HAYATI
Şair. 1956’da Yozgat’a bağlı Boğazlıyan’da dünyaya geldi. Diyarbakır Eğitim Ens. Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu. Şiirleri Hâkimiyet Sanat, Somut, Edebiyat Cephesi, Türkiye Yazıları, Varlık, Türk Dili, Somut gibi dergilerde yer aldı. İlk kitabı Yarın Söz’deki 8-12 hecelik dizelerden oluşan şiirlerinde “B. Necatigil’i sevdiği sezilmesine karşın sesini bulmuş bir şair kimliğinde göründü” (Ş. Kurdakul).
ESERLERİ
Şiir:
- Yarın Söz, 1980
- İçimi Güne Serdim, Kayseri: Aday Kitabevi, 1982
- Bulurum Seni, 1985.
ESER ÖRNEKLERİ
Çoktan Beri
Nicedir haberin almadan
Yolunu gözlediğim sevgili
Kuşların bile izi var gökte
Selamın sabahın hani
Hâl hatır soramadığımız dostlar
Bir serçeden daha ürkek, yılgın
Korkulu günlerden kan sızıyor, dinmiyor
Kafesler içinde güvercin çığlığı
Trenlerin dili olsa da anlatsa, makinistler
İyi bilir, onlara sor; boş toprak
Sahibini bekliyor, bire yüz; inan
Çekilmiyor yorulanın başında duran
Söylenecek hallerim bitmez ayaküstü
Gel otur yanıma içimi dökeyim
Yazlar da soğuk geçti kış gibi tadı
Çoğaltıyor yalnızlığımdaki acıları
Ben Yaprak Dedim
Dünyayı düşünüyorum, neresindeyim
Dikenli bir bahçe olmalı
Yüreğimi kanattım
Nerde sevdiğim kıza vereceğim gül
Gönlüm yine yanılttın beni
Dünyayı düşünüyorum, denizi
Kim ayırdı maviden, çakıl taşlarını
Sayardık denizkızının boynunda
Köpüklü şarkılar duyuluyorken henüz
Martı sesleri çığlığa dönüşmeden
Dünyayı düşünüyorum, insanı
Hep güzel gördüm severken
Sarışın, esmer; ya çocuklar
Sevgimi taşırıyor onlar, inanın
Yaşamı sevdirecek kadar
Dünyayı düşünüyorum, işte
Dalında ilgimi çekmeyen yaprak
Yere düşünce çarpıyor gözüme nedense
Ben yaprak dedim siz ömür deyin
Güz vurgunu değil mi ikisi de
Sizin Olsun
İyi ki geldin sevgilim, iki
Yüzler arasında kaldım yıllarca
Bir yanı insan bunların
Bir yanı başka
(Gönlümün burçlarında sevdiğim
Yücelerde tuttuğum siz
Ne zaman, ne zaman anladınız beni
Sizin olsun alın işte
Her şeyiniz)
(Sırrını söyleyin yalnız
Söyleyin artık ne olur
Bir insan üstünde nasıl
İki kimlik bulunur)
Sevgilim iyi ki geldin
Elini ver, yanıma otur
Sonra da beni
O eski
O eski sevdalara götür
Ne Dersin
Koparmadan gecenin eli
Boy süren dalımı
Gülüm, gecikmiş baharım
Gelir mi, ne dersin?
Dağları omuzunda taşıyan
Yüreğindeki ateşle ısınan yolcu
Yıldızlardan haber sorduğumu
Bilir mi, ne dersin?
Gözlerime kaçan toz
Dinmezcesine esen yel
Yağmur sonrası, yarın
Kalır mı, ne dersin?
Dünyayı kucaklamış
Gönlü insan desenli
Dursa bile yüreği
Ölür mü, ne dersin?
KAYNAKÇA: Kurdakul, Sözlük, 288