HAYATI
Ressam, Roman Yazarı, Oyun Yazarı, Yazar. 1946 yılında Malatya’da dünyaya geldi. Muhsin Ertuğrul, Beklan Algan, Ayla Algan, Haldun Taner, Melih Cevdet Anday ve Nurettin Sevin’den tiyatro eğitimi aldı. 1976’da Almanya’ya gitti. Brecht’in öğrencisi Benno Besson ve Matthias Langhoffla başasistan, dramaturg ve oyuncu olarak Berlin, Paris, Avignon, Lyon, Münih, Frankfurt, Bochum şehir tiyatrolarında çalıştı. Yazdığı bir oyunu Frankfurt Şehir Tiyatrosu’nda sahneye koydu. 1991’de Bachmann özel ödülünü kazanması Almanya’da büyük tepki ile karşılandı. Alman sanat çevreleri bu ödülün kendisine verilmesini protesto ettiler. Emine Sevgi Özdemir’in kitapları on yedi dile çevrildi. Darmstadt Dil ve Şiir Akademisi üyesidir.
ÖDÜLLERİ
- 1991 Ingeborg Bachmann Ödülü (Hayat Bir Kervansaray)
- 1993 Walter Hasenclever Ödülü (Hayat Bir Kervansaray)
- 1994 New York Yılın En İyi 20 Kitabı (Annedili)
- 1994 London Limes En İyi Kitap (Hayat Bir Kervansaray)
- 1998 Kuzey Ren Westfalya Yılın Sanatçısı Ödülü
- 1998 Almanya Kuzey Şehirleri Literatür Ödülü
- 2003 Frankfurt Şehir Yazan Ödülü
- 2004 Kleist Ödülü
- 2007 Ölmeden Önce Okunması Gereken 1001 Kitap Ödülü
- ABD (Hayat Bir Kervansaray)
- 2009 Berlin Sanat Ödülü
- 2010 Cari Zuckmeyer Madalyası
- 2012 Alice Salomon Poetik Ödülü
ESERLERİ
Roman:
- Hayat, Birinden Girdiğin, Diğerinden Çıktığın İki Kapılı Bir Kervansaray (1991)
- Haliç Köprüsü (1998).
Öykü:
- Annedili (Berlin).
ESER ÖRNEKLERİ
ANNEDİLİ’NDEN
“Annedilimi ne zaman kaybettiğimi bir bilebilsem. Bir keresinde annemle ben annedilimizde konuşuyorduk. Annem şöyle dedi bana: ‘Biliyor musun, öyle bir konuşuyorsun ki, her şeyi tastamam anlattım sanıyorsun, oysa birdenbire bazı sözleri söylemeden atlıyorsun, sonra gene rahat rahat anlatıyorsun, ben de hoop seninle birlikte atlıyorum, sonra rahat bir nefes alıyorum.’
…
“Bir keresinde, şehirlerarası bir trenin lokantasında bir masada oturuyordum, diğer masada bir adam vardı, bir kitaba kaptırmıştı kendini, acaba ne okuyor diye düşündüm. Yemek listesiydi. Annedilimi belki şehirlerarası trenin lokantasında kaybettim.”
…
“Almanya’ya göçen “işçi kardeş” tek göz odada, memleket hasretli, zor yaşarken öğrendiği kelimeler kadar sorumlu gibi gurbetten. Sınır kapısından gidenin de dönenin de arkasından bakanlarladır ya biraz da hayat. Böyleyken de gurbet ve sıla birbirinin üzerine katlanmaya devam edecek gibidir. Hayat da katlanmaya dair değil midir ki zaten?
KAYNAKÇA: İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2. bas., 2009), Şeyda Özdil / Bir Romanın Farklı Biçimlerde Alımlanması (Gösteri, Şubat 1994), Nilüfer Kuruyazıcı / Aras Ören ve E. Sevgi Özdamar’ın İstanbul Söyleşileri (Gündoğan Edebiyat, Bahar 1994)