HAYATI

Gazeteci ve yazar. 13 Haziran 1968 günü İstanbul’da dünyaya geldi. Tam adı Olcay Mine Söğüt Baruter. Nural Hanım ile uzakyol kaptanı Ayhan Söğüt’ün kızı. Tatvan Uluer İlkokulu’nu (1979) ve Kadıköy Kız Lisesi’ni bitirdi (1985). İÜ Edebiyat Fakültesi Latin Dili ve Edebiyatı mezunu (1988). Aynı bölümde yüksek lisans yaptı (1989). Güneş, Yeni Yüzyıl gibi gazetelerde, Tempo dergisinde muhabirlik (1990-95), “Haberci” adlı belgesel dizinin metin yazarlığını yaptı (1996-99). Cihangir Postası adlı yerel gazetenin gönüllü editörlüğünü yaptı. İstanbul ve Bodrum’da yaşıyor; karikatürist Bahadır Baruter’le evli.

Öykü ve denemeleri Öküz, Hayvan, kitap-lık, Eşik Cini, Özgür Edebiyat dergilerinde yayımlandı. Beş Sevim Apartmanı Arapça ve Almancaya çevrildi.

ESERLERİ

Roman:

  • Beş Sevim Apartmanı, İst.: YKY, 2003
  • Kırmızı Zaman, İst.: YKY, 2004
  • Şahbaz’ın Harikulade Yılı, İst.: YKY, 2007

Biyografi:

  • Adalet Cimcoz, Bir Yaşam Öyküsü Denemesi, İst.: YKY, 2000

İnceleme:

  • Sevgili Doğan Kardeş, İst.: YKY, 2003

Söyleşi:

  • Aşkın Sonu Cinayettir, Pınar Kür’le Hayat ve Edebiyat, İst.: Everest, 2006

Anı:

  • Dolapdere. Kürt Kediler Çingene Kelebekler, İst.: Heyamola, 2009

ESER ÖRNEKLERİ

DELİ KADIN HİKAYELERİ’NDEN

Ne korkunç değil mi? Bu şehir öyle bir şehir ki, küçük bir kız üzülür, üzüldüğü anlaşılmaz. Kuşlar cehennem çığlıklarıyla ötüşür, duyan olmaz. Bir ağaç acıkır, kimse…hiç kimse umursamaz.

Ben unutmak istiyorum doktorcuğum. Eskiden olan her şeyi unutmak. İnsan ölürken geçmişi hatırlarsa çok üzülür değil mi? İnsan ölürken kendi kendini niye üzsün ki!

Kürtler, asi olsun, gözü pek olsun, korkusuz olsun diye doğar doğmaz bebeklerin kafatasını jiletle kesiyorlar. Beyninin suyunu akıtıyor, sonra o suyu kanla karıştırıp tekrar bebeğe içiriyorlar.

Yemek yapmayı, evi toparlamayı, sizi anlamayı öğrenemedim. Benden ne istediğinizi öğrenemedim. Beni sevip sevmediğinizi hiç bilemedim. Sadece kendime çiçeklerden çaylar demledim ve sizi seyrettim.

Size kadınlıkla lanetlenmiş bir varoluş hezeyanı anlatacağım. Sizi saçlarının ve ayaklarının ucu arasında olup biten şeylerden ibaret, Doğurmaya mahkum, Çocuklarını kaybetmekle mühürlü, Yalnız, yapayalnız bir kalabalıkta dolaştıracağım. İçlerine açılan kapıların arkasına saklanmış kadınların Delirerek bedenlerinden dışarı açtıkları pencerelerden bakacağım. O pencerelerden tekrar ve tekrar ve tekrar kendimi aşağı atacağım.

KAYNAKÇA: Işık 06, 3235; A. Birkiye, “İlk faili meçhul”, Cumhuriyet, 31.08.2000; F. Yanık, “Cinler, Periler, deliler arasında”, Sabah, 15.07.2003; U. Matara, “Bir Cinnet Masalı”, Akşam Kitap, Nisan 2007; M.Celal, “Şahbaz’ın Harikulâde yılı 1979”, Cumhuriyet Kitap, 31.05.2007; A. Parıltı, “Lanetli Masal 12 Eylül”, Radikal Kitap, 25. 05.2007.

Paylaş