HAYATI

Divan şairi ve Sezaiyye Tekkesi’nin kurucusu. 1669’da Mora / Gördes’te dünyaya geldi. 1738’de Edirne’de yaşama veda etti. Edirne’de kendi adı ile ünlenen (Sezai Tekkesi) hankahın yanında toprağa verildi. Gördes’in ileri gelenlerinden olan Ali Efendi’nin oğludur. Tam adı Hasan Sezai’dir.

Çocukluk ve gençlik yılları üzerine bir bilgi olmayan Sezai’nin yapıtlarından iyi bir öğrenim görerek yetiştiği anlaşılmaktadır. 1687’de Venediklilerin Mora’yı istila etmesi üzerine gemi ile İstanbul’a geldi. Daha sonra Venedik saldırılarını önlemek amacıyla o sırada Edirne’de bulunan IV. Murat’ın yanına gitti ve muhasebe kalemine girdi. Bu dönemde bir yandan da tasavvufi bilgisini arttırmaya çalıştı. Gülşeni şeyhlerinden olan Mehmet Sırrı’nın müridi oldu ve iki yıl kadar şeyhinin yanında bulundu. Daha sonra Mehmet Sırrı’nın yerine geçen La’li Fena’i Efendi’ye bağlandı. 1701’de onun ölümü üzerine de dergaha şeyh oldu. Şeyhliği otuz sekiz yıl (ölümüne kadar) sürdü.

Sezai’de şeyhlik birinci, şairlik ise ikinci sıradadır. Çok defa didaktik bir hal alan sakin ve olgun bir dervişlik ruhu mısralarında canlanır. Gazelleri bu ruhu taşımadığı zaman sade ve alelade Divan şiirinin orta evsafından yukarı çıkmaz. Tek tük güzel mısraları yok değildir. Örneğin:

“Mekanlardan münezzehtir senin zat-ı şerifin çün

Nedir bu kalb-i viranımda mihman olduğun cana”

beytinde bir şeyler vardır. Fakat Sezai, böyle mısralar işlemek gibi amaç gütmemektedir. Bilakis tasavvuf fikir ve heyecanlarını telkin eden pek çok gazel ortaya çıkarmayı tercih etmemektedir. Hatta –dili düzgün olmakla beraber- titiz şairlerce kabul edilemeyecek vezin ve ahenk hatalarına endişesiz yer vermektedir. Şiirlerinin önemli bir kısmı ilahi edası taşımaktadır. Coşkun, derin değil, fakat düzgün ve samimi olarak okuyucunun karşısına çıkmaktadır. Tasavvuf havasının tamamen hakim olduğu Divan’ı ile devrinde özellikle tekkeler muhitinde genişçe bir şöhret kazanmış olan Sezai, Divan şiirinin önemli değerleri arasında çok büyük bir şair olduğu söylenemez. Tekke şiiri örnekleri arasında ise olgun ve sakin şeyhane şiirler sahibi bir şairdir.

ESERLERİ
  • Divan (Niyazi-i Mısri’nin bir gazeline yazdığı şerhi ve şeyhi La’li Fenai Efendi’nin Divançesi ile birlikte basıldı, Bulak, 1940)
  • Mektubat (Mektubat-ı Sezai adı ile basıldı, İst. 1872)

KAYNAKÇA: Ali Rıza Özuygun, Hasan Sezayî-i Gülşenî, Edirne 2002; Himmet Konur, Hasan Sezâî ve Mektupları Işığında Tasavvuf Hayatı, İzmir 2003; https://islamansiklopedisi.org.tr/sezai-yi-gulseni

Paylaş