1940 doğumlu yazar, şair ve yayımcı.
HAYATI
13 Haziran 1940 günü İstanbul’da dünyaya geldi. 18 Mart 2018’de İstanbul’da yaşama veda etti. Tam adı Raşit Haluk Aker. Bazı yapıtlarını HA imzası ile kaleme aldı. Ortaöğrenimini Mersin Lisesi’nde tamamladı (1960). Yükseköğrenimini sürdürürken Türk Dil Kurumu Yayın Kolu’nda çalıştı. Ankara Üniversitesi Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdikten sonra Hacettepe Üniversitesi Temel Bilimler Yüksek Okulu’nda Türkçe öğretmenliği yaptı (1971-72). 1975 yılından sonra Frankfurt Konsolosluğu’nda uzun yıllar mahalli katip olarak çalıştı.
Haluk Aker’in ilk şiiri 1959’da Elek dergisinde yayımlandı. Daha sonra şiir, eleştiri, öykü ve metin incelemeleri Dönem, Devinim 60, Yelken, Türk Dili, Soyut ve Yordam gibi dergilerde yer aldı. Aker, dergilerde görünmeden önce iki arkadaşıyla birlikte Adana’da Tanrı Katı adında bir şiir kitabı yayımladı. Daha sonra şiirlerini Evrim dergisinde yayımlayan şair, aylık Devinim 60 adlı bir edebiyat dergisi çıkardı. Dergi kapandıktan sonra önceleri Hüseyin Cantürk tarafından yirmi sayı çıkarılıp bırakılan Yordam dergisini altı sayı olarak bir de Haluk Aker yayımladı.
Aker, 1960 kuşağı içinde İkinci Yeni şiirinin olanaklarından faydalanarak biçimsel deneylerle gelişen, yalın ve yer yer mistik bir anlatımla kendine özgü bir şiir dünyası kurdu. İlk şiirlerinde bireyin acılı, umutsuz, karamsar dünyasını doğa betimlemeleri içinde vermeye çalıştı. 1965 yılından sonraki çalışmalarında ise yurt gerçeklerine eğilen değişik şiir denemelerine geçti. Genellikle kısa dizelerle kurduğu bu şiirlerinde ince, etkin bir dil örgüsü kurmayı başararak, yeni bir betimleme havası yarattı.
“1960 kuşağı şairlerinden ve ilk dergicilerindendi. Onu hep koltuğunun altında yeni çıkmış birtakım dergi ya da çıkacak dosyalarla hatırlarım, her heceye sanki gırtlağında beyninden gelen bir vurguyla güç kazandırdığı konuşma tarzıyla, “Cöntürk” derken, “İkinci Yeni” derken. Kuşaktaşı olan şairlerden bir iki yaş büyüktü, oysa kitabını onlardan en az on yıl sonra, 1978’de çıkardı. Üstelik tek kalacak ve bir daha basılmayacaktı o kitap. Baştan sona adının geçtiği diğer iki kitap ise, yıllar sonra çıkacaktı, bu kez şiir kitabı olarak değil, dostluk ve zihinsel derinlik yollarında bağını koparmadığı iki düşünürün ön planda olduğu mektup kitapları olarak: Kendisinden on yaş büyük Bilge Karasu ve yirmi iki yaş büyük Hüseyin Cöntürk ile ömür boyu sürmüş diyaloglarının yer aldığı mektup kitaplarıdır bunlar: Halûk’a Mektuplar ve Eleştirmenin Arzusu: Hüseyin Cöntürk’ten Halûk Aker’e Mektuplar. Diyalog diyorum ama, Halûk kendi mektuplarına kitapların ilkinde az da olsa yer vermişken, ikincisinde hiç yer vermemiştir. Belki bir gün diyaloğun Halûk cenahı da yayımlanır, bilmiyorum. Ancak halihazırdaki bu tek yanlılığı Halûk’taki benmerkezcilik karşıtlığına, kendini öne çıkarmaktan alabildiğine kaçınacak kadar sıkı duran etik tavrına bağlamak eğilimindeyim. Ortaya çıkan kitaplar şu halleriyle elbette edebiyat tarihi ve eleştiri açısından önemli, ama öte yandan postmodern bir romansal metinler toplamı gibiler” (Necmiye Alpay).
ESERLERİ
ŞİİR:
- Tanrı Katı (Z. Balım, G. Oğuzbaş’la, 1959)
- Sürgün Hızı (1978).
KAYNAKÇA: Behçet Necatigil / Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü (18. bas. 1999), Şükran Kurdakul / Şairler ve Yazarlar Sözlüğü (gen. 6. bas. 1999), TBE Ansiklopedisi (2001), http://t24.com.tr/k24/yazi/halukun-kitabi-kirk-yasinda,1681