HAYATI

Gazeteci, roman ve öykü yazarı. 1954 yılında Balıkesir’de dünyaya geldi. İlk, orta ve lise eğitimini Balıkesir’de tamamladı. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden mezun oldu. İlk öyküsü 1972’de Demokrat İzmir gazetesinde yayınlandı. Uzun yıllar televizyon dizileri için senaryolar yazdı. Sıcak Saatler (1977), Aşkın Dağlarda Gezer (1999), Zor Hedef (2000), Zeybek Ateşi (2002), Çaylak (2003), Gurbet Kadını (2003), Esir Şehrin İnsanları (2003), Kurtlar Vadisi (2003) televizyon dizileri ile Kayıp Aşklar (2004) yazdığı senaryolardan bazılarıdır. PEN Yazarlar Derneği ile Edebiyatçılar Derneğinin üyesidir.

ÖDÜLLERİ

• 1985 yılında hikâyeleriyle Enka Vakfının Bilim ve Sanat Ödülleri yarışmasında mansiyon
• “Telgraf Telleri” adlı hikâyesiyle Akademi Kitabevi Hikâye Birincilik Ödülü
• Kahramanlar Ölmeli kitabıyla 1988 Orhan Kemal Roman Armağanını
• Korsanın Seyir Defteri isimli eseriyle 1993 Yunus Nadi Yayımlanmamış Roman Ödülü

ESERLERİ

Hikâye:

  • Körfez Üstü Yıldız Gezer (1986)
  • Despina’nın Gözyaşları (1996).

Roman:

  • Kahramanlar Ölmeli (1988)
  • Yorgun Canlar (1989)
  • Bir Masal Akşamı (1991)
  • Korsanın Seyir Defteri (1993)
  • Büyük Bulmaca (1998).

Senaryosunu Yazdığı Diziler:

  • İkizler Memo – Can (2018)
  • Avlu (2018)
  • Umut Yolcuları (2010)
  • Aşk Bir Hayal (2009)
  • Ayışığı (2008)
  • Köprü (2. Sezon, 2007)
  • Ezo Gelin (2 Sezon, 2006-2007)
  • Arka Sokaklar (8 Sezon, 2006-2013)
  • Ölümüne Sevdalar (2005)
  • Ankara Ekspresi (TV Filmi 2005)
  • Kayıp Aşklar (TV Filmi 2004)
  • Çaylak (2003)
  • Kurtlar Vadisi (2003)
  • Gurbet Kadını (2003)
  • Esir Şehrin İnsanları (2003)
  • Zeybek Ateşi (2002)
  • Karaoğlan (2002)
  • Zor Hedef (2000
  • Merdoğlu (2000)
  • Aşkın Dağlarda Gezer (1999)
  • Sıcak Saatler (1998)
  • Vurguna İnmek (1990)

ESER ÖRNEKLERİ

KUTLAMA’DAN

Tavandan sarkan rengarenk balonların, yaldızlı tüllerin uçuştuğu, kreponların küçük bir esintiyle havada ahenkle yer değiştirdiği bu giriş katının, aslında bir eski zaman köşkünün selamlık dairesi olduğunu belirtmek zorundayız. En dipte, yerden dört parmak yükseklikteki platformun üzerine kurulmuş küçücük sahnenin, geçmişi oldukça eskilere uzanan bu huzurevinde, bugüne değin gerçekleşmiş kutlamaların hiçbirinde rastlanmayan bir gizemle yüklü oluşunu ilk bakışta anlamak doğrusu pek kolay değil. Ancak yaşlı bedenleri böylesine istekli ve enerjik, ordan oraya koşturan şeyin, üstünde iki eski hazeran iskemle, yerlere kadar sarkan kadife örtülü masa, tepeden sarkıtılmış bir mikrofonla bu “sahne” olduğu, kendisine yöneltilen özel ilgiden ötürü açıkça belli. İşte şu anda yaşlı bir kadın, danseden adımlarıyla sahneye yanaşıp, elindeki gülü, masadaki.. o bir tek gülü koymak için yapıldığı besbelli kristal vazoya bırakıyor. Diyelim ki, yılbaşı gecesi sokak röportajları yapmak üzere yolu kazara buralara düşmüş bir televizyon muhabirisiniz… Eğer adımlarınızı, elinde gülle danseden yaşlı kadının adımlarına uydurup, kendisini ısrarlı bir takibe alır da.. bu gecenin altında başka ne tür bilinmezliklerin yattığını anlamaya çalışırsanız, muhtemelen yüzünüze küçümseyici bir gülümseme fırlatarak size aynen şöyle diyecektir:

“Meşhur sanatkarlarımız Şükran Safinaz’la, Atıf Uzunoğlu’nun bir gösterisi. Bu akşam, burada.. yalnız bizim için…”

KAYNAKÇA: İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2. bas., 2009)

Paylaş