HAYATI

Tezkire yazarı ve divan şairi. 1671’de Diyarbakır’da dünyaya geldi. 1727’de Şam’da hayatını kaybetti ve burada gömüldü. Tam adı Mansurizade Mustafa Mucib’dir. Diyarbakırlı Fatvaemini Ahmed Efendi’nin oğludur. Diyarbakır’da başladığı eğitim hayatı sırasına babasından ve çevrenin tanınmış bilginlerinden dersler alarak yetişti. 1688’de İstanbul’da eğitimini tamamlayan Mucib, aynı yıl müderris oldu. Haleb müderrisliğine atanan yazar, Şam mevleviyetine getirildi ve ölümüne kadar bu görevde kaldı.

Bilginliğinin yanında şairliği ile de tanınan Mucib, şiirde Racih, Kemali ve Mucib mahlaslarını kullandı. Şiirleriyle fazla dikkat çekmeyen yazar, Türk edebiyat tarihinde daha çok tezkiresi ile tanınır. Henüz Diyarbakır’da yaşarken şairler hakkında bilgi toplamaya başlayan Mucib, sonraki yıllarda bunları genişleterek tezkiresini meydana getirdi.

ESERLERİ
  • Divan
  • Mucib Tezkiresi
ESER ÖRNEKLERİ
MUCİB TEZKİRESİ’NDEN

REZMİ

Sabıka Tatar Hanı olan Selamet Girayın şehzade-i civan-bahtı olup hala han-ı alişandır. Ehl-i irfana ihsan pişesi ve kühü’l-berz-i kemale destindeki kalem-i hadidü’lminkar nişesidir. Hattı mergüb eş’arı hün inşası mükemmel bir sultan-ı mübecceldür. Şi’r-i ü:

Sunmazuz edna şikara pençe-i teshirimiz
Şahbaz-ı himmetiz sadr-ı hümadır pirimiz

Güft u güdan fariğ ol ankayı uzlet-meskeniz
Söylenir dillerde da’im nam-ı alem-girimiz

Eylesek hüsn-i beyan gül-gonceler vasfında ger
Bülbül-i şeydaya takrir öğredür ta’birimiz

Meyl-i ayar-ı ta’ayyün eylesek altun olur
Cevher-i hak-i vücuda kimya te’sirimiz

Ne denlü cazibe var ise hüsn-i yarda
Ol denlü dil-firib olur alem bahada
Rezmi sözünde hak bu ki bir teyz var senin
Olmaz o neşve cam-ı mey-i hoş-güvarda

KESBİ 

Merhum Şahidi’nin ahfadında Edirneli müverrih Kesbi Mehmed Çelebi’dir. Mukaddema ba’zı Evkaf-ı selatine mütevelli olup hala Asitane-i devletde Haslar Mukata’acısıdır. Muhayyel tarihleri ve latif eş’arı vardır. Şi’r-i ü:

Seyr-i didarı yar eden düşte
Guyiya alem-i visaldedir

Baga azmet heva ne germ ü ne serd
Alemin zevki itidaldedir

Bu eda-gere ki serv-var gibi
Tuti-i şekkerin makaldedir

Alma verme zahidin kar-ı vekil ü şahid
Mani’ü mu’ti hakikatde Veliyullahdır

DİVAN’DAN

GAZEL 

Bu la‘l-i teşne-dâr-ı ruh-ı şu‘le-tâb ile
Hayfâ ki sayd eder seni eller şerâb ile

Verme binâ-yı ismete ey şûh zelzele
Gezme rakîb-i müfsid-i hâne-harâb ile

Ol âfitâb gayride yellerle meks eder
Ammâ bize gelince gider bin şitâb ile

Açmak rakîbe mushaf-ı hüsnün revâ mıdır
Ey mâh seninle söyleşelim gel kitâb ile

Üftâdegânı zerreden efzûn ise nola
Ol meh Mucîb nice eser âfitâb ile

KAYNAKÇA: Altun, Kudret (hzl.) (1997). Tezkire-i Mucîb (İnceleme-Metin-Dizin-Sözlük). Ankara:AKM Yay. 57, Çapan, Pervin (hzl.) (2005). Mustafa Safâyî Efendi Tezkire-i Safâyî, İnceleme-Metin-İndeks. Ankara: AKM Yay. 560

Paylaş