HAYATI
XIX. yüzyıl şairlerinden. 1785’te İstanbul’da dünyaya geldi. 1867’de İstanbul’da yaşama veda etti. Tam adı Mehmet Lebib’dir. Eğitimini tamamladıktan sonra çeşitli görevlerde bulundu. Encümen-i Şu’ara’ya ya katılan Lebib Efendi’nin büyük bir divan oluşturacak sayıdaki şiirleri basılmadı. Telif ve tercüme yolu ile meydana getirmiş olduğu eserlerinden edebiyatla ilgili olanları şunlardır: Tuhfe-i Vehbi Şerhi (İstanbul), Fuzuli’den Sıhhat ü Maraz Tercümesi (İstanbul), Tuğra’i’nin Lamiyyetü’l-Acem kasidesinin Türkçe şerhi.
ESERLERİ
- Divan
- Burhânu’l-Hüdâ fî Reddi’n-Nasârâ
- Cevâhir-i Mültekata
- Kıta’ât-ı Na’t-ı Şerîf-i Hazret-i Risâlet-penâhî
- Meclis-i Vâlâ-yı Ahkâm-ı Adliye A’zâsından Sa’âdetlü Lebîb Efendi Hazretleri’nin Nuhbe ve Tuhfe Manzûmelerinden Ba’zı Kıta’ât-ı Belîgâneye Nazm Eyledikleri Tazmînât-ı Şâ‘irâneleridir
- Mersiye-i Lebîb
- Na’t-ı Şerîf-i Hazret-i Nebî ve Menkabet-i Çehâr-yâr
- Sıhhat ü Maraz Tercümesi
- Sokakların Tathîr ve Tanzîmine Dâ’ir Risâle
- Şerh-i Lâmiyetü’l-Acem
- Tuhfe Şerhi Müntahab-ı Lebîb
ESER ÖRNEKLERİ
I
Yer bulmaz idim yağmaya baran oluversem
Gökler yıkılırdı meh-i taban oluversem
Derd olsam eger kimse devamı bulamazdı
Bir derdli bulunmaz idi derman oluversem
Mahileri mar olur idi ben deniz olsam
Toprak kesilirdi suyu umman oluversem
Mısr olur isem Nil-i mübarek akmazdı
Göz sürmeyi görmezdi Sıfahan oluversem
Bağ olsam eger miveye hasret olur alem
Bir sebze yetişmez idi bustan oluversem
Her koklayanın bumu düşer nefret ederdi
Gülzar-ı cihanda gül ü reyhan oluversem
Her taze firar eyler idi Kartal’a doğru
Mahbub sevip ma’il huban oluversem
Der-hal kıyamet kopar alem yıkılırdı
Şeddad’ın eger yapdığı bünyan oluversem
Viran olur idi Yemen iklimi Lebiba
Hakinde biten kahveye fincan oluversem
II
Gerçi gönlüm gam-ı cevrin ile mahzûn gibidir
Dikkat olunsa yine tavrına memnûn gibidir
Dil-i dîvâne sana âşık olaldan olalı
Revişi söyleyişi her işi Mecnûn gibidir
Dildeki hâhiş-i vuslat bana neş’e viremez
O heves köhne hazef-pârede ma’cûn gibidir
Hele bir bak iki çeşmimden akan hûn âba
Birisi Nîl-i mübârek biri Ceyhûn gibidir
Sayusuz cevr idiyorken yine çıkmaz dilden
Kâle-i hâtır o nakdîneye merhûn gibidir
Pek inanmaz idim ammâ gözüm ile gördüm
Çeşminin hasteligi sıhhate makrûn gibidir
Arz-ı hâl itmek o şeh-nâza Lebîbâ kasdım
İltifât itmez ise hâl-i diger gûn gibidir
KAYNAKÇA: İnal, İbnü’l-Emin Mahmud Kemal (1988). Son Asır Türk Şairleri. C. II. İstanbul: Dergah Yay.