HAYATI

1932 yılında Zile/Tokat’ta dünyaya geldi. 8 Temmuz 2006 günü İstanbul’da hayatını kaybetti. İlk ve ortaokulu doğduğu yer olan Zile’de okudu. Daha sonra Sivas’ta başladığı lise öğrenimini Tokat ve Bursa’da devam ettikten sonra 1950 yılında İstanbul Hayrdarpaşa Lisesi’nde tamamladı. 1957 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu. 1958’de Adalar Belediyesi’nde başladığı memurluk hayatına daha sonra Kızılay’da neşriyat müdürü, Sosyal Sigortalar Kurumu İstanbul Hukuk İşleri Müdürlüğü’nde idare amiri, SSK Şişli Hastanesi müdürü, Milli Eğitim Bakanlığı Basımevi müdürü olarak devam etti. Bu son görevinden 1976 yılında kendi isteği ile emekliye ayrıldı.

İlk öyküleri 1948 yılında Sivas’ta Hakikat gazetesinde çıktı; bu gazetede Zile’den Fıkralar başlığı altında yazılar kaleme aldı. Daha sonra Seçilmiş Hikayeler, Türk Düşüncesi, Türk Dili, İstanbul, Hisar, Yol, Pınar, Türk Edebiyatı ve Tercüman gibi gazete ve dergilerde öyküleri yayımlandı.

Çeşitli ödüller almış ve sahnelenmiş oyunları da olmakla beraber daha çok 1971 yılından sonra kaleme almaya başladığı romanları ile adından söz ettirdi. Sanatın “milli” olduğuna inanan ve bu yüzden konusunu Türk milletinin “yapısında” aradığını söyleyen Mustafa Necati Sepetçioğlu, Malazgirt Savaşı’ndan itibaren Türk tarihinin akışını destansı bir üslupla romanlaştırmaktadır. Vatan gazetesinde tefrika edilen “Çağlayanlı Vadi” (1961) adlı romanı ve “Trampacılar” (1967), “Çölde Bir İbrahim” (1970), “Ak Sinekler Sürüsü” (1971), “Mehveş Hanım” (1984) ve “Meragalı Abdülkadir” adlı oyunları kitaplaşmadı.

Ahmet Kabaklı, Mustafa Necati Sepetçioğlu hakkında şu değerlendirmeyi yapar: “Sepetçioğlu’nun en samimî verimleri olan bu şairane hikâyelerin çok alıngan kahramanları, biraz da, yazardaki, sevgi dolu, çevreye hisleriyle bakan ve her davranıştan, kendisine üzüntü payı çıkaran mizacın sonucudur. Aslında büyük şehirde, bazen evine veya işine yetişmekten başka bir şey düşünmeyen insanların hızlı hayatı vardır. Bu insanlar, taşrada olduğu gibi önceden tanışmaz ve kolay kolay kaynaşamazlar. Onlar, türlü bölgelerden ve muhitlerden gelmişlerdir. Hikâyelerin duygulu, yalnız ve can sıkıntılı kahramanları, bunları belki de bilirler ama, yine de gördükleri her selâmsızlığı, ilgisizliği veya resmî davranışı, kendilerine yöneltilmiş sevgisizlik, hatta düşmanlık veya hakaret sayarlar”.

1994 yılında İlim ve Edebiyat Sahipleri Meslek Birliği (İLESAM’in Üstün Hizmet Beratı kendisine verilen ve 1998’de Atatürk Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Şeref Üyeliğine seçilen Mustafa Necati Sepetçioğlu, “Çardaklı Bakıcı” adlı oyunu ile MEB Ödülünü, “Gece Vaktinde Gün Dönümü” ve “Karanlıkta Mum Işığı” adlı kitaplarıyla 1980’de, “Can Ocağında Pişen Aş” ile 1981’de Türkiye Millî Kültür Vakfı Kültür Armağanı’nı, “Ve Çanakkale 3: Döndüler” adlı yapıtı ile  1980 Yılı Türkiye Yazarlar Birliği’nin Yılın Romancısı ödülünü kazanmıştır.

ESERLERİ

HİKÂYE: Abdurrezzak Efendi (1956), Menevşeler Ölmemeli (1972), Bir Büyülü Dünya Ki (1972).

ROMAN: Kilit (1971), Anahtar (1973), Kapı (1973), Konak (1974), Çatı (1974), Üçler-Yediler-Kırklar (1975), Bu Atlı Geçide Gider (1977), Karanlıkta Mum Işığı (1978), Darağacı (1979), Ebem Kuşağı (1980), Sabır (1980), Gecevaktinde Gündönümü- İstanbul’un Fethi (1980), Cevahir ile Sadık Çavuş’un Buğday Kamyonu (1980), Geçitteki Ülke (1980), Ve Çanakkale I / Geldiler (1989), Ve Çanakkale II / Gördüler (1989), Ve Çanakkale III / Döndüler (1989), Kutsal Mahpus (1990), Sabır Ağacı (1992), Benim Adım Yunus Emre (1994), Sahibini Arayan Toprak (2004).

DESTAN: Yaratılış ve Türeyiş (1965), Sonsuza Uyanan Taşlar (1973), Dedem Korkut’un Kitabı (1990).

OYUN: Büyük Otmarlar (1970), Trampacılar (1968), Çardaklı Bakıcı (1969), Köprü (1969), Son Bloklar (1969), Her Bizans’a Bir Fatih (1972), Mehveş Hanım (1984), Maragalı Abdulkadir (1986), Yunus Emre (1995).

İNCELEME: Karşılaştırmalı Türk Destanları (1986).

DİĞER ESERLERİ: Can Ocağında Pişen Aş (1981).

 

 

 

Paylaş