parmak, Priştine, 1980
- Şarkılar Seni Arar, İst., 1982
- Unutma, (çocuk şiirleri) İst.: Tekin, 1983
- Dize Geze Geze, Priştine: Tan, 1988
- Kadına Türkülerim, Priştine: Tan, 1989
- Selam Dur Geçmişe, 1992
- Yaşarlar Diz Dize, 1996
- Rumeli Sizi Unutmaz, 1997
- Aylardan Kalanlar, 1997
- Suzi Çelebi, 1998, Ceviz Ağacı, 2002
Antoloji:
- Yugoslavya Çağdaş Türk Şiiri Antolojisi, İst.: Gerçek Sanat, 1996
- Gagavuz Çağdaş Şiiri Antolojisi, 2002
Araştırma-İnceleme:
- Rumeli Sizi Unutmaz (Priştine 1997)
- Aylardan Kalanlar (Prizren 1997)
- Suzi Çelebi (Prizren 1998)
- Hamit Altıparmak: Kosova-Prizren’de Osmanlı Mimari Eserleri (Prizren 2001). Geçmişten Günümüze Rumeli Türküleri (Prizren 2006)
- Tarih Boyunca Avrupa Kavşağı Kosova (Prizren 2008)
- Kırım’dan Gelirim – Kırımname (Prizren 2008)
- Balkanlar Türk Kültürü ve Edebiyatı (Prizren 2010)
- Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde Balkanlar (Prizren 2010)
- Balkan Edebiyatları’nda Cahit Sıtkı Tarancı (Prizren 2010)
- Uygar Gökkuşağı Salıncağında (Prizren 2012).
ESER ÖRNEKLERİ
YÜREĞİM KÖRDÜĞÜM
Bir suskunluk köy geceye karşı
Kurşun gibi uzandı karanlık
Evrenin gözü bir ölüme karşı
Büyüyor gözü bir ölüme karşı
Büyüyor acılarımla bir durgun bakış
Yüreğimi kara kış solukla deler bir sızı
Zamansız bir kilise çanı çalar
Baykuş nöbette, susar kömür karası
Çağların bilmecesidir yeni güne
Acıya doğurur Gagoğuz’umun sevdası
Yüreğim kördüğüm…
SAĞIR GECE
Bu gece
Ne de çok karanlık
Nasıl da sağır öfff
Yüzlerce güneşi öldürdü
Gök alabildiğine durgun ve karamsar
Bulut artıklarından olacak
Yoğun bir buğu mevsimi başlıyor gibidir şimdi
Ölüyorlar ölüyorum
Bıçak açamaz ağızları hepsi suskun
Gölgeler durmadan büyüyor
O ben miyim dersiniz
Vapur düdükleri acı acı uğulduyor bu gece
Bu gece
Ne de sağır bir gece başlıyor
Aramızda
NEME GEREK
Bir dünya haritası
Asılı kalmış öyle duvarda
Doğu yeşilinden batı yeşiline
Odada uzanır.
Aklın yolunda yeşeren tohum
Şöyleyim böyleyim
Üç gece bu dünyayı bekledim
Neme gerek
Açtım oda kapısını geçtim.
KAYNAKÇA: Kurdakul, Sözlük, 123; Işık 06, 620