HAYATI

Bilgin ve şair. 1813’te Filet’te dünyaya geldi. 1881’de İstanbul’da yaşama veda etti. Erenköy’de toprağa verildi. Asıl adı Hasan Tahsin’dir. Babası müderris Osman Efendi’dir.

İlk eğitimini babasından olan Hoca Tahsin Efendi, sonraki yıllarda İstanbul’a geldi ve burada medrese öğrenimi gördü. 1858’de dil ve fen eğitimi için Paris’e gönderildi. Paris’te bulunduğu dönemde elçilik imamlığı görevini de üstlene Hoca Tahsin Efendi, bir yandan Fransızca eğitimi gördü, bir yandan da matematik ve astronomi öğrendi. O yıllarda natüralizme ilgi duyduğu, doğada “var olan şey yok olmaz, yok olan da var olmaz” ilkesini benimsediği söylenmektedir. 1868’de Nice’da yaşama veda eden Fuat Paşa’nın cenazesini alarak İstanbul’a döndü ve 1870’de henüz yeni açılmış olan Darülfünun’a müdür olarak atandı. Halk için düzenlenen konferanslardan birinde Cemaleddin Efgani’nin “nübüvvet sanattır” düşüncesini ileri sürmesi, ilmiye çevrelerinde büyük bir gürültü kopardı, müdür Hoca Tahsin Efendi küfür ve zındıklıkta bulunmakla suçlandı ve 1871’de görevinden alındı. Cemaleddin Efgani de Mısır’a gitti. Sonraki yıllarda herhangi başka bir görev almayan Hoca Tahsin Efendi, bir ara Darülmuallimin’de astroloji ve kimya öğretmenliği yaptıysa da Cağaloğlu’nda önceleri Derleme Müdürlüğünün şimdi de Milli Eğitim Bakanlığı Yayınevi’nin bulunduğu medresesinde isteyen öğrencilere fen dersleri vermek yolunu seçti. Sıkıntı dolu bir yaşam sürdüğü ve yaşamının son dönemlerini araştırma ve inceleme yaptığı dile getirilir.

Hoca Tahsin Efendi, felsefi birtakım şiirler kaleme almışsa da bunların herhangi bir edebi değer taşıdığı söylenemez. Diğer şiirler ise divan geleneğine bağlıdır. Asıl önemi, felsefi düşünceleri ile bir dönemi etkilemiş olmasıdır. Abdülhak Hamit’in onun öğrencisi olduğu bilinmektedir. Hamit’te bulunan panteizm Hoca Tahsin Efendi’nin etkilerini taşımaktadır. Hoca Tahsin, İslami ilkeleri ampirist ve natüralist bir temele oturtulmaya çalışıyor, determinizme kayıyordu. Astronomide gözlemci bir tutum benimsemesi, pozitif bilimler alanında çağdaş bilimsel yollar izlemiş olduğunu kanıtlar niteliktedir. Hoca Tahsin Efendi, dilsiz değildi, ama yarattığı eylemi ile atom alemi arasında bağlantı kuruyor, psikolojide fizyolojinin önemini savunuyordu. Yalnız sistematik bir felsefi çalışmaya girmediği için düşünceleri dağınık ve kopuktur. Bunda medrese eğitiminin etkisi büyüktür. Yine de yaşadığı dönemde yerleşik inançlar, kemikleşmiş düşünceler karşısında verilerinden yararlanması, düşünce tarihimizde Hoca Tahsin Efendi’ye önemli bir yer ayrılmasını gerektirir.

ESERLERİ

Eğitim ve Bilim:

  • Mürebbî-i Etfâl (Çocukların Eğitmeni, İstanbul 1289)
  • Usûl-i Fenn-i Felâhet-Kimya-yı Ziraat (Tarım Bilgisi, Mahmud Nedim ile, 1291)
  • Esrâr-ı Âb u Havâ, (Su ve Havanın Sırları, İstanbul 1309)
  • Psiholoji yâhûd ‘İlm-i Rûh, (Psikoloji, İstanbul 1309)
  • Târîh-i Tekvîn yâhûd Hilkat, (Yaratılış Tarihi, İstanbul 1310)
  • Esâs-ı ‘İlm-i Hey’et (Astronominin Temelleri, İstanbul 1311)
  • Mir’ât-ı Sema Esbab-ı İlm-i Hey’et.

Çeviri:

  • Nevamis-i Tabîiyye (Volney’den çeviri, yazma, 1757 – 1820)
  • La loi naturelle ou catéchisme du citoyen français (Doğa Yasası veya Fransız Vatandaşının İlmihâli, 1792)

Şiir:

  • Müsemmenler (sekizlik şiirler).

KAYNAKÇA: İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006, gen. 2. bas. 2007) – Ünlü Fikir ve Kültür Adamları (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 3, 2013) – Encyclopedia of Turkey’s Famous People (2013).

 

 

Paylaş