Warning: "continue" targeting switch is equivalent to "break". Did you mean to use "continue 2"? in /home/turkede/public_html/wp-content/themes/Divi/includes/builder/functions.php on line 5079
Mürsel Sönmez Kimdir? Hayatı ve Eserleri | Türk Edebiyatçılar İnternet Ansiklopedisi

HAYATI

Şair. 3 Kasım 1964 günü Ordu’ya bağlı Mesudiye’de dünyaya geldi. Nidai Kuloğlu, Olcay Güvenç ve Sâre Çermik imzalarını da kullandı. Nasibe Hanım ile tüccar Mehmet Sönmez’in oğlu. İlkokulu İstanbul’da bitirdi. 1973’ten beri beyaz eşya ticaretiyle uğraşıyor. Kardelen ve Düş Çınarı dergilerinin yayın kurullarında bulundu. Bir Nokta dergisini yayımlıyor. TYB üyesi. İstanbul’da yaşıyor; evli, dört çocuk babası. İlk şiiri 1984’te Milliyet Sanat’ta çıktı. Şiirlerini Mavera, Kardelen, Düş Çınarı ve Hece dergilerinde yayımladı.

ESERLERİ

Şiir:

  • Cüzler, İst., 1989
  • Göz Aydınlığı, İst.: Doğan Ofset, 1993
  • Epitaf, İst.: İnceler Ofset, 1995
  • Tütün Küfesi, (Bütün Şiirleri), İst.: İstanbul 2001
  • Güvercin Ağacı, İst.: İstanbul, 2003
  • Külçe, Ank.: İlke, 2004

Deneme:

  • Dar Vakit Günleri, İst.: Erkan Mtb., 1999
  • Yüz Akı, İst.: İstanbul, 2007

Derleme:

  • Kuşan Ey Yürek, (M. Karakaya ile) İst., 1988.

Öykü:

  • Su Terazisi, İst.: Anka, 2001

ESER ÖRNEKLERİ

GELDİ GEL

Çiçek açasım geldi gel

Dağlardan ovalara akasım geldi

Bir de şöyle yan bir profilden

Üzümün şaraplaştığı yerden bakasım

Gülücüğünle uyanasım geldi bu karanlık uykudan

Doya doya yüzüne bakasım geldi gel

Hala eskizaman sözleriyle sesleniyorum sana

İpeğin ipek olduğu kozanın koza dutun dut olduğu zamanın

Feraceden saçılan ışığın gurubu kızıl gül bahçesi ettiği

Bir imanın yettiği zamanın sözleriyle

Sen her zamanda aynı güzelliksin

Aynı bülbüller çiler senin için

Aynı göğüsler kanar

Gel

Kim nerede nasıl yanarsa yansın

Orda mutlaka sen varsın

Gel bakasım geldi yeni kızaran nar gibi

Titreyen titreyen ve sonsuzdan sonsuza akan

O renge bakasım geldi gel

Hicabından al al gül damlayan dudaklarına

Kısarak belki de gözlerimi

Tüm varlığımla kamaşasım geldi gel

Uzaktan çok uzaktan derinlerden çok derinlerden

Sesin doğduğu yerden gelen duru damlacıklarını

Silesim geldi gözlerinden gel

Bir gülün bittiği yerden yenisi açan o sonsuz güzellikte

Elini elime alasım sana gelesim geldi gel

Üşüdüm seni sarınıp ısınasım geldi gel

Acıktım bakışlarınla doyasım geldi gel

Yittim kendimi sende bulasım geldi gel

Çıplağım seninle örtünesim geldi gel

Yalnızım seninle kalabalıklaşasım geldi gel

Bir güvercin göğsüne yaslanasım geldi gel

Kanatlarının arasına saklanasım geldi gel

Bahar kapısından girip zamanı baharlaştırasım geldi gel

Ölümün defterini düresim geldi gel

Denizinde serinleyesim nefesinde boğulasım geldi gel

Haydi gel

Parçalarımı topla mekanın kuyusundan çıkart beni

Loş bir aralıktayım

Ağart

haydi gel

bu yangından da çıkart beni

KAYNAKÇA: Işık, 543.

Paylaş