HAYATI

XIV. yüzyıl divan şairlerinden. 1449’da Bolu yakınlarında Göynük’te dünyaya geldi. 1503’te Göynük’te vefat etti ve babası Akşemseddin’in yanına gömüldü. Asıl adı Mehmet Hamdullah olan şairin ismi, geç kaynaklarda Ahmet olarak kayıtlıdır. Bayramiye tarikatı şeyhlerinden Hacı Bayram Veli’nin halifesi olan Akşemseddin’in oğludur. Hamdi, henüz on yaşında iken babasını kaybetti. Bu yüzden de çok mutsuz bir çocukluk dönemi geçirdi. Yusuf ve Züleyha mesnevisini kaleme almasının sebeplerinden biri de çocukluğunda geçirmiş olduğu sıkıntılar yüzünden kendisini Yusuf’a benzetmesidir. Eserinin giriş kısmında sebeb-i te’lifi yazarken bu konuya bizzat ele alarak, kardeşlerinin kendisine olan davranışlarını anlatmış, bu davranışlarını da babasının kendisine göstermiş olduğu büyük sevgi ve şefkatin kardeşleri tarafından kıskanılmasına bağlamıştır.

Hayatı ve öğrenimi hakkında herhangi bir bilgiye sahip olmadığımız Hamdullah Hamdi, Anadolu sahasında ilk hamse yazarlarından biri olarak kabul edilir. Divan’ı dışında beş mesnevisi daha vardır.

ESERLERİ

Divan: Matbu olmayan Divan’ının Süleymaniye Kütüphanesi Esat Efendi 2626’da ve Millet Kütüphanesi, Ali Emiri Manzum 120’de kayıtlı iki nüshası bulunmaktadır.

Yusuf ve Züleyha: Eser 1491’de tamamlanmıştır. Failatun Mefailün Fa’lün vezni ile kaleme alınmıştır. Sultan II. Beyazıt’a ithaf edilen esere padişahın ilgi göstermemesi üzerine, padişaha övgü kısmı eserden çıkarılmıştır. Hamdi’nin bu eseri Türk edebiyatının en beğenilen Yusuf ile Züleyha’sı olmuştur.

Leyla vü Mecnun: 1500’de kaleme alınmıştır. Bu mesnevi Yusuf ile Züleyha kadar beğenilmemiştir.

Tuhfet ül-Uşşak: Konusu orijinaldir. Bir aşk hikayesine dayanır. Eserin ne zaman yazıldığı bilinmemektedir.

Kıyafet-name: İnsanın fiziki yapısına bakarak, o insan hakkında fikir beyan etmeye kıyafet-name denir. Hamdi’nin bu eseri de, bu türün en beğenilen yapıtlarından biridir.

Mevlid: 1494’te kaleme alınmıştır. Hamdi, bu yapıtına Ahmediyye adını vermiştir.

ESER ÖRNEKLERİ

DİVAN’DAN

GAZEL

Gel iy peri azm-i sebze-var idelüm
Şarab-ı köhne ile ayş-ı nev-bahar idelüm

Bina-yı ömri harab itmeden hücum-ı ecel
Esas-ı sohbet-i Nevruzı üstüvar idelüm

İçüp çemende lebün gibi bade-i gülgün
Bu aklı saçun gibi tarumar idelüm

Çü pir-i mey-kede kıldı sala-yı meyhane
Ayağına varalum varlığı nisar idelüm

Bu demde arif olan mest-i cam olur Hamdi
Human olmayanun adını hımar idelüm

KAYNAKÇA: Bursalı Mehmed Tâhir (1333). Osmânlı Müellifleri. C. 2. İstanbul.

 

Paylaş