Warning: "continue" targeting switch is equivalent to "break". Did you mean to use "continue 2"? in /home/turkede/public_html/wp-content/themes/Divi/includes/builder/functions.php on line 5079
Hüseyin Akın Kimdir? Hayatı ve Eserleri | Türk Edebiyatçılar İnternet Ansiklopedisi
HAYATI

Şair. 8 Şubat 1965 günü Sinop’a bağlı Türkeli’nde dünyaya geldi. Zübeyde Hanım ile Hasan Akın’ın oğlu. İlk, orta okul ve liseyi İstanbul’da tamamladı. MÜ İlahiyat Fakültesi mezunu. Öğretmenlik yapıyor. İstanbul’da yaşıyor. Evli, 2 çocuk babası. Özülke (1992-92) dergisini çıkarttı. Kırklar dergisinin editörlüğünü yürütüyor. Akit ve Milli Gazete gazetelerinin kültür-sanat sayfalarında yazıları yayımlanıyor.

ESERLERİ

Şiir:

  • Sevmek, Karanfil ve Kiraz, İst.: Düş Çınarı, 1997
  • Ay Tanığım Olsun, İst.: Beyan, 1998
  • Çöl Vaazları, İst.: Beyan, 2001
  • Kumaştan Çalan Terzi, İst.: Mavi Ağaç, 2003
  • Geçmiş Günler Matinesi, İst.: Artus, 2007

Öykü:

  • Hepsi Hikaye, İst.: İlke, 2007

Deneme:

  • Deneme Yanılma, İst.: Mavi Ağaç, 2003
ESER ÖRNEKLERİ

SABRIM YOK SABAHI BEKLEMEYE

susarsam ardımda kuşkunun ayakları
konuşursam geceler iyice uzayacak
ve kerbela olacak yürüsem sözcüklere
ayan kaldım siz gelin ey çocuk bakışları
ey siyahi boyunlarında kölelerin özgürlük bereleri
tutunun yüreğime ki depremler vaktidir

tezelden varmalıyım gecikirsem gün olur
sevdalarım takılır çarşı tuzaklarına
yetişmeliyim annemin dualarına taze
bulup getirmeliyim kaybolan gözlerimi
konuşursam geceler iyice uzayacak
bekleyince çağrılmayan yalnız ben olacağım
yürüsün tüm güzellikler gözlerimize
yüreğimi çabuk tutmalıyım sevgiye ve kine
sabrım yok düşünmeye yeniden
sabrım yok sabahı beklemeye.

BURADAN BAKINCA GÖKYÜZÜ

bizden biri inliyor tam topuğundan kendini zamana kaptırmış
soluk soluğa atlara
dinmiyor bir acıya doğru kurulmuş cümlelerin sızısı
dinmiyor kanla karışık yağmur
aslında başka çaresi yok, yaşanacak /
günlerin önüne atmalıyız kendimizi
kuşluk vakitlerine
o su öylece aksın nasıl duruyorsa sezdirmeden
bir bardak bir masanın üzerinde dudaksız
hep öyle kalsın gök, aynı yerinde, biz burada daha bir rahatız
ona hiç sürünmeden sabah akşam
giderken bir sürü kuş kalıyor ya üzerinde
gökyüzü ondan güzel ben buradan bakınca
ben buradan bakınca perdeleri kapanmış
küçücük bir köy kalıyor, mezarlara sığınmış
dokununca bir sürü gözüm oluyor, ondan ağlıyorum işte ben
üstüme bir şey almadan
yorgun ikindi gölgelerini unutuyorum dünyanın
sonra kalkmamış çeltik tarlalarını
biliyorum akşama yine gece var
onu yere zembille indirecek evin en yaşlı ninesi
her şey ortalıkta kalacak, arzular, o gezip görülmedik yerler
bir sürü pazartesi…

KAYNAKÇA: İ. Kılıçarslan, “H. Akın’ın Şiiri İçin Notlar”, Dergah, S. 137 (Temmuz 2001); A. Emre, “Çöl Vaazları”, Hak-Söz, S. 123 (Haziran 2001)

 

Paylaş