HAYATI

Roman yazarı. 8 Temmuz 1961 günü İstanbul’da dünyaya geldi. Tam adı Münir Hüsrev GÖLE. Emel Hanım ile avukat Perkcan Hüsrev Göle’nin oğlu. Yazar Haldun Taner, sinemacı Ömer Kavur, siyasetçi Münir Hüsrev Göle, Ali Bozer, Yüksel Bozer, akademisyen Nilüfer Göle ve Celâl Göle ile akraba. İlk ve orta öğrenimini İzmir’de gördü. İzmir Saint-Joseph, İzmir Atatürk Lisesi’nde okudu. Boğaziçi Üniversitesi mezunu. Saint-Joseph, Karşıyaka, Boğaziçi, Profilo gibi kulüplerde voleybol oynadı (1974-1982). Fotoğrafçılık yapıyor. Cenevre, İstanbul, Paris, Lugano, Ankara’da bireysel sergiler açtı. Yerli ve yabancı dergilerde fotoğraf portfolioları yayımlandı. Kitap kapakları, broşür, poster, takvim vb. grafik çalışmaları yaptı. Cenevre’de yaşıyor.  

Münir Göle’nin yazıları ve öyküleri Sanat Dünyamız, Cogito, kitap-lık, Aries, Cumhuriyet Kitap gibi dergilerde yayımlandı. Fowles, Borges, Auster gibi yazarlardan çeviriler yaptı. “Noktürn” adlı öyküsü İngilizce ve Fransızcaya; Sarı Zarf adlı romanı İngilizceye çevrildi.  

ESERLERİ

Öykü:  

  • Yansılar Kitabı, İst.: Afa, 1997 

Roman:  

  • Uzak Bir Gölge, İst.: Afa, 1999 
  • Sarı Zarf, İst.: Sel, 2001 
  • Kaçamamak, İst.: Can, 2005 
  • Fısıltılar, İst.: Can, 2007 

Deneme:  

  • Surat Buruşturmalık 52 Metin, İst.: Sel, 2002 
  • Yol Durumu, İst.: YKY, 2009. 

ESER ÖRNEKLERİ

YIRTIK’TAN 

Düşünceyle aramda yeterince mesafe yok. İkimiz de durağan bir şimdi’ye kapatılmışız. Daha şimdi demeye fırsat bulamadan, şimdi’nin geçmiş’e karışması gibi, buna karşın asla terk edemediğimiz bir şimdi oluşu gibi. Ne biri, ne öteki, var olmayan bir hiçliğe sıkışıp kalmışız. 

… 

AFAKİ HALLER’DEN 

Aşkın büyüsüdür dünyaya hâkim olan, en güçlü zincir aşkın zinciridir, diyor Giordano Bruno. Aşk tüm duyguların temelidir. Sevmeyen insanın korkacak, ümit edecek, övünecek, meydan okuyacak, hor görecek, suçlayacak, özür dileyecek, rezil olacak, kavga edecek, öfkelenecek şeyi kalmaz, kısaca hiçbir şeyden asla etkilenmez. 

… 

Koleksiyon merakı mı diye soruyorum kendi kendime. Koleksiyon, biriktirme sözcükleri benim dağarcığımda hep olumsuz bir anlam taşımıştır. Biriktirme ve yaratmanın yaşama karşı iki temel yaklaşımın simgesi olduğunu düşünürüm. Biriktiren kişi, yalnızca seyrederek, dokunarak ve sahip olarak duyularını doyurur. Yani koleksiyoncu, varolabilmek için onda saplantı haline gelen nesneleri elde etmek zorundadır. Yaratıcı insan ise, kendi öznel gerçeğine seçenek yaratmak için nesneleri değil, imgelemini kullanır. 

KAYNAKÇA: Virgül (sayı: 1, Ekim 1997), Hüseyin Su – Ömer Lekesiz / Öykücüler ve Öykü Kitapları (Heceöykü, Nisan-Mayıs 2005). 

Paylaş