HAYATI

Oyun yazarı, şair ve Osmanlı devlet adamı. 1854’te İstanbul’da dünyaya geldi. 1927’de İstanbul’da yaşama veda etti. Karaca Ahmet Mezarlığı’nda toprağa verildi. Yeni Osmanlılar Cemiyeti üyelerinden olan Hasan Tahsin Efendi’nin oğludur.

Orta öğrenimini Beyazıt Rüştiyesinde tamamlayan Hüseyin Nazım Paşa, bir süre Beyazıt Cami’nde dersler aldı. 1867’de Namık Kemal’in Avrupa’ya kaçtığı sıralarda Kıbrıs sürgün edilen babası ile birlikte Kıbrıs’a gitti. Mahmut Nedim Paşa’nın sadrazam olması üzerine çıkarılan genel aftan yararlanarak İstanbul’a döndü. 1872’de memur yetiştirmek amacı ile açılan Mahrec-i Aklam’da öğrenim görmeye başladı. 1873’te hukuk eğitimi almak için Paris’e gitti; ancak Paris’e gidişinden kısa bir süre sonra Avrupa’da öğrenim gören öğrencilerin yurda geri çağrılması üzerine İstanbul’a döndü. 1875’te Nafıa Nezareti Tercüme Odası’nda çalıştı. Hüseyin Nazım Paşa, daha sonra Takvim-i Vakayi yazarlığı ve Galata Rüştiyesi kompozisyon öğretmenliği görevlerinde bulundu. 1890’da Şehremaneti bulunan görevlerini Beyoğlu mutasarrıflığı, Zaptiye Nazırlığı görevleri izledi. 1894’te vezirlik rütbesi ile ödüllendirilen Hüseyin Nazım Paşa, Beyrut, Suriye, Cezayir, Edirne valilikleri yaptı.

Hüseyin Nazım Paşa, yaşadığı dönemin en önemli yazarlarından biri olarak kabul edilir. İttihad ve Tercüman-ı Hakikat gazetelerinde yazıları ile dikkat çekmiş, sahnelendiğini bildiğimiz iki oyunu döneminde büyük bir övgü ile karşılanmıştı. Bu oyunların metinleri günümüze kalmadığı için kesin bir yargıya varamıyoruz. Hüseyin Nazım Paşa’nın şiirlerinde ise Namık Kemal etkisi dikkat çekmektedir. Az sayıda şiiri yayımlanmış, bunlar kitaplaşmamıştır. Hülasa-i Efkâr adlı bir gazete çıkardı. Engizisyon Esrarı ve Endülüs isimli iki tarihi, Aleksaviç, Sohum ve Hicret isimli üç tiyatro eserleri vardır.

ESERLERİ:
  • Engizisyonun Esrârı
  • Sahum (1877’de sahnelendi. M. And, Sohum Muzafferiyeti)
  • Hicret (Oyun)
  • Endülüs (Tarih)
  • Aleksanıç (1877’de sahnelendi. Metin And, bu oyunun adını Aleksinaç ya da Osmanlı Kahramanları olarak vermektedir.
  • Belayı Hicret (sahnelenip sahnelenmediği bilinmiyor. Kaynaklarda adı Hicret ve Muhacir olarak geçmektedir.)

KAYNAKÇA: İbnülemin Mahmud Kemal İnal / Son Asır Türk Şairleri (c. III, 2000’de), İ. H. Ertaylan, Türk Edebiyatı Tarihi, c:2, s:525, Metin And, Tanzimat ve İstibdat Döneminde Türk Tiyatrosu, s:264-263

Paylaş