HAYATI
XIX. yüzyıl divan şairlerinden. 1815’te İstanbul’da dünyaya geldi. 1889’da İstanbul’da vefat etti. Hırka-i Şerîf civarına defnedildi. Asıl adı Ömer Necmî Efendi’dir. Şiirlerinde Necmî mahlasını kullandı. Askelik mesleğinden gelen Ömer Necmi, imparatorluğun pek çok bölgesinde askerlik yaptıktan sonra İstanbul’a geldi. İstanbul’da Halvetî, Şazelî ve Rufai tarikatlarına girdi. Şeyhinin işareti ile evlendi. Yeniden askerlik mesleğine dönen şair, 1874 yılında Kula Redif binbaşılığından emekli oldu.
1870’de bir Divan neşreden, İran ile eski tasavvuf kültürünü benimsemiş olduğu anlaşılan Ömer Necmi, vaz’i düzgün dili, fakat bozuk ve hatalı nazmı, iptidai zevki, hiç de derin olmayan lirik-didaktik edası ile çok eski asırların beylik tasavvuf ruhunu yansıtmaktadır. Yer yer, Aşık Paşa, Nesimi ve daha sonraki tasavvufçuların taklidi olan gazelleri ile şekil ve ruh bakımından değerli bir şair olmadığı gibi, tasavvuf bakımından da orijinal bir şahsiyet değildir. Yalnız bazı şiirlerinde Yunus’un taklitçileri yolunda, devrinde hece veznini yaşatması da oldukça manidardır. Yaşadığı dönemin orta derece şairlerinden biri olarak kabul edilir.
ESERLERİ
- Türkçe Divan
- Farsça Divan
- Kasîde-i Elfiyye
- Tuhfe-i Vahdet
ESER ÖRNEKLERİ
Fikrime girdin aklımı aldın
Sarik-i dilsin gönlümü çaldın
İstedim vaslın bilmeyip aslın
Sen beni encam dağlara saldın
Sevdiğim aşıka cefa eylemek
Kitab-ı aşk içre günah değil mi
Bu resme dem-be-dem eza eylemek
Hilaf-ı rıza-yı ilah değil mi
Allah için olsun bir dem cefayı
Eyleme yazıktır bana ezayı
KAYNAKÇA: Paşazade, Erhan (2002). Necmî Ömer Efendi’nin Dîvân, Tuhfe-i Vahdet ve Kasîde-i Elfiyye İsimli Eserlerinin Transkripsiyonlu Metni ve Divanı’nın İncelenmesi. Sivas: Cumhuriyet Üniversitesi, Bursalı Mehmed Tahir (1333). Osmanlı Müellifleri. C. II. İstanbul.