HAYATI
12 Temmuz 1930’da Ardahan’ın Ölçek Köyü’nde dünyaya geldi. 21 Eylül 2003 günü Ankara’da hayatını kaybetti. Seyhat Hanım ile çiftçi Eyüp Akçam’ın oğludur. Cılavuz Köy Enstitüsü’nden 1950 yılında mezun oldu. Bir süre köy okullarında öğretmenlik yaptı. Daha sonra Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü’nden mezun oldu. Ardahan Ortaokulu, Kırıkkale Lisesi ve Ankara Demirlibahçe Ortaokulu’nda Türkçe öğretmeni olarak çalıştı. 1963’te Ankara’da İmece dergisini kurdu. 1965’te Milli Eğitim Bakanlığı tarafından İngiltere’ye gönderildi. 1971 yılındaki askeri darbe sonrası Türkiye Öğretmenler Sendikası’nın ikinci başkanı olması sebebi ile görevinden uzaklaştırıldı. 1974’te göreve iade edildiyse de bir süre sonra yine görevden alınınca öğretmenliği bıraktı.
Dursun Akçam, 1978’de yayımlanmaya başlayan Demokrat gazetesinin kurucuları arasında yer aldı ve bu gazetenin baş yazarlık görevini üstlendi. 1980 darbesi sonrası gazetenin yayımı durdurulunca yurt dışına çıktı. 1992 yılına kadar Almanya’da yaşadı.
İlk yazısı “Köy Notları” 1952’de Varlık dergisinde görünen Dursun Akçam, diğer eserlerini sırasıyla Cumhuriyet Kitap, Gösteri, Milliyet Sanat ve Varlık dergilerinde yayımladı. Yapıtlarından bazıları Almanya’da basıldı. “Ölü Ekmeği” öyküsü Rusça ve Bulgarca dillerine, “Alaman Ocağı” romanı ise Almancaya çevrildi.
Türkiye Yazarlar Sendikası ve PEN Yazarlar Derneği üyesi olan yazar, 1985’te “Analarımız” adlı eseri ile Milliyet gazetesinin Ali Naci Karacan Röportaj Ödülü Birincilik Ödülü’nü; 1976’da Haley adlı öyküsü ile 12. Antalya Sanat Şenliği’nde Altın Portakal Ödülü’nü; 1977’de “Kanlı Derenin Kurtları” adlı romanı ile Türk Dil Kurumu Roman Ödülü’nü aldı.
«Dursun Akçam, toplumsalcı anlatımın önde gelen, özgün yazarlarındandır. Özgünlüğü, roman kurgusundan, tiplemesinden, uzam ve zaman kullanımından, betimlemelerinden ya da çözümlemelerinden, sorunsalı ele alış biçiminden kaynaklanmıyor. Dursun’un özgünlüğü, dilsel tutumundan kaynaklanıyor. Yazınımızın geleneksel anlatı dilini çağdaşlaştırıyor.» (Vecihi Timuroğlu).
“Dursun Akçam’ın yurtdışındaki Türkler ve doğu uluslarından, örneğin Afganlarla, ilgili öyküleri gülmeceyle trajedi arasındaki bıçak sırtı çizgide oluşuyor. Yazarın bu tavrı, Türkiyeli öykülerinde de varolan bir anlatım biçimidir. Özellikle Ölü Ekmeği, yokluğun duygusallığı nasıl yok ettiğini başarıyla çizen, traji-komik öykülerden oluşur.(Sennur Sezer)
ESERLERİ
HİKÂYE: Maral (1964), Ölü Ekmeği (1969), Taş Çorbası (1970), Köyden İndim Şehire (1973), Haley (1975), Kafkas Kızı (1978), Sevdam Ürktü (1992), Generaller Birleşin (1997).
ROMAN: Kanlı Derenin Kurtları (1964), Dağların Sultanı (1985). RÖPORTAJ: Analar ve Çocuklar (1964), Doğunun Çilesi (1966).
İNCELEME: Kan Çiçekleri (1977), Altta Kalanlar (1979), Alaman Ocağı (Almanca-Türkçe, 1982), Ucu Ucuna Yaşam (1998).
GÜLDÜRÜ: Öğretmeni Kim Öptü (1995).