HAYATI
XV. yüzyıl şairlerinden. 1352’de Ankara’da dünyaya geldi. 1429’da Ankara’da yaşama veda etti. Mezarı Ankara’da kendi adını taşıyan camidedir. Bayrami tarikatının kurucusudur. Çubuk suyunun güneyinde bulunan Salfasol (Zül-fazi) köyünde doğdu. Koyunluca Ahmet adlı birinin oğludur. Asıl adı Numan olan Hacı Bayram-ı Veli, Numan bin Ahmed bin Mahmud, Hacı Bayram adlarını kullandı. İyi bir öğrenim gördükten sonra müderris oldu, Ankara’da Melike Hatun tarafında yaptırılan Kara medresede müderris olarak çalıştı. Gördüğü bir düş üzerine tasavvuf yolun seçti. Şeyh Hamid-i Veli’ye (Somuncu Baba) bağlandı. 1412’de şeyhinin ölümüne kadar yanında kaldı, onunla birlikte Mekke ve Şam’a gitti. Daha sonra Ankara’ya yerleşti, bayramilik tarikatını yaymaya başladı. Müritleri artan Hacı Bayram’ın, düşmanları tarafından padişaha çekiştirildiği, bunun üzerine ayaklarına zincir vurularak Edirne’ye götürüldüğü söylenir. Edirne’de II. Murat’la görüştü. II. Murat, Hacı Bayram ile görüştükten sonra, hakkında yapılan dedikoduların yalan olduğunu anlayarak müritlerinden vergi alınmamasını buyurdu. Edirne dönüşü Gelibolu’ya uğrayan Hacı Bayram, Mehmet ve Ahmet Bican kardeşlere el verdikten sonra Ankara’ya geldi ve tarikatını yaymayı sürdürdü.
Bayramilik, halvetlilikle, Nakşibendiliğin birleştirilmesi ile doğmuştur. Elimizde aruz ölçüsüyle iki, hece ölçüsü ile üç şiiri, bir de onun olduğu kuşkulu Türkçe mensur mektubu bulunan Hacı Bayram-ı Veli’nin tasavvuf tarihinde ve halk edebiyatının tasavvuf kolundaki önemi kendisinden sonra bayrami Melamiliğini kurarak melamete yeni bir yön veren Emir Sikkini kolundan yetişen ve hece ölçüsü ile şiirler yazan şairlerin, Hacı Bayram-i Veli’nin yolundan yürümeleri sebebi iledir (A. Gölpınarlı). Melami hamzavi edebiyatı Hacı Bayram-i Veli’ye dayanır. Yunus etkisi görülen şathiyyesi ünlüdür.
ESERLERİ
Hacı Bayram-ı Veli’nin elimizde aruz ölçüsüyle iki, hece ölçüsü ile üç şiiri, bir de onun olduğu kuşkulu Türkçe mensur mektubu bulunmaktadır.
ESER ÖRNEKLERİ
I
N’oldu bu gönlüm n’oldu bu gönlüm
Derd ü gam ile doldu bu gönlüm
Yandı bu gönlüm yandı bu gönlüm
Yanmada derman buldu bu gönlüm
*
Yan ey gönül yan yan ey gönül yan
Yanmada oldu derdine derman
Pervane gibi pervane gibi
Şem’ine aşkın yandı bu gönlüm
*
Gerçi ki yandı gerçi ki yandı
Rengine aşkın cümle boyandı
Kendinde buldu kendinde buldu
Matlubunu hoş buldu bu gönlüm
*
Bayram’ım imdi Bayram’ım imdi
Bayram ederler yar ile şimdi
Hamd ü senalar hamd ü senalar
Yar ile bayram kıldı bu gönlüm
II
Çalabım bir şar yaratmış iki cihan aresinde
Bakıcak didar görinür ol şarın kenarasinde
*
Nagehan bir şara vardum ol şarı yapılur gördüm
Ben dahi bile yapıldum taş u toprak aresinde
*
Şagirtler taş yonarlar yonup ustada sunarlar
Çalabın ismin anarlar ol taşın her paresinde
*
Ol şardan oklar atılur gelür ciğere batılur
Arifler sözi satılur şarın bazaresinde
*
Ol şar dediğüm ne delidür ne uslıdur
Aşıklar kanı sebildür ol şarın kenaresinde
*
Bu sözi arifler anlar cahiller bilmeyüp tanlar
Hacı Bayram kendü banlar ol şarın menaresinde
III
Hiç kimse çekebilemez güçdür feleğin yayı
Derdine gönül virme bir gün götürür yayı
*
Oynayu gelür aldar çünki el çapükdür
Bir buncılayın fitne kande bulur arayı
*
Çün yüzini döndürdi bir lahza karar itmez
Nice seri ider döner ser ider payı
*
Bir fani vefasızdur kavline inanma hiç
Gah bayı ider yohsul gah yohsul ider bayı
*
Bayram kamu alimler bu ma’ninün altında
Kaf’tan Kaf’a hükmider bilmez bu muammayı
*
Vahiddür ol vahdette kesrette kanı tefrik
Hızr irmedi bu sırra bildirmedi Musa’yı
*
Miskin Hacı Bayram sen dünyaya gönül virme
Bir ulu imaretdür alma başa sevdayı
IV
Bilmek istersen seni
Can içre ara canı
Geç canından bul anı
Sen seni bil sen seni
*
Kim bildi ef’alini
Ol bildi sıfatını
Anda buldı zatını
Sen seni bil sen seni
*
Görünen sıfatundır
Anı gören zatındur
Gayrı ne hacetindür
Sen seni bil sen seni
*
Kim ki hayrete daldı
Nura müstağrak oldu
Tevhid-i zatı buldı
Sen seni bil sen seni
*
Bayram özini bildi
Bileni anda buldı
Bulan ol kendü oldı
Sen seni bil sen seni
V
Benüm maksadum alemde değüldür lakin illa hü
Bu benüm derdüme derman değüldür lakin illa hü
*
Değüldür huri vu gılman ne cennet köşkü ne Rıdvan
Bu benüm gönlüme sultan değüldür lakin illa hü
*
Anun nakş-ı hayalinden cihan bir zerre olmışdur
Nazar itsen o zerreden görünmez lakin illa hü
*
A Bayrami eğer idrak idersen sen bu alemde
Bu sırrun sırrına kimse irişmez lakin illa hü
KAYNAKÇA: Nihat Azamat / TDV İslâm Ansiklopedisi (c. 14, 1996), Behçet Necatigil / Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü (18. bas. 1999), Ahmet Özdemir / Hacı Bayram Veli ve Eşrefoğlu Rumi (2002), İhsan Işık / Ünlü Bilim Adamları (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 2, 2013) – Encyclopedia of Turkey’s Famous People (2013).