HAYATI
XVI. yüzyıl divan şairlerinden. Kendisi hakkındaki bilgiler çelişkili olan şair, bazı kaynaklar Cezeri Kasım Paşa’nın, Kıraat âlimi Cezerî’nin torunu ve Fâtih Sultan Mehmet dönemi nişancılarından Cezerîzâde Şemseddin Mehmet Bey’in oğlu olduğu ve bu sebeple Cezerî nisbesi ile anıldığı belirtilir. Diğer kaynaklarda ise Mısırlı Molla, Cezeri’nin (Latifi ya da Kınalızade) veya Edirneli bir koca karının kulu (sehi) olduğu söylenir. Kınalızade ayrıca, Molla Cezeri’nin oğlu Mehmet Çelebi’nin Fatih Sultan Mehmet’in nişancısı olduğunu Kasım Paşa’yı da padişahın çevresine onun soktuğunu belirtir, İdris-i Bitlisi’nin onu II. Beyazıt vezirleri arasına saydığını da ekler. İsmail Hami Danişmend ise (İzahlı Osmanlı Kronolojisi, c:5,s.315) İmam Cezeri soyundan Nişancı Ebuhayr Mehmet’in oğludur deyip, babası gibi nişancılık yaptığını, kendisine vezirlik rütbesi verildiğini, baş defterdarlık görevine getirildiğini dile getirir. 1512’de tahttan indikten sonra Dimetoka’ya gitmek isteyen II. Beyazıt maiyetine verilenler arasında Cezeri Kasım Paşa’da vardır. Anılan tezkirelerde ise emekliye ayrılıp Selanik beyi olduğu ve burada hayatını kaybetmiş olduğu yazılıdır.
Safi mahlasını kullana Cezeri Kasım Paşa, yaşadığı dönemin usta şairlerinden biridir. Şiir dilinin çağdaşlarına oranla yalın olduğu görülmektedir. Divan’ı olduğu söylense de, bu divan günümüze kalmamıştır. Şiirlerinde Türkçe atasözlerini kullanmakta usta olduğu belirtilir. Bir mecmuada (TYDK, c:1) bulunan hasbihal şiiri elimizdedir. Şiirlerinden örnekler ise tezkirelerdedir. Şiirlerinden bir beyit:
“Gül kerem oluben yoluna saçılmasun ey dost
Soğuk geçer iken dahi açılmasın ey dost”
ESERLERİ
- Divan-ı Safi (Kasım Paşa’nın divanının şimdilik bilinen tek nüshası İsmail E. Erünsal’ın özel kütüphanesinde bulunmaktadır.)
ESER ÖRNEKLERİ
DİVAN-I SAFİ’DEN
KASİDE
Ey cân u dil serîrine sultân yâ Hüseyn
V’ey Kerbelâ’da şâh-ı şehîdân yâ Hüseyn
Çeşm-i çerâg-ı âlem ü nûr-ı cemâl-i Hak
Cân-ı cihân u rahmet-i Rahmân yâ Hüseyn
Rûşen yüzünde sûre-i ve’ş-şemsi ve’duhâ
Şânunda nâzil âyet-i Kur’ân yâ Hüseyn
Hâk-i rehün katında şehâ seng-rîzedür
Dürr-i Aden’le la’l-i Bedehşân yâ Hüseyn
Hüsnün güninde olmaya bir berg-i sebzce
Bâg-ı bihişt ü ravza-i rıdvân yâ Hüseyn
Ceddün Resûl-i pâk ü atan şâh-ı Murtazâ
Ammün imâm-ı dîn şeh-i merdân yâ Hüseyn
İy nûr-ı çeşm-i Fâtıma mahbûb-ı ins ü cân
İnletdi bizi mihnet-i devrân yâ Hüseyn
Mâh-ı Muharrem irdi dem-i mâtem oldı
…
KAYNAKÇA: Uğur, Ahmet, M. Çuhadar (hzl.) (1997). Celâlzâde, Selimnâme. İstanbul: MEB Yayınları, İstanbul Müftülüğü Şer‘iyye Sicilleri Arşivi, Evkāf-ı Hümâyun, nr. 2, s. 250.