HAYATI
Şair, roman yazarı ve çevirmen. 1909 yılında Akçaabat/Trabzon’da dünyaya geldi. 20 Haziran 1989’da İstanbul’da hayatını kaybetti. Florya Şenlikköy Mezarlığı’da toprağa verildi. Bazı yapıtlarını Hasan Deniz imzası ile kaleme aldı. Askerliğini Yemen’de yapmış ve Sarıkamış’ta yaşamını yitirmiş Ahmet Çavuş’un oğludur.
Çocukluğu Samsun ve İstanbul’daki darüleytam kurumlarında geçti. Amasya Öksüzler Yurdu’ndan ilkokulu bitirme belgesi aldı (1931); ortaokulu da aynı kentte bitirdi. Sanat Okulu’na devam etti. Öğrenimini Sivas Öğretmen Okulu’nda tamamladı. Malatya ve Adıyaman’da bir süre ilkokul öğretmenliği yaptı. Ardından Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümü’ne girdi; buradaki öğrenimi yarıda kaldı. Ceza Kanunu’nun 142. maddesine aykırı bulunan Tren adlı şiiri nedeniyle 4 yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı (1935). Cezaevinden çıktıktan sonra İstanbul’a yerleşerek yazı hayatına başladı (1939). “Vatan Şarkısı”, “İki Emekli General ve Bir Sivil Amirale Reddiye” başlıklı şiirleri ile Yeni Edebiyat dergisinde yer alan sekiz şiiri nedeniyle kovuşturmaya uğradı. Sıkıyönetim mahkemesine çıkarıldı (1942), yedek subaylık hakkını kazanmasına karşın er olarak kıtaya sevk edildi. Kaçışlar ve sürgünlerle dolu askerliği yedi yıl sürdü (1942-49). İstanbul’a döndükten sonra çevirmenliğin yanı sıra, fotoğrafçılık, görgü kurallarıyla ilgili derleme çalışmaları yaparak ve özel dersler vererek geçimini sağladı. 6-7 Eylül olaylarında (1955) ve 12 Mart (1971) askeri müdahale döneminde bir süre tutuklu kaldı.
İlk şiirleri öğrencilik yıllarında yöresel bir dergide yayımlandı: İzler (Giresun,1926). Ardından Servetifünun-Uyanış, Adım, Taşan, Yürüyüş adlı dergilerde göründü. Başlangıçta hece ölçüsünde şiir denemelerine girişen Dinamo daha sonra serbest şiire geçerek toplumsal içerikli bir şiire ağırlık verdi. Bu dönemde İnsan, Sokak, Hamle, Küllük, Ses, Yeni İnsanlık, Yeni Edebiyat (1939-42) dergilerinde yazdı. Bu tür şiirlerde “Nâzım Hikmet estetiğinden kurtularak, kendi öz sesini bulmayı başardı” (Kurdakul). Son şiirleri May, Papirüs ve Türkiye Yazıları dergilerinde yer aldı. Kutsal İsyan (1966-67) adlı 8 ciltlik romanında belgelere dayanan tanıklığıyla, Kurtuluş Savaşı yıllarını, toplumun tüm kesimleriyle verilen bir “varolma savaşı” ekseninde destanlaştırdı. Kutsal Barış adlı romanıyla (7 cilt) ise Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasından Atatürk’ün ölümüne dek geçen süreyi “kuruluş yılları” çerçevesinde, belge ve tanıklarla aktardı.
ÖDÜLLER
- Kutsal Barış ile 1977 Orhan Kemal Roman Ödülü
- 1998 AFEKS 1. İstanbul Kitap Şenliği Özel Ödülü.
ESERLERİ
Şiir:
- Adsız Kitap, (Vehbi Cem [Aşkun], Mehmet Cevdet ile) İst.: İbrahim Alaattin Ktp., 1931
- Deniz Feneri, İst.: Bozkurt B., 1937
- Karacaahmet Senfonisi, İst.: Esi, 1960
- Özgürlük Türküsü, İst.: May, 1971
- Mapusanemden Şiirler, İst.: Cem, 1974
- Sürgün Şiirleri, İst.: May, 1975
- Gecekondumdan Şiirler, İst.: May,1976
- Kavga Şiirleri, İst.: May, 1977
- Çoban Şiirleri, Ank.: Ayça, 1982
- Nâzım’dan Meltemler, İst.: Gerçek Sanat, 1989
- Tuyuğlar, İst.: Gerçek Sanat, 1990
Roman:
- Kutsal İsyan, 8 c., İst.: May, 1966-67
- Ateş Yılları, İst.: Ararat, 1968
- Savaş ve Açlar, İst.: May, 1968
- Kutsal Barış, 7 c., İst.: May, 1971-76
- Öksüz Musa, İst.: May, 1973
- Musa’nın Mapusanesi, İst.: May, 1974
- Koyun Baba, İst.: May, 1976
- Musa’nın Gecekondusu, İst.: May, 1976
- Açlık, İst.: Yalçın, 1980
- Türk Kelebeği, İst.: Yalçın, 1981
- Adalet Sıtması, İst.: Yalçın, 1983
- Anadolu’da Bir Yunan Askeri, İst.: Gerçek Sanat, 1988
- Sübyan Koğuşu, İst.: Gerçek Sanat, 1994
Öykü:
- Savaşta Çocuklar, İst.: Köyün Çocuğu, 1981.
Çocuk Kitabı:
- Kenti Yiyen Çocuk, (resimleyen M. Bilgin) İst.: Gendaş, [1991]
Anı:
- 6-7 Eylül Kasırgası, İst.: May, 1971
- I. Dünya Savaşından Edebiyat Anıları, İst.: De, 1984
- TKP, Aydınlar ve Anılar, İst.: Yalçın, 1989
Çeviri:
- Ana (M. Gorki), İst.: May, 1971
- Faust (Goethe), İst.: Kent B., 1983.
Ayrıca, Hasan Deniz adıyla çevirdiği çocuk kitapları, görgü kuralları ve fotoğrafçılık kitapları vardır.
ESER ÖRNEKLERİ
HASAN İZZETTİN DİNAMO ŞİİRLERİ
MEYDAN OKUMAK
Bizde neden ağlayan bir Fuzuli çıkmış
Şimdi anlıyorum bunu derinden
Kaç Fuzuli, Fuzuli olmadan önce
Kahrolup gitmiştir üzüntülerinden
Öyle çekmişim ki
Artık benden sonra
Birkaç satırımın yaşaması bile
Bana vız geliyor
Artık bahçemdeki yemişlere
Ne güler yüzlü bir dost
Ne hırsız geliyor
Demek, diyorum, bu duruma gelirmiş
Budana budana bir şair
Ölümsüzlüğe sırtını dönmüş şiir
Artık acıya meydan okuyabilir
SÜRGÜN MUTSUZLUĞU
Atılmadım yurdumdan dışarı
Öylesine uzun sürülmedim
Kentten kente sürüldüm bu güzel ülkede
Bir gün olsun gülmedim
Ne aşk kapımı çaldı ne bir sıcak dost eli
Değdi gözyaşlarıma sürüldüm sürüleli
Evet, yurdumdu altımdaki toprak, üstümdeki mavilik
Çayırlar, ormanlar, dağlar, köylüler, çobanlar…
Yurttaşlarımdı hep
Ancak insan yüzleri bana karşı
Şefkatsizdi bir üvey ana gibi
Eski bir çil para gibi silik
O gözler hele o gözler beni yiyip bitirmekteydi
Ağulu örümcekler gibi insan gözleri
Düş bahçelerime girmekteydi
Orada bile bana kolayca adım attırmayan
Ağlar germekteydi.
KAYNAKÇA: Necatigil, İsimler, 130; Kurdakul, Sözlük (1999), 133-234; Karaalioğlu, 170-171; Seyda, 169-196; Necatigil, Eserler, 252-253, 323-324; “Dinamo, Hasan İzzettin”, TDEA, II, 313; A. Bahçekapılı, “Savaşlar İçinde Bir Barışsever: Hasan İzzettin Dinamo”, Kıyı, S. 25 (Nisan 1988), s. 8-11.