HAYATI
Bilgin ve şair. 1685’te İstanbul’da dünyaya geldi. 1753’te İstanbul’da yaşama veda etti. Sultan Selim camisi yanında toprağa verildi. Şeyhülislam Ebu İshak İsmail Efendi’nin oğludur. İlk eğitimi babasından ve dönemin ünlü bilginlerinden alan Esad Efendi, 1700’de müderris oldu. Sahn-ı seman müderrisliğine kadar yükseldi. Edirne, Selanik ve Mekke kadılıkları görevlerinde bulundu. 1737’de Anadolu kazaskerliği görevine atandı. Osmanlı-Avusturya savaşı sırasında barış görüşmelerine katılmak gibi birtakım önemli görevler aldı. 1744’de Rumeli kazaskeliğine, 1748’de de şeyhülislamlık görevine getirildiyse de bir yıl sonra azledildi ve Sinop’a sürüldü. Bir süre de Gelibolu’da sürgün hayatı yaşadıktan sonra 1752’de bağışlandı ve İstanbul’a döndü.
Esad Efendi, XVIII. yüzyılın önemli şairlerinden sayılmaz. Şiirin yanı sıra dil ve müzik konularıyla da ilgilenmiş ve ününü bu alanlarda verdiği iki yapıt ve besteleri ile kazanmıştır.
ESERLERİ
- Lehcetü’l-Lûgat
- Behcetü’l-Lugat
- Divan
- Bülbül-nâme
- Atbâru’l-Âsâr fi Tezkireti Urefâi’l-Edvâr
- Gülzâr-ı İbrâhîm
- Itbâku’l-Etbâk
- Tefsîr-i Âyete’l-Kürsî
- Tefsîr-i Sûre-i Yâsîn
- Tefsîrü’l-Âyâti’l-Musaddere bi-Rabbinâ
- Hülâsatü’l-Tebyîn fî Tefsir-i Sûre-i Yâsîn
- Tefsîru Âyeti’n-Nasr
- Tefsîru Âyeti ve’l-Kamera Kaddernâhü
- Tefsîru Sûrati’n-Nebe
- Fetvalar
ESER ÖRNEKLERİ
DİVAN’DAN
GAZELLER
GAZEL I
Görüp gül-safha-i ruyunda hatt-ı müşkter kağıd
Adın mektub edip levn-i sefidin karalar kağıd
Vücudun böyle vakf-ı dağ suz-ı möhre kılmazdı
Ruh- ı berrakına olmasa ey mey gıbta ger kağıd
Açılmaz herkese raz-i derunun aşikar etmez
Verir uşşaka amma mu-be-mu hatdan haber kağıd
Cemil olsa aceb mi tir-i kilk-i tire-peykane
Hedef-veş sine germiş dağ-ı derde sabr eder kağıd
Eder mi Es’ada mihr-i ruh-ı canane reşk aya
Ki urmuş safına tamga bir kamer kağıd
GAZEL II
Dağ-ı derun şöhret ü şama medar olur
Fass-ı nigin hakk ile gör namdar olur
Hüsn ü cemal ehlini pür-ızdırab eder
Bak arsa-i felekte mehe bi-karar olur
Firkat kişiyi sanma ki bi-hanman eder
Sarf-ı nükud-ı eşk ile sahib akar olur
Füshat-saray-ı aleme güncide olmayan
Ahır fürü-nihade-i çah-ı tebar olur
Tazmin edip bu mısra’ı olma suhan-dıraz
“Bisyar olan güherse de bi-itibar olur”
Es’ad penahı dergeh-i vala-yı Hakk olan
Elbet seza-yı rahmet-i perverdgar olur
KAYNAKÇA: Ergun, Sadettin Nüzhet (1936). ”Esad, Şeyhülislam Ebû İshakzâde”. Türk Şairleri. C. 3.İstanbul. 1329-35