HAYATI

Şair ve yazar. 1863’te Adana’da dünyaya geldi. 1903’te İstanbul’da yaşama veda etti. Sadaret Telgraf Kalesi müdürlerinden Haşim Bey’in oğludur. İlk ve orta eğitimini küçük yaşta getirildiği İstanbul’da yaptı. 1883’te Mülkiye’den mezun oldu. Şura-yı Devlet kalemine maaşsız olarak bir süre devam ettikten sonra Ticaret Nezareti Tercüme-i Fünun Kalemi’ne atandı. Daha sonra da Şura-yı Devlet Dahiliye Kalemi’nde, Adana, Aydın ve Selanik maarif müdürlükleri görevlerinde bulundu. Son görev yeri Maarif Nezareti Mektubi ve Mühimme Kalemleri müdürlüğüydü (1892’den sonra). Mülkiye’de resmi yazı ve Darülfünunda ahlak dersleri verdi. Enfarktüsten hayatını kaybetti. Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Menemenlizade Tahir, edebiyat tarihimize daha çok şiirlerinin yol açtığı bir tartışma nedeni ile anılır. Şiirlerini topladığı kitabın adını Muallim Naci koymuş (Elhan), Recaizade Mahmut Ekrem ise bu kitapla ilgili olarak eski şiiri yeren düşüncelerini de sıraladığı Takdir-i Elhan (1896) adlı bir risale yayımlamıştı. Muallim Naci buna Demdeme ile yanıt verince yandaşları mahkemeye kadar götüren ve araya ancak sarayın girmesiyle yatışan bir tartışma açıldı. 1886’da Gayret adlı bir dergi de çıkana ve Hamit ile Namık Kemal’in yazılarını yayımlayan Menemenlizade Tahir, dönemin güçlü şairlerinden biri olarak kabul edilmez.

ESERLERİ

Şiir:

  • Elhan (1886)
  • Yâd-ı Mazi (1888)
  • Âsâr-ı Perişân (1893).

Diğer Eserleri:

  • Osmanlı Coğrafyası (1894)
  • Terane-i Zafer (1897)
  • Osmanlı Edebiyatı (1897)
  • Mükemmel Coğrafya-i Osmanî (1898)
  • İlm-i Servet (tsz.)
ESER ÖRNEKLERİ
ELHAN’DAN

GAZELLER

GAZEL I

Ne neşvedir ki verir böyle tab hüsnümüze
Güneşler etmededir incizab hüsnümüze

Hazan içinde cihan, biz bahar seyrettik
Verince reng-i latif-i hicab üstümüze

Tebessüm etmede sandım cemalinizde sürüş
Gelince böyle latif inkilab hüsnümüze

Neden o çin-i cebinler nedir o ruy-ı gazub
Yakışmıyor güzelim piç-tab hüsnümüze

Biraz da arz-ı cemal eyleyin ki uşşaka
Reva değil bu kadar ihticab hüsnümüze

Çemende yatmış uyurken bu şeb sizi gördüm
Nedir o hal ki vermişti tan hüsnümüze

Bugün muhabbeti gül suretinde seyrettik
Gelince reng-i latif hicab-ı hüsnünüze

Sizi görür de nasıl Tahir olmaz üftade
Güneşler etmededir incizab hüsnümüze

GAZEL II

Olsun uşşakın yine feryad u ahı münceli
Oldu yârin dide-i sevda-penahı münceli

Öyle pür-nur eylemiş deryayı aks-i mahtab
Kim sanır seyreyleyen fikr-i İlahi münceli

Mah şeklinde semayı in’itaf etmiş hazin
Seyredin dildarımın nur-ı nigahi münceli

Asuman münşakk olur fevkimde arş eyler zuhur
Şu’le-i ruhsar-ı yar oldukça gâhi münceli

Bak ne revnak-bahşdır ruhsarına ebruları
Kurs-ı hurşid üzre görünür siyahı münceli

SADE BİR GAZEL

Ye’s-i firkatte koyup aşık-ı na-kamını sen
Geçirirsin ne güzel sevdiğim eyyamını sen

Kalb-i senginine efgan eser etmez mi aceb?
Seyredersin gülerek aşıkın alamını sen

Görmemişken seni gönlüm ne kadar rahat idi
Bir tecelli ile aldın dilin aramanı sen

Bari aramanı mahv eyledin insaf eyle
Subh-ı vasl et bu siyeh gündüzün akşamını sen

Aşıkın cam-ı emel kaldı tehi destinde
Bade-i vasl ile doldur güzelim camını sen

KAYNAKÇA: Bursalı Mehmed Tahir / Osmanlı Müellifleri II (1972), Atilla Özkırımlı / Türk Edebiyatı Ansiklopedisi (c. III, 1982), Necat Birinci / Menemenlizâde Mehmet Tahir (l988), TDE Ansiklopedisi (c. VIII, 1976-98), TBE Ansiklopedisi (2001).

Paylaş