HAYATI
Şair ve ressam. 1 Ağustos 1959 günü İstanbul’da dünyaya geldi. Bazı yapıtlarını Hakkı Engin imzası ile kaleme aldı. Orta ve lise eğitimini 1979’da Bakırköy Lisesi’nde tamamladı. 1986’da Hacettepe Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden mezun oldu. Yüksek lisansını aynı üniversiteye bağlı Eğitim Fakültesi’nde yaptı. Halen psikolog olarak Ankara Onkoloji Hastanesi’nde çalışıyor. Resim yapıyor ve çocuk kitabı tasarımıyla uğraşıyor; 1992’den beri pek çok kişisel resim sergisi açtı, karma sergilere katıldı. Sanat Eğitimcileri Derneği (SEDER) üyesi. Ankara’da yaşıyor; ressam Birsen Gültekin’le evli, bir çocuk babası.
Engin Hakkı Giderer’in “Pencere” adlı ilk şiiri 1981’de Yarın’da çıktı. Şiir ve yazılarını İnsan, Kedi, Sombahar ve Yeni Biçem dergilerinde yayımladı. Ahmet Telli’nin deyişiyle, şiirlerinde “Dramatik olanı ironinin o delifişekliğiyle parçalayan şair, insanlık hallerine, ayrıntıda saklı olana bakmayı seçiyor.”
ÖDÜLLERİ
- 1996 Ankara Üniversitesi 50. Yıl Şiir Yarışması (birincilik)
- 1996 HABİTAT Resim Yarışması (birincilik)
ESERLERİ
Şiir:
- Status, Ank.: Öteki, 1999
Çocuk Kitabı:
- Kara Kedi, Güzel Kedi, Ank.: Kök, 1996
- Kırmızı Başlıklı Kız Arkadaş Arıyor, Ank.: Kök, 1996
- Ayıcık Lösemi, (L. Olcay’la) İst.: 2003
- Uzi Astım, (I. Olcay ve Ö.Y. Özbek’le) İst.: 2004
Diğer:
- Resmin Sonu, Ank.: Ütopya, 2003.
ESER ÖRNEKLERİ
ADA, SABUN BALONCUKLARI ÜFLERKEN BURNUMA, SORUYOR
Beni kim büyüttü?
Başını denize sokup çıkaran yeşil kayaları gösteriyorum
Oralarda emekledin, sektin
Sütünü ben ısıttım
Sırtını titrek zeytin dalları kaşıdı
Suyunu annen getirdi
Seni karettalar, lapanı tanımadığın çiftçiler, kum ve rüzgâr
Bal arıları
Şaşkın, neşeli, zıp zıp avcı
Gözleriyle kovalıyor
Yüzüme doğru yaklaşırken ömrü doluyor birinin
Yedi renk yağmur oluyor
Ben senden önce mi öleceğim?
Toparlamam zor yanıtımı
Kor ateşten bir cam küre kadar mükemmel olmalı
Minik ellerini yakmayacak kadar da ılık
Benim yıldızların arkadaşı olduğumu unutma hiç
Düşününce üzülmezsin
Ben senim, baba dilin
Eti yapan ot gibi
saçlarını ışıktan parmaklarımla taradığımı
Seni aşk acısına hazırladığımı
Başkasının ömrü daha uzun, havada yuvarlanıyor
Ama kara lekeleri çoğalıyor gittikçe
Bizimle evlenecekmiş çünkü çok güveniyor
Güvenin bir tek evi var
Burası, belki şu an
Hepimizin resmi içinde
O da uçup gidiyor
Ada’nın ebesi kırmızı balık
Dedesi uzun tüylü kıskanç sarman
Uyku meleği, halası
Soruyor anlatıyorum
Deniz kabukları ağzını neden açar?
Onlar canlı mıdır?
Hayattayken söylüyorum
Gereken hızda
Kontrollü ve kararlı nefesimi
Geçirerek ruhumun içinden
Kulağına üflüyorum.
KAYNAKÇA: “Sombahar Şairleriyle Söyleşi”, Sombahar, S. 19 (Eylül-Ekim 1993); K. Özsezgin, Türk Plastik Sanatçıları, İst., 1999, s. 227.