HAYATI
Divan şairi. Asıl adı Ataullah. 1583’te İstanbul’da dünyaya geldi. 1635’te İstanbul’da yaşama veda etti. İstanbul’da babasının yanında toprağa verildi. Nev’i Yahya’nın oğludur. Öğrenimine babasının yanında başladı. Kafzade Feyzullah ve Ahizade Abdülhalim efendilerden ders gören Nev’izade Atai, 1601’de müderris oldu. Canbaziye müderrisliği görevini, sırası ile Lofça, Babaeski, Varna, Rusçuk, Silistre, Tekfurdağı, Hezargrad, Tırnova, Tırhala ve Manastır kadılıkları görevlerine getirildi. 1632’de Üsküp kadılığından azledilince İstanbul’a döndü ve Üsküdarlı Aziz Mahmut Hüdayi’ye bağlandı.
Özellikle mesnevileri ile ünlenen Nev’izade Atai’nin, beş mesneviden oluşan Hamse adlı yapıtı benzerlerinin en başarılısı sayılır. “Mesnevileri yalnız lisan ve teknik itibariyle mükemmeliyetinden değil mevzularının yeniliği ve mahalli hayatı çok canlı bir surette yaşatması itibariyle de büyük bir sanat eseridir (F. Köprülü). Divan’ındaki şiirleri ise babasının ve Baki’nin izlerini taşır.
ESERLERİ
- Divan
- Hamse
- Âlemnümâ (Sâkînâme)
- Nefhatü’l-Ezhâr
- Sohbetü’l-Ebkâr
- Heft Hân
- Hilyetü’l-Efkâr
- Hadâiku’l-Hakâik fî Tekmileti’ş-Şekâik
ESER ÖRNEKLERİ
DİVAN’DAN
GAZEL I
Kaçup gamdan diyar-ı aşk sergerdanıyuz cana
Anınçün her gice bir tekyenin mihmanıyuz cana
*
Dem olmaz kim dil-i nalanımız kalmaya azürde
Gam-ı aşkın egerçi eskiden yaranıyuz cana
*
Gelenler bizden evvel bunda bulmuş alemi biz de
Geda-yı kuy-ı aşkız alemin sultanıyuz cana
*
Kul eylersin zaruri ademi lutf-ı hitabınla
Anınçün sen şehin hep bende-i fermanıyuz cana
*
Ne ararsın kapımda deyü cevr itme Atayi’ye
Mahabbet derdinin cüyende-i dermanıyuz cana
GAZEL II
Gül-i gülzar-ı görüp arızını yad idelim
Uyalım biz dahı bülbüllere feryad idelim
*
Eskimişdir güzelim kıssa-i Kays u Ferhad
Kendimizden yeni efsaneler icad idelim
*
Harem-i vaslına yol bulmağıçün san’at ile
Dil-i sergeştemizi yeni efsaneler icad idelim
*
Dil değil mi bizi vadi-i cünuna düşüren
Anın itdiklerini yara mı isnad idelim
*
Umarız kim ola feyz-i nazara isti-dad
Ey Atayi varalım hıdmet-i üstad idelim
SAKİNAME’DEN
Eger neşveşin bulsa gerdün-i dün
İde sevr gerdenüsin ser-nigün
*
Eger içse bir’cur’a kamterin
Nice zabt olunurdı gam-ı zemin
*
Batt-ı meyden olsa eger yaveri
Ayıklanmaya baze kebk-i deri
*
Kebüterlere olsa himmet-fezay
İde çeşm-i şehbazı halhal-ı pay
*
Dimağa çıkup alsa burc-ı seri
Biharı açar şakka-i safderi
*
Yüridükçe mey aklı ider zebün
N’ola rayetin eylese zerresi daima
*
Sınur nefhasın şemm iden hun-i müşk
Abir ola derisi ger ola huşk
*
Hemişe olup duhter-i rezle yar
Ham-ı sine olmak gerek maye-dar
*
Ne rez duhteri ibrer- hordur
Şu’a’ı ana hulle-i nurdur
*
Dime duhter-i rez yahud şiredir
Leb-i la’l-i canane hemşiredir
*
Biri şehd-i pür-şir u şire biri
Sagire birisi kebire biri
*
Hababın görünce gönül cüş ider
Geh dağlarca derdin feramuş ider
*
Nazar kıl habab-ı mey-i bi-gişe
Aceb şişedir kim konur ateşe
*
Dolu duhter-i rezle cam-ı şarab
Meyanında kız kulesidir habab
*
Bula bade-i şengerfi ta kim cila
Habab oldı billür möhre ana
*
O şengerf ki feyz-bahşa ola
Eger lale-reng ise buya ola
*
Dönüp zevrak-ı surha cam-ı şarab
Dırahşende-i fanus olur her habab
*
Habab-ı meyin şişdüğün çün görür
Saba surh-ı bad okuyup üfürür
*
Mey üstünde yer yer görünür habab
Dizer levh-i yakuta lülüy-i nab
*
Yine pür-habab it mey-i bıgışı
Alevlendir ol küre-i ateşi
*
Virüp tab-ı kalbe mey-i nabla
Ol ateşle nakd-ı dili tabla
*
Eger tablanmazsa kalur tebah
O nakd olmaya layık-ı genç-i şah
*
Kedudan revan oldı la’l-i mizab
Şafak zahir itdi meğer afitab
*
Derununa uymazmış anın yüzi
Kabak sandığım çıkdı kan karpuzu
*
Alışdı anınla ezek hak-i ten
Mey oldı kıvam-ı sebuy-ı beden
*
Mey-aver elinde sebular mıdır
Ya şah üzere bar-ı sanavber midir
*
Sebü mıdır ol bü’l-aceb şem’dan
Nigün olmasa şu’le olmaz ıyan
KAYNAKÇA: Karaköse, Saadet (1994). Nevî-zâde Atâyî Divanı. http://www. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/10637,nevi-zade-atayipdf.pdf?0. [erişim tarihi: 28.11.2014]. 172), Bursalı Mehmed Tâhir (2000). Osmanlı Müellifleri ve Ahmed Remzi Akyürek Miftâhu’l-Kütüb Ve Esâmî-i Müellifîn Fihristi. C. 3. Ankara: Bizim Büro Basımevi. 95, Müstakimzade Süleyman Sadeddin (2000). Mecelletü’n-Nisâb fi’n-Nisbi ve’l-Künâ ve’l-Elkâb. (Tıpkı BasımAnkara ). KB. Kütüphaneler Genel Müdürlüğü. Nu. 628. s. 230