HAYATI
Şair. 7 Eylül 1982 günü Burdur’a bağlı Tefenni’de dünyaya geldi. Biçki dikiş öğretmeni Belgin Hanım ile Felsefe öğretmeni Adil Özmen’in kızı. Burdur Anadolu Lisesi’nden sonra İÜ Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi (2004). Aynı bölümde yüksek lisansını tamamlayarak doktora öğrencisi oldu. Diyarbakır’da çıkan Palto dergisinin yayın yönetmenliğini yaptı (2009). İstanbul’da yaşıyor.
İlk şiiri (“Boş Sıralarda Özlenen”) Varlık dergisinde çıktı (Haziran 1997). Şiirleri ve yazıları kitap-lık, Adam Sanat, Yasak Meyve, E, Kül, Yom Sanat dergilerinde yayımlandı.
ÖDÜLLERİ
- 1999 Ali Rıza Ertan Şiir Ödülü; “Kuytumda” ile 2000 Orhan Murat Arıburnu Yayınlanmamış Dosya Ödülü
- 2003 İÜ İngiliz Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Berna Moran Şiir Ödülü
- “Edip Cansever’in ‘Kaybola’ Şiiri Üzerine” yazısı ile 2005 Homeros Şiir İnceleme Yarışması Üçüncülük Ödülü.
ESERLERİ
Şiir:
- Kuytumda, İst.: Hera, 2000
- Belki Sessiz, İst.: YKY, 2008
ESER ÖRNEKLERİ
Böyle Rüzgarlar
Böyle şeyler oluyor işte böyle rüzgarlar
Bu güz balkonu beni çağırıyor
Neyi dağıtıyor elin akşamda
Ben saçlarımı topluyorum ırmakları da
Sonra gidip bir şiirin önünde soyunuyorum
Bir çocuğu öpüyorum adı sevişmek oluyor
Her şey bizden ayrı
Her şey biz varken yan yana oluyor
Bu oluşa biraz keder ekliyorum
Ellerinde bir ağaç
Ellerinde telaşlı bir ağaca bakıyorum
Sen oturup şeftali yiyorsun
Otlar diyorum yürüyor görmüyorsun
Sıkıntılı bir yağmur geçiyor pencerelerden
Kendime sesleniyorum ses vermiyor
Ah sevgilim aramızda bir iğne
Beni sana dikiyor
Sonbahar Üşümeleri
Çamurdan oyuncaklarda dağıldı çocukluğum
Başağın su sıkıntısında
Hep ağrıdı yüzüme kazınan bozkır
Ellerimde buhran, sesimde tenha
Kimse işitmedi çan çiçeğini
Topraktaki yangını bilmedi tohum
Kırmızı soluğunda alev alev bir ırmak
Ünlemsiz hayatları dolaştı durdu
Yaban bir kederde kaldı akşamın eğrisi
Beyazımda hırçın bir tarih bu yüzden
(Hem sadece beyazı anımsanır kadınların)
Bu yüzden az pencereli çok yalnızlıklar
Sonbahar üşümeleri ve saklandığım kuytular
Aşk Batımı
Usulca geçtim yüzünü
Ardında dağlar vardı
rüzgârlar
Kurt izlerinde uluyan zemheriler vardı
/ Çık git yüzünün inkarı olmaya… /
Zaman can çekişiyor şimdi
Göçüğü altında eski aşkların
Yüzün derin bir kılıç izi aklımda
Daralır kör akrebin parantezi kadar
Sürgit yanılsamadır
dönüp geldiğim
Kimin kıyısında dursam artık
Bir rengin usul usul dağılışı gibiyim
/ Unutma, kırmızı olur aşkbatımları /
İnsan kendine eskir
Zaman, sık yıkanan iç çamaşırlarda
Zaman ki uzaklıktır ağrılı
Vedasız çekip gitmesidir bir günün
Bir sigaranın sessiz tükenişi dumanlı
Ve gizli aşklara sığınaktır
deniz kabukları
/ Dön gel, sonsuz uzaklık olmaya… /
KAYNAKÇA: İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2. bas., 2009).